Denize çıkınca özgürlüğümü geri alıyorum

Güncelleme Tarihi:

Denize çıkınca özgürlüğümü geri alıyorum
Oluşturulma Tarihi: Şubat 18, 2015 01:11

Sertab Erener’le sürpriz ayrılığı ve sonrasında çıkardığı “Tam Ölmek de Değil” albümüyle son dönemin en dikkat çeken, en çok merak edilen isimlerinden biri o... Demir Demirkan, müzik ve özel hayatın gölgelediği deniz tutkusunu, Motor Boat & Yachting’e anlattı.

Haberin Devamı

Çeşme’de geçen çocukluğu, Türkiye’de sörf bilinmezken ablasının Almanya’dan getirdiği sörf tahtası, Bodrum’daki ustalara bir türlü yaptıramadığı Colin Archer imzalı RS 1’ı derken derin bir ilişkisi var denizle Demir Demirkan’ın... Bu yüzden olsa gerek özgürlüğünü de derin mavilerde buluyor.

Denizle aranızda derin ve neredeyse gözle görülür bir bağ var. Ne zaman başladı bu aşk?
- Çocukluk döneminde aslında... İlkokula kadar Ankara’da yaşadık ama sonra İzmir’e taşındık ailece. Çeşme’de büyüdüm diyebilirim. Dolayısıyla bir yaştan sonra iyice Egeli oldum ben. Çocukluğumdan beri şişme botlarımız vardı. Sürekli denize açılır, dalmaya gider, balık avlardık. Suda büyüdük. Yüzmeyi öğrendiğimde 4-5 yaşındaydım. Ondan sonrası da suda geçti. Rüzgar sörfü Türkiye’de yeni yeni duyulmaya başlandığında ablamla eniştem Almanya’dan bir tane de bana getirmişlerdi. Tabii o zaman katana gibiydi sörfler. Yerinden kalkmazdı. Uzun yıllar sörf yaptım Çeşme’de, Sakızlı Koy’da... Bir de zodiac’la gezerdik.

Alaylı bir denizci olduğunuzu söyleyebilir miyiz?

- Suda büyüdüğüm için eğitim oydu. O zamanlar her şey daha sakin ve inanılmaz eğlenceliydi. Yıllar sonra kendi tekneme sahip olup da gittiğimde çok şaşırdım. Sakin sessiz diye bir koya demirliyorsun, sonra sabah bir uyanıyorsun bangır bangır müzik. Günübirlikçiler gelmiş. Bana komik geliyor.

Haberin Devamı

Denize çıkınca özgürlüğümü geri alıyorum


TEKNEDE YAŞAM HAYAL OLARAK KALDI


Tekneye ayak basınca sosyallikten de uzak kalma hissiyatı...
- Evet, benim pürist tarafım hâlâ duruyor. Denize çıkıp da bu kadar karaya bağlı olmak alışık olduğum bir durum değil. O yüzden trandile geri dönmek istiyorum. Yani suya yakın olayım, tekne ahşap olsun, organik olsun, yelken basayım, makineyi durdurayım, sessizlikte gideyim...

Teknede yaşamak gibi bir planınız vardı sanki...

- Evet hayal oydu önceleri. Panacea’yı (son teknesi) de o yüzden yaptırmıştık. Mesela “Ben bu seneyi İtalya’da geçirmek istiyorum” dediğin anda orada bir evin olmuş oluyor. Bu Antalya da olabilir, Hırvatistan da... Ama beceremedik işte. Ben işimden kopamıyorum. Müzikte hep elimin üstünde olması lazım.

Bir iki sene ara verip yapmak mümkün olmuyor mu?

- Olmuyor. Bir iki sene ara vermek demek, benim işimde mümkün değil. Geri döndüğünde yeniden başlamak zorundasın. Bunu da yaptım, yapmadım değil. Ama çok zor oluyor.

Neden?

- Bir dönem Bodrum’da yaşadım mesela. Bakıyorum, müzisyen arkadaşların haberleri geliyor. Orada çalıyor, burada çalıyor, albümler çıkıyor. Sen de istiyorsun. Sahneye çıkmayı çok özlüyorum sonra. Bu bir virüs gibi. “Evet ya, ben de yapsam, ne güzel eğleniyorlardır şimdi” diyorsun. Turneleri düşününce aklına bir sürü iyi kötü anı geliyor. Özlüyorsun bunları... Belki de yaşım gelmedi hâlâ. Bunu da düşünüyorum. Bir yaşa geleceğim belki ve anılarla yaşayabilecek cesareti gösterebileceğim. O gün bunu yapabilirim.

Haberin Devamı

Denize çıkınca özgürlüğümü geri alıyorum

DENİZE AÇILINCA KRAL SENSİN

Denizin nasıl bir etkisi var üstünüzde?
- Doğan Cüceloğlu, benim çok sevdiğim bir abim. Ben ona bir gün “Tekneye bindiğimde daha halatları atmaya başladığım anda mutlu oluyorum. Yarım mil bile uzaklaşsam karadan, dünyalar benim oluyor” demiştim. “Orada, ufacık yerde kendi krallığının sahibi oluyorsun. Varoluşunla bir olduğun için kendini bu kadar özgür hissediyorsun” demişti. Düşündüm de gerçekten doğru. Özgürlüğünü geri alıyorsun sanki. Doğayla cebelleşiyorsun, sen bir tarafa gitmek isterken bir rüzgâr esiyor karşıdan, “Bir dakika, öyle olmadı, böyle gidelim” diyorsun. Yani ne yaparsan senin komutanda. Oranın kralı sensin. Bu yüzden benim için inanılmaz ferahlatıcı bir etkisi var denize çıkmanın.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!