Güncelleme Tarihi:
“Pırlanta” albümü yine yazı sallamaya hazır. Albüm isminin ardındaki hikaye nedir?
- “Pırlanta” bir yıl önce alınan ilk şarkı ve ismi de çok iddialı olduğu için albüme aynı adı verdik. Gerçekten güzel, pırlanta gibi bir dönem yaşadığım için güzel bir albüm adı olur diye düşündüm. Harika geri dönüşler alıyorum.
Geriye dönüp baktığınızda hayattaki yolculuğunuz hakkında neler hissediyorsunuz? En çok neler için şükrediyorsunuz?
- Tabii ki mutlu ailem, güzel kariyerim için şükrediyorum. Ama bu ara çok fazla proje geldi. İlk kez bu yıl çok yorulduğumu hissettim. Eskiden “Çok enerjiğim, yaşım hep 28, daha gencim” diye dalga geçiyordum kendimle ama bu yıl bittim! Biraz frene basmak istiyorum, ekip izin vermiyor.
MANKEN OLARAK TANINMAKTAN HİÇBİR ZAMAN GOCUNMADIM
Demet Akalın olmak zor iş mi?
- Benim karakterimden ötürü zor... Her konuda son kararı kendim vermek istiyorum. Oysa tüm ekip Demet Akalın markası için uğraşıyor; güvenmek gerek. Ama bu her şeyi kontrol etme durumu bir süre sonra manyaklığa dönüştü bende. Bu anlamda zorluk çekiyorum.
Bugüne dek yaşadığınız en büyük zorluk neydi?
- Kariyerimin ilk başında, manken diye burun kıvıranlar olmuştu. Ama o zamanlar kimseye derin tepkiler vermemiştim. Zaten zamanla her şey rayına oturdu. O dönem bana burun kıvıranların bugün başarılarıma “A a nasıl olur?” dediklerini duymak hoşuma gidiyor. İyi ki mankenlik geçmişim olmuş. Belki Demet Akalın ismi ilk kez mankenlik sayesinde duyuldu ama ben bundan hiçbir zaman gocunmadım.
Demet Akalın için “şöhret” ne anlama geliyor?
- Ben çok zorluklarını yaşamıyorum. Hani herkesin ağzında dolanan laflar var ya; “Ateşten gömlek, bir yere gidemiyoruz, onu yapamıyoruz bunu yapamıyoruz” diye. Ben gördüğün gibi iş dışında yanımda korumayla gezmiyorum, şoförüm de yok. Ancak öyle normal yaşayabilirsin. Öbür türlü sadece kendi kabuğuna çekilmiş oluyorsun. Hayattan kopmadan, normal yaşamayı seçiyorum.
OKAN’IN EVLİ OLDUĞU YALANI AYLARCA SÜRDÜ
Aşk ve ilişkiler söz konusu olduğunda Türk kadını sizin şarkılarınızdan güç alıyor. Sizin en güçlü dayanağınız kim?
- Eski şarkılarımda sadece kadınların ağzından söylüyordum ama şimdi erkekler de şarkılarımda kendilerini buluyor. Bana gelince, sıkıldığım zamanlarda sadece ailemi düşünüyorum. İyi ki öyle zor bir çocukluk ve genç kızlık yaşamışım, o günler hayatta hep dimdik kalmamı sağladı.
Karşımıza çıkan erkeğin “beklenen kişi” olduğunu nasıl anlarız?
- Okan’la ilk tanıştığımızda, buluşmamızın 10’uncu dakikasında o Amerika anılarını anlatıyordu, ben de içimden “Ne boş boş konuşuyor, nasıl olsa evleneceğim seninle” diye düşünüyordum. Okan’ın o kişi olduğunu nasıl anladım bilmiyorum ama ilk vurulduğum şeyin çalışkanlığı olduğunu biliyorum. Ama bu içten gelen bir duyguydu, işin sihrini bilmiyorum.
Tanışma hikayeniz nedir?
- O kafayı takmış bana. O dönem birlikte dolaştığım arkadaşlarıma devamlı selam veren, sonra en yakındaki masaya geçip oturan adam olarak dikkatimi çekmişti. Meğer beni takip ediyormuş. Bir gün beni dinlemeye gelmiş, sonra da telefonumu bulmuş. O gece bana sadece “Keşke” yazan bir mesaj atmıştı. O sırada yanımda olan arkadaşım Okan’ın evli olduğunu söyleyince ben de “Ne kadar terbiyesiz bir adamsın ya! Utanmıyor musun?” diye cevap yazmıştım. Bu yalan biz flört ettiğimiz dönemlerde bile devam etti.
Neden bu yalan atıldı peki ortaya?
- Ya abisiyle karıştırıldı ya da beni ondan uzaklaştırmak istediler, bilmiyorum. Çok zor günlerdi. Artık ilişkimizin duyulduğu, gazetelere fotoğraflarımızın çıktığı zamanlarda bile yalan devam ettiği için ben de onu sorgular hale gelmiştim. Okan da “Kızım sen manyak mısın? Ben evli değilim. Öyle olsa karım görmez mi bunları, çıkmaz mı ortaya?” diyordu.
HAYATTA EKSİKLİĞİNİ HİSSETTİĞİM TEK ŞEY BABA
Hayatta eksikliğini hissettiğiniz bir şey var mı?
- Tabii ki baba. Babam olsaydı... Ama o zaman da şarkıcı falan olamazdım çünkü o da çok kıskançmış. Evin perdelerini çengelli iğnelerle kapatırmış. Hep anlatıyorlar babamın bu huylarını; herhalde bu işlere kalkışmama izin vermezdi.
Hiç düşünüyor musunuz “Şarkıcı olmasaydım ne olurdum bu hayatta?” diye?
- Şarkıcı olmasaydım şu anda belki de torun sahibiydim. Erken bir evlilik olurdu, orası kesin. Bizim aile asker olduğu için muhtemelen bir subayla evlenip, birkaç çocuk birden doğurup, Subay Ordu Evi Derneği Başkanı falan olurdum.
CÜZDANIM 15 YILLIK ASLA DEĞİŞTİRMEM
Olmazsa olmaz dediğiniz rutinleriniz var mı?
- Vazgeçilmez diye bir şey yok, her şeyden vazgeçilir. Yine de yapmaktan hoşlandığım rutinlerim var; her sabah yürümek, masaj yaptırmak, Türk kahvesi ile güne başlamak, kirpiklerimi takmadan sokağa çıkmamak gibi... Uğurlu eşyalarım vardır. Örneğin, cüzdanım 15 yıllıktır ve asla değiştirmem. İçinde belki 5-6 yıldan beri tülleriyle sakladığım bereket paralarım vardır.