Oluşturulma Tarihi: Kasım 18, 2018 10:22
Bu hafta moda camiası iki önemli etkinlikte hazır bulundu. Ve iki davete de Deniz Akkaya’nın sıra dışı tarzı damgasını vurdu. Moda konseyi tartıştı: Top model Deniz Akkaya şık mı, rüküş mü?
◊ Aslı Barış: Bu hafta davet açısından zengin bir haftaydı. İki önemli etkinlik vardı. TuvanamxTrendyol koleksiyon lansmanı ve Marie Claire dergisinin 30. yaş günü partisi. İkisinin de en çok konuşulan ismi Deniz Akkaya oldu. Birinde incili burun aksesuvarı, diğerinde payetli takımla.
Yorumlarınızı alalım...
◊ Ceylan Atınç: Bir model olarak bu yenilikçi yaklaşımını takdir ediyorum.
Örneğin genç tasarımcılarda ne var ne yok Deniz bilir. Açıkçası burnundaki inciyle alakalı merak ettiğim tek şey çok ağır mıydı, rahatsız mıydı.
◊ Aslı Barış: Acıtmamış olma ihtimali yok. İncili garip aksesuvarı aşırı zorlama geldi. Tamam, yenilik arayışı iyi hoş da, şahsi fikrim sadece dikkat çekmek için gerek yok böyle şeylere. Aşırı eklektik. İkinci gecede giydiği Barış Avcı imzalı tulum bir nebze daha iyi. Her ne kadar kollarını ve eşofmana gönderme yapan kesimini sevmesem de “yakışmamış” diyemem. İyi taşımış.
Payet trendini yakalıyor, bir “disko kızı” havası da estirmiş. Başındaki garip şeyi hesaba katmıyorum ama.
◊ Başak Dizer Tatlıtuğ: Bence modayı takip etmek şart değil. Çok ihtiyaç var biraz zincirlerini kırıp ruhunu yansıtan, cesaret gösteren kadınlara...
Deniz hep farklı, hep cesur. Görsel estetik zevki gelişmiş, makyajı, saç stillerini iyi bilen, iyi taşıyan biri. Zaten model olmasının avantajıyla vücudunu ve yüzünü de doğru kullanıyor. İddialı bir tarzı var. Haliyle etkinliğin en dikkat çeken ismi olmuş.
Fotoğraf: Muhsin AKGÜNModa öldü mü, küllerinden mi doğuyor?
◊ Aslı Barış:
Naomi Campbell 1993 Perry Ellis defilesinde giydiği Marc Jacobs tasarımı elbiseyle yeniden poz verdi. Giydiği her şey tepeden tırnağa yeniden moda. 60’lar, 70’ler, 80’ler hep bir ‘döner’. Neden yeni bir şey çıkmıyor?
◊ Ceylan Atınç: Yeni şeyler elbette çıkıyor ama bu bir döngü. Tıpkı müzikte veya sinemada olduğu gibi belli dönemlere dönüş durumu var. Dünyada moda hep büyük sosyoekonomik krizlerden sonra pik yapmıştır, büyük savaşlardan, ekonomik zorluklardan sonra belirli akımlar doğmuştur.
Günümüzde de bu akımlardan ilham alınarak doğan yeni tasarımlar var. Her zaman geçmiş dönemlere öykünme olacak; ama sokak modası gibi podyumları etkileyen yeni akımlar da olacak.
◊ Başak Dizer Tatlıtuğ: Moda küllerinden yeniden doğuyor. Başka şansı yok. “Ve yeniden moda oldu” deyimi 2000’lerden beri ağzımızda.
Koleksiyonlar teknolojik kumaşlarla zenginleşirken, hem de geçmiş yılların kalıplarını aynen alıyor.
“Eklektik” stil de tam bu sebeple trend oldu. Yani vintage ile yeni olanı birleştirme sevdası...
Önemli olan konuşulmak
◊ Aslı Barış:
Hazır dikkat çekme olayından bahsetmişken, Kim Kardashian’ın elbisesini de atlamayalım. Öyle ya da böyle Kim hep konuşuluyor.
◊ Başak Dizer Tatlıtuğ: Zaten önemli olan satmak ve konuşulmak. Artık stil, tasarım ve
moda dergileri satmıyor, farkında mısınız? Diziler, klipler ve reality-show’lar iş yapıyor. Artık insanlar sosyal medyadakileri takip ediyor, moda da bu kişilere hizmet ediyor. Çünkü sattırıyor. Bu kişiler de klasik olana göre daha cazip ve eğlenceli. Ne yaptığınız çok önemli değil, nasıl yaptığınız önemli.
Bu toplu bir eğilim ve artık böyle.
◊ Ceylan Atınç: Kim Kardashian artık ne yaparsak yapalım bir ikon. Dünya kabul etti, ben hâlâ dirensem de... İlginç bir şekilde kendine yakıştırdığı her parça, özellikle Amerikan gençliğinde karşılık buldu. Çok eleştirilen, “hadi canım bu da tarz mı” dediğimiz her şeyi literatüre soktu.
People’s Choice Awards’da giydiği ‘kıyafetimsi’ şey Jean Paul Gaultier tasarımı. Bir dakikadan fazla bakınca vertigonuzu tetikleyebilir.
◊ Aslı Barış: Kim, Gaultier’ye barış çubuğu uzatma çabasında. Hatırlarsanız piyasaya sürdüğü parfümün şişesi Gaultier’nin ikonik parfümünün şişesinin kopyasıydı. Herhalde arayı düzetmek istiyor. Ama modacının bugüne kadar tasarladığı en garip şeylerden birini bulmuş.
Partilerin en şıkları
◊ Aslı Barış: Partilerden beğendiğimiz diğer tarzları konuşalım mı? Ben Tuvana davetinde influencer Elisabeth Mas’ın giydiği elbiseyi sevdim. Payet trendini yakalıyor ama sportif bir kesimi de var. Bir de Didem Soydan’ı çok beğendim. Didem’e her tarz yakışıyor.
◊ Başak Dizer Tatlıtuğ: Ben de beğendim tarzlarını. Burcu Esmersoy da güzeldi. Ayrıca ortağım diye torpil geçmiyorum Deniz Marşan’ın Marie Claire partisinde giydiği tasarım çok iyiydi.
◊ Ceylan Atınç: Kesinlikle. Ben Seda Bakan’ı çok beğeniyorum, kendine has bir tarzı var. Eğlenceli, dinamik ama aynı zamanda seksi.
Parti konseptine en uygun gördüğüm Berrak Tüzünataç ve Şeyma Subaşı’ydı o gece. Berrak, Deniz ve Şeyma çok rahat edecekleri, dans edebilecekleri parçaları cool bir şekilde kombinlemişler.
◊ Aslı Barış: Sanırım “nerede ne giyeceğinizi bilin” mesajı geliyor Ceylan’dan (gülüyor).
◊ Ceylan Atınç: Kesinlikle. Tuvana’nınki oturmalı
yemek davetiydi, Marie Claire gecesi ise bir partiydi.
Bu iki konseptin farkını pek anlayamadığını düşünüyorum insanların. Dress-code konusunda kafaları karışık.