Güncelleme Tarihi:
Ömür Gedik: Çok şekerler ya. Cinsel tercihlerini bilmesem deli gibi seven iki âşık derdim. Öyle güzel bakmışlar birbirlerine. Bu bakışların darısı sevgililerinin, eşlerinin başına.
Cengiz Semercioğlu: Hahaha bence haftanın değil, yılın fotoğrafı! Arkadaşlıkları eskiye dayanan bir ikili ama bu fotoğraf benim diyen sevgilileri kıskandıracak cinsten olmuş. Bakışlar, romantizm, fonda Miami görüntüsü falan. Kim görse bu çift olmuş der! Tanımasam ben bile derdim.
Melike Karakartal: Yakın erkek arkadaşların “romantizm”ini anlatan bir kelime var, “bromance”. Aklımda bu kelime belirdi fotoğrafı görünce. Biraz da “Wolf of Wall Street” filminde hayat öyküsü anlatılan Jordan Belfort halleri... Fotoğrafın çekildiği tarafta neler oluyordu, onu merak ediyorum ben esas. Galiba esas parti orada.
Onur Baştürk: “Brokeback Mountain” filminin Miami versiyonu gibi duruyor fotoğraf. Filmin karakterleri Ennis ve Jack, Miami’de evlilik yıldönümlerini bir yemekle kutlamış, tekneyle otele giderken de bu pozu çektirmişler gibi... Şimdi bu benzetmeyi yaptım diye fotoğraftaki ikili homofobik yaklaşımlar sergilemez umarım.
Gidiyorsan, sevgilinin yanında duracaksın
Elçin Sangu, İstanbul’da düzenlenen Ulusal Yarışma’nın ödül töreninde kırmızı halıya modacısıyla çıktı. Sevgilisi Yunus Özdiken ise 10 metre arkasından yalnız başına yürüdü. Elçin-Yunus çiftinin yaptığı saçmalık mı, saygı gösterilmesi gereken bir durum mu?
Ömür Gedik: Ne kadın ne de erkek, kimse arkadan yürümemeli. İki sevgili ya da eş bir davete birlikte geldiyse yan yana, el ele olmalılar. Modacının eseri olan kıyafet Elçin’in üzerinde zaten, kendisinin Elçin’in yanında olmasına gerek var mıydı!
Cengiz Semercioğlu: Belli ki yan yana kırmızı halıya çıktıklarında, gelecek evlilik-düğün sorularından kaçmak istemişler. Ama yaptıkları saçma oldu. O zaman Yunus Özdiken o ödül törenine hiç gitmeyecekti. Gidiyorsan da sevgilinin yanında duracaksın. Kaçak köçek bir şey yapmıyorsunuz ki...
Deniz aşkın peşinde
Evlenmeleri beklenen Deniz Seki’yle Faruk Salman’ın ilişkisi bitti. Seki’nin, cezaevinde geçirdiği 3.5 yıl boyunca kendisine sürekli destek olan Salman’a sırt çevirmesi vefasızlık mı? Magazin Konseyi tartıştı...
Ömür Gedik: Neden ayrıldıklarını bilmeden konuşmak zor. Ama Faruk Salman’ın 3.5 yıllık desteği, vefası da takdirlik doğrusu. Deniz söylendiği gibi, kariyeri için böyle bir adamı bıraktıysa yazık olmuş.
Cengiz Semercioğlu: Bu ilişkinin sallantıda olduğu, Deniz Seki’nin sürekli kameralardan kaçmasından belliydi. Faruk Salman’la konuştum, 1.5 ay olmuş ayrılalı ve Deniz’in açıklamasını beklemiş. “Denizde boğuldum. Çok yıprandım. Benim için bu ilişki kalbimde ve aklımda tamamen bitmiştir” dedi. Faruk çok iyi niyetliydi, umarım Deniz kaybettiklerine pişman olmaz.
Onur Baştürk: İkili arasında tam olarak ne yaşandı bilemem ama dışarıdan bakıldığında en başından beri aralarında bir aşk olmadığı ayan beyan ortadaydı. Deniz aşkın peşinden giden bir kadın. Vefa üzerinden süren, daha çok sıkı bir dostluğu andıran ilişkiyi daha fazla sürdürebileceğini, hele hele evleneceğini hiç sanmıyordum.
Sonunda beklenen oldu. Deniz açısından iyi oldu hatta. Onun yeni aşka ve o aşkla birlikte gelecek şarkılara ihtiyacı var. Düğün derneğe ve tutkuyla bağlanmadığı biriyle vakit öldürmeye değil...
Melike Karakartal: Sırt dönmesi değil, doğal bir sonuç gibi görüyorum. Bence iki nedeni var. Birincisi, Deniz Seki cezaevindeyken yaşadıkları ilişkiyle, Seki özgürlüğüne kavuştuktan sonra yaşadıkları ilişkinin dinamikleri farklıdır. Bambaşka iki psikolojik durum. İkincisi, şiddetli bir aşk değil, birbirlerine destek olan iki farklı insan gibi hissediliyordu ilişkileri uzaktan. Şimdi görüyoruz ki, yakından da öyleymiş.
Şeyma’nın oyunculuğu
Şeyma Ilıcalı’nın “Beyaz Show”daki oyunculuğunu nasıl buldunuz?
Melike Karakartal: Oyunculuğu fena değildi ama skeci çok iyi bulmadım. Tam iyi bir damar yakalamışken, bir türlü çok güldüremeyen bir skece dönüşmüş.
Onur Baştürk: Ne iyi ne de kötü. Ortalama buldum. Sonuçta o ters köşe hali gayet iyi canlandırmış bence. Hatta Beyaz daha kötü oynamıştı, onu söyleyebilirim.
Kerimcan’a taktılar
Kerimcan Durmaz, “Daş düşebülü, ayı çıkabülü” dediği için Kastamonuluların tepkisini çekti. Magazin Konseyi bu konuda ne düşünüyor?
Onur Baştürk: Kerimcan Durmaz’a taktılar bir kere. Ne dese üzerine yürüyecekler. Bence söylediklerinde tuhaf bir şey yok. Ama alıngan ve sitemkâr bir kültürümüz olduğu için hemen bir protesto dalgası başlar, klasiktir. İki güne geçer, unutulur. Kerimcan da çözmüştür zaten bunu.
Ömür Gedik: İnsanın ağzından çıkanı kulağının duyması gerekiyor. Kerimcan talihsiz bir cümle kurmuş. Kötü bir niyeti yoktur tabii ama özür dilemeli bence.
Cengiz Semercioğlu: Bu kadar alınganlığa gerek yok. Ben olsam Kastamonuluların yerinde, bunu şehrin resmi sloganı yaparım. “Gastamonu Gastamonu dep dep dep” gibi. Yine de rencide olanlar çıkar. Samimi bir özür yeterli gibi.
Melike Karakartal: Kerimcan Durmaz videoda Kastamonu ağzıyla dalga geçiyor, bir sinema filminde bir Kastamonuluyu oynadığından ötürü yapmıyor bu taklidi, tepki görür tabii. Ağız, şive taklitlerinin gülünecek bir yönü yok, kötü taklitlerin hiç yok.
Şahan’ın mizahı
Şahan Gökbakar’ın yeni karakteri Kayhan, çekimler başlar başlamaz “Sevimli mi, değil mi” tartışmalarına neden oldu. Konsey, Kayhan’la ilgili ilk izlenimlerini paylaştı, Recep İvedik’le Kayhan’ı kıyasladı.
Ömür Gedik: Ben Kayhan’ı eskiden tanırım. Sevdiğim Şahan Gökbakar tiplemelerinden biridir. İlk bakış temalı bir karşılaştırma isterseniz; Kayhan daha sevimli görünüyor aslında. Asıl karşılaştırma için filmi görmek lazım.
Melike Karakartal: Kayhan, Şahan’ın eski bir tiplemesi aslında, Recep İvedik gibi kaba saba değil, görece daha sevimli. Gökbakar’ın, Recep İvedik’e yönelik yapılan eleştirileri büyük komedyenlerden örnekler vererek yanıtladığını hatırlıyorum.
Recep İvedik ile olmazdı ama Kayhan ile biraz ucundan “Jerry Lewis lezzeti” yakalar belki. Göreceğiz.
Onur Baştürk: Ben kıyaslayamıyorum, Çünkü Recep İvedik de sevimsiz Kayhan da... Ama zaten Şahan’ın amacı bu. Sevimsiz, antipatik görünen bu karakterlere abartılı olan her şeyi filmlerinde yaptırmak. Çünkü mizahı oradan besleniyor.
Cengiz Semercioğlu: Ben “Kayhan, İvedik’ten sevimsiz” dedim, alınganlık yaptı Şahan. Sosyal medyada kim sevimsiz diye oylama yaptım, “Yüzde 75 Kayhan, yüzde 25 İvedik” çıktı. Demek ki seyirci de benim gibi düşünüyor. Gerçekten itici bir karakter Kayhan.
Ece’nin açıklaması inandırıcı değil
Ece Erken, ilişki yaşadığı Nazım Torbaoğlu için “Evli olduğunu bilmiyordum” açıklamasını yaptı. Daha sonra ikilinin beraber New York’a gittiği, Torbaoğlu’nun Erken’in 90 bin liralık tatil faturasını ödediği ortaya çıktı. Magazin Konseyi, ünlü sunucunun inandırıcılığını 10 üzerinden oyladı...
Ömür Gedik: Bir insan evli olduğunu nasıl saklar? Bir kadın o kadar gezer tozar ama hiç mi anlamaz, hiç mi araştırmaz? Ece’yi severim ama bu konuda bana inandırıcı gelmedi. 1 puan veriyorum.
Cengiz Semercioğlu: Benden de 10 üzerinden 1 puan. Çünkü Ece hiç inandırıcı değildi. Kaldı ki Nazım bey sıradan bir insan değil, İzmir’de herkesin bildiği bir işadamı. Ece “Nereden bilecektim evli olduğunu, Google’da aratmadım” dedi. Hadi Google’a sormadın, bari İzmir’de cemiyetten birilerine sorsaydın. Sana söylerlerdi Nazım beyin evli olduğunu. Neyse boşanmış artık ve ilişkilerini gizlemiyorlar.
Onur Baştürk: Ben de inanmadım, 10 üzerinden 1. Günümüzde birinin evli olup olmadığını eşe dosta sorarak hızlıca öğrenmek gayet mümkün. Ama istisnalar da olabiliyor tabii. Her şeyi gizli kapaklı olan adamlar elbette var. Yine de Ece’ninkine inanmadım.
Melike Karakartal: 5. Kararsızım. Nazım Torbaoğlu, kapalı bir hayat yaşıyorsa evli olduğunu bilmiyor olabilir. Eğer biliyorsa da bunu söylemeyecektir, zira “Evli olduğunu biliyordum” demek, toplum önündeki itibarının zedelenmesi ve hızlıca “yuva yıkan kadın” olarak etiketlenmesi demek.
Hande amacına ulaştı
Hande Acar’ın her ülke için bir tane tasarlanan, 26 bin lira değerindeki 5 kiloluk devasa çantasını masaya yatıralım. Görgüsüzlük mü, şımarıklık mı?
SON 24 SAATTE YAŞANANLAR