Güncelleme Tarihi:
Ebru Gündeş ile ilişkisi sorulan Derya Uluğ, "Aramızda kopmayacak bir bağ var" yanıtını verdi. Ondan çok şey öğrendiğini ve farklı şeyleri gözlemleyebildiğini söyleyen Uluğ, karakter olarak birbirine çok yakın olduğunu ifade etti. İlk zamanlarda patlayan "Okyanus" şarkısı için ise, "Şansım benim. Beklentimin üzerinde müthiş bir işti o" yanıtını verdi. İşte devamı...
Sorulara geçmeden önce yolda gelirken düşündüğüm bir şeyi sormak istiyorum. Youtube’a girdim ve müzik listelerine bakıyorum. Bir yandan seni bir yandan da pop müziği düşünüyordum. Derya Uluğ’un “Artık orada.” denildiği bir yerde olduğunu görüyorum. Nerede olduğunun farkında mısın?
Oldu kısmına ben katılmıyorum. Çünkü olmak o kadar kolay bir şey değil. Derya Uluğ ismi olarak birçok insanın hayalindeki yere ulaşmış olabilirim. Ama bu olduğum anlamına gelmez, daha çok çalışmam gerekiyor. Bunun için çok şükür ediyorum ama daha iyi yerlerde olmak istiyorum tabii ki.
Ne söyledin kısmı ile başlamak istiyorum. “Sahneme güveniyorum.” demişsin. Nasıl sahnene güveniyorsun?
Allah’ın verdiği ve benim sahip olduğum bazı yetenekler var. O konularda özgüvenli konuşmam çünkü bir insanın kendini övmesini çok hoş bulmam. Evet 8 yıldır bu işi yapıyorum ama alaylı kavramı diye bir şey var. 15 yaşından beri sahneye çıkıyorum. Çok uzun yıllardır sahnede olmanın verdiği tecrübe, rahatlık ve işine adanmışlık olduğu için sahnede kendimi yatağımdan daha rahat hissediyorum. Beni dinlemeye gelenleri memnun etmeden oradan ayrılmam ben. Bugüne kadar onları memnun görmeden sahneden indiğim olmadı hiç.
“Türkiye’nin en güzel kadını Beren Saat.” Ne tarz bir güzellikten bahsediyoruz?
Benim için güzellik tablo gibi olmak değil. Tabii ki insanlar kendinde beğenmediği bir şeyi düzeltebilir. Ama bazı insanların içinin naifliği yüzüne yansır ya bu benim hoşuma gidiyor. Onunla hiç tanışmadım bugüne kadar ama öyle olduğunu düşünüyorum.
“Yemek yapmayı çok severim.” Ne yapıyorsun yemek olarak?
En iyi yaptıklarımdan biri pilav. Sade ya da arpalı hiç fark etmez. Her zaman ölçüsüz yaparım. Benim özel bir yemeğim var körili ve patatesli. Önce fırınlanan sonra sosuyla karışan o yemeğime çok güvenirim. Ben İzmirli olduğum için elim yatkın bunlara.
Konuyu açmışken bir şey sormak istiyorum. İzmir kadınını farklı kılan ne? İzmir denince gözünün ışığı değişiyor kadının. Neden?
Benim çevremde ailesi tarafından kız çocuğu olmanın daha düşük bir seviye olmadığını ve erkek çocuğu ile eşit olduğunu bilerek yetişen insanlar var. Bizim evde yemeği yapan ya da sofrayı kuran sadece kadın değildir. Benim babamda çok güzel yemekler hazırlar. Bir de genelde göçmen oldukları için daha sıcakkanlı olabiliyorlar.
Arabanın radyosunda eksik etmediğin 3 şarkı hangisi?
Ruh halime göre değişiyor aslında bu. Bazen çok romantik şarkılar dinlerken bazen çok eğlenceli olanları dinleyebiliyorum. Ama özellikle uzun yola gidiyorsak Sam Smith şarkılarını dinlerim. Sezen’i de baştan bir alırız yol bitene kadar dinleriz.
Ben bir şarkı dinliyorsam ve eğlenceliyse o sırada eğlenirim. Ya da hüzünlüyse o sırada hüzünlenirim. Fakat bazı insanlar var şarkı hüzünlüyse bile hüzünlenmiyor. Sadece müzik kaliteli diye dinliyor. Kaliteli şarkı kavramı üzerine ne düşünüyorsun? Ben çok merak ediyorum.
Kalite şarkı nedir diye insanlara sorduğumuzda cevap verebileceklerini düşünüyor musun? Bunun zaten içerik olarak bir karşılığı yok. Türkçe pop ile keyiflenen, eğlenen ya da düzenlenen insanlar kalitesiz değildir. Aynı zamanda opera dinleyenlerde çok yüksek kaliteli insandır diyemeyiz. İnsanın içinde ne olduğunu kimse bilemez. Bir kere nerede ve hangi topraklarda olduğumuzu bilmeliyiz. Kimse bir müziği seviyor diye sınıflandırılamaz.
Hande diye bir arkadaşım var, o.
En saf?
Zehra Yılmaz.
En çok para harcayan?
Asil.
En komik?
Buray.
En son en çok istediğin şey neydi?
Ev.
En son en çok hüzünlendiğin anını paylaşabilir misin?
Çok yakın bir dostumun kardeşi rahatsız. Ona çok üzüldüm.
En son en çok neyi yanlış anladın?
Bazı insanları.
Nelerini?
Karakterlerini.
Sadece o bilecek bölümüne geldik. Ona aslında öyle olmadığını anlatır mısın?
Bu sadece bir konserde değil birkaçında oldu. Fotoğraf çekineceğiz diye söz veriyoruz ama oranın yoğunluğundan ve polisin güvenliğimiz için bizi oradan çıkarmak zorunda olduğundan dolayı çekinememiştik. Bizi çok yanlış anlamışlardı. Bir günde sahnenin yan tarafında bekliyoruz sahneye çıkmak için ve elektrikler kesildi. 1 saat beklemek zorunda kaldık ve bu bekleyenler için büyük sıkıntı. Jeneratör de devreye girmedi. Bir anda insanlar yuhlamaya başladı ve çok üzüldüm. Ama bilin ki gerçekten o gün elektrik sisteminin kuran kişiler işlerini düzgün yapmamışlardı ve onlar yüzünden sorun yaşadık.
O sürprizi gerçekten anlamamıştı sence neden?
Asil için bir otelde herkes toplandı. Onun sevdiği grupta oradaydı. Süslendik püslendik biz tabii. Asil, çok önemli bir ismin şarkımızı beğendiğini ve ona vermeye gittiğimizi zannediyordu. Büyük bir heyecanla gitti ve bir anda karşında sevdiklerini görünce çok mutlu oldu. Tüm bunların hiçbirini anlamadı.
Onu nasıl sevdiğini tarif eder misin?
Tarifsiz… Hayatımda çok güzel bir aileye, arkadaşlara ve işe sahibim. O, bunların her birini tamamlayacak bir eksiği tamamlıyor. Hem ailem hem arkadaşım hem iş arkadaşım…
Kendini affettireceğin bir andasın şu anda.
Kendimi affettireceğim kimse yok hayatımda.
Ne çağrıştırıyor kısmına geldik. Bir kelime söyleyeceğim ve sana çağrıştırdığı şeyi anlatmanı isteyeceğim. Nursal Ünsal Birtek ile başlayacağım.
Müziğe başlama sebebim ve ilk notayı öğrendiğim insan. Allah rahmet eylesin. Benim için ve onun yolundan geçmiş bütün öğrenciler için çok kıymetli bir insan.
Sahne?
Nefesim.
Müzik öğretmenliği?
Babamın en büyük isteği. Şu an icra etmiyorum o mesleği.
Fenerbahçe?
Çok ağladım ben bu sene. Tabii ki birkaç senedir iyiye gitmiyor durumlar ama tatlı rekabette bizi kıstaslar vardı bu sene onları kaybettik. Galatasaray’a 20 yıldır yenilememe gibi durumlarımız vardı. Biz yenildiğimizde hüngür hüngür ağladım.
“Benim fanatikliğim karşı tarafı kışkırtmak üzerine değil.” demişsin. Bu çok hoş. Sendeki bu tutkuyu merak ediyorum.
Eskiden deli çağların verdiği holiganlıkla daha sert şeyler yazıyordum. Ama zaman geçtikçe aynı zamanda örnek olmak için yazdıklarıma ekstra dikkat etmeye çalışıyorum.
Asil bey hangi takımlı?
Fenerbahçeli.
Galatasaraylı olsa ne olurdu?
Olmazdı ya. (Gülüyor.) Ben babadan Fenerbahçeliyim. Abim Galatasaraylı mesela garip bir şekilde.
Ebru Gündeş? Senin hayatını değiştiren ya da etkisi çok olan biri.
Çok kıymetli benim için. Çok şey öğrendim ondan ve farklı şeyleri gözlemleyebildim. Şarkı çıkardıktan sonra bile çok destek verdi. Onunla her ne olursa olsun aramızda kopmayacak bir bağ var. Karakter olarak birbirimize çok yakınız. İleriye yönelik bazı şeyleri yapmak için hevesli olmak ve disiplinli çalışmak gibi huylarımızdan dolayı benziyoruz.
İnsanların sana bakış açısı değişti mi? “Ona Ebru Gündeş destek oluyor, bizim kimsemiz yok.” tarzında.
Hayır öyle bir şey olmadı. Çünkü her sanatçı kendi vokalinin arkasında durur. Eminim şu anda biri daha çıksa onun da arkasında dururdu. Ben bir beklentiye girmediğim için kendime ve ekibime güvendim. Çok insanın hakkı var üzerimde Allah razı olsunlar ama kendi çabam büyüktü.
Okyanus?
Şansım benim. Beklentimin üzerinde müthiş bir işti o.
“Arkadaş çok iyi şarkılar yapıyordu fakat son zamanlarda o ivmeyi devam ettiremedi.” dediğin kişi kim?
Ben. Bir senedir şarkı yapmıyorum çünkü. Kimse sürekli yukarıya doğru çıkamaz. Her meslekte olduğu gibi inişler çıkışlar var. Dibi ve zirveyi görebiliriz ama ikisine de aldırmamalıyız. Ben bir senedir iş yapmıyorum gibi gözüküyorum ama içeride çok büyük bir çalışma var. Normal yaşamımıza biraz daha döndüğümüzde hepsini çıkaracağım.
Son bölümümüze geldik. Adı şarkıyla anlat kendini. İlk sorumu soruyorum. Bir telefon geldi ve yıllardır hayalini kurduğun bir işin netleştiği haberini aldın. O sevinci hangi şarkıyla karşılardın?
Kenan Doğulu’nun Çakkıdı şarkısı.
Yataktasın, bir o yana bir bu yana dönüyorsun ve içinde bir kasvet var. Balkona çıktın rüzgar esiyor. O an hangi şarkıyı söylersin?
Mustafa Ceceli’nin Unutamam şarkısı.
Buraya gelirken bir merakla geldim çünkü seni bilmek ve tanımak ile seninle sohbet etmenin arasında bir fark var. Ben çok teşekkür ederim bu güzel sohbet için. Hep güzel haberlerini paylaşalım inşallah. İyi ki geldin muhteşem bir içerik oldu bence.
Ben de çok eğlendim. Kariyerimi de sonlandırmadan röportajı bitirdik. (Gülüyor.) Birkaç sorun beni sona doğru götürdü resmen. Çok teşekkür ederim.