Güncelleme Tarihi:
◊ Yeni tiyatro oyununuz “O Gece” hayırlı olsun. Bu ekip nasıl bir araya geldi?
- Şencan Güleryüz: Yönetmenimiz Bilge Emin ile birlikte bir proje yapmak istiyorduk. İkimiz de Türkiye’deki en önemli sorunun toplumsal ikiyüzlülük ve yalan olduğunu tespit ettik.
Yaklaşık 1.5 sene önce yazarımız Özlem Saraç’ı aradım, üçümüz buluştuk ve fikrimizi onunla paylaştık. Kurduğu hikayeyi anlattığında çok sevdik ve yazım süreci başladı.
Senaryoyu yapımcımız Necip Eraslan’a yolladım. Sonra bu harika oyuncular bir araya geldi.
Çok uyumlu ve iyi anlaşan bir ekibiz. Kulis, tiyatro için çok önemlidir. Çok iyi bir kulisimiz var, herkes elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyor ve birbirini sürekli tamamlamaya çalışıyor.
- Begüm Birgören: Uzun zamandır “O Gece” gibi iyi bir tiyatro oyunu bekliyordum. Tabii beni en mutlu eden şey, hazırlık sürecinden itibaren oyunda birlikte çalıştığım arkadaşlarımla kurduğumuz ekip ruhuydu. Her biriyle aynı sahnede olmak beni çok mutlu etti.
- Gözde Çığacı: Projenin hazırlık aşamasında ben kadroya dahil değildim. Provalar başlarken cast direktörümüz Gülden Avşaroğlu sayesinde ekibe girdim.
- Tolga Güleç: Yazın Bodrum’dayken cast direktörü Gülden Avşaroğlu aradı, tiyatro yapmak isteyip istemediğimi sordu, ardından metni yolladı. 1.5 yıldır tiyatro yapmıyordum ve konuyu sevince teklifi kabul ettim.
40 yıldır birbirini tanıyan bir ekip gibiyiz, kader bizleri bu oyunda bir araya getirdi.
- Cahit Gök: Ben oyuna cast aşamasında dahil oldum. Benim de dert ettiğim ikiyüzlülüğü anlatan bir oyun olması dikkatimi çekti.
ÇIKARLARIMIZ İÇİN ‘MIŞ’ GİBİ YAPIYORUZ
◊ Oyunda karakterler kendi itibarlarını korumak için bir ölümü örtbas ediyor. Siz kariyerinizi korumak için ne kadar ileri gidersiniz?
- Gözde Çığacı: Bunu önden kestirmek zor. Zamana, duruma ve olaylara bağlı.
- Cahit Gök: Hepimiz söz konusu çıkarlarımız olunca bazı şeyleri görmemiş ya da bilmiyormuş gibi davranabiliyoruz.
Mış gibi yapmaya devam edebiliyoruz ve daha da kötüsü toplum olarak da bunu yapabiliyoruz. Oyunda anlatılan kadar ileri gitmekten bahsediyorsak tabii ki o kadar ileri gidemem.
◊ Oyundaki şüpheli ölüm, Defne Joy Foster’i akıllara getiriyor... Oyunun hikayesi Foster’ın ölümünden yola çıkılarak mı yazıldı?
- Şencan Güleryüz:
Evet, yazarımız oyununun hikâye çıkışını Defne’nin ölümünde yaşananlar üzerine kurdu.
Çıkış noktası aynı ama karakterler ve kurgu aynı değil. Defne ile tanışırdık. Ölümüne, ölüm şekline çok üzülmüştüm.
- Begüm Birgören:
Evet, yazım sürecinde bu olaydan esinlenilerek yola çıkılmış ama oyunun kurgusu, yönelttiği sorular ve karakterler çok farklı.
- Gözde Çığacı:
Çıkış noktası o ama tabii ki bu bir oyun. Farklı bir kurgu var.
- Cahit Gök: Defne Joy Foster olayını anımsatan benzer yerleri var, fakat direkt o olay anlatılmıyor. O olayı ne kadar doğru biliyoruz ki?
SEYİRCİYE AYNA TUTMAK İSTEDİK
◊ Seyirci bu oyunu neden izlemeli?
- Şencan Güleryüz: Kendilerini sorgulayacakları bir oyun. Dekorumuzun arkası ayna.
Oyundaki karakterlerle ve anlattığımız hikaye ile seyircimize ayna tutmak istiyoruz.
Ne kadar mutluyuz, nasıl mutlu oluruz, kendimizi yeterince tanıyor muyuz, seçimlerimizi yaparken özgür müyüz, bunları düşünsünler.
- Gözde Çığacı: Gerçeklerle biraz olsun yüzleşebilmek, hayattaki bazı küçük sandığımız yalanların bizi nasıl derinden etkileyebileceğini görebilmek için...
- Tolga Güleç: Oyunu izleyenler günümüz ilişkilerini, çıkarları için neler yapabildiklerini sorguluyorlar. Bu geri dönüşler bizim için önemli. Herkesi bekliyoruz, boşa geçirmeyeceklerine inandığımız 1.5 saat vaat ediyoruz.
Bir izleyici “pislik” diye bağırdı
◊ Oyundaki acımasız Erdem karakterine siz hayat veriyorsunuz. İzleyicilerden nasıl tepki alıyorsunuz?
- Şencan Güleryüz:
Oyun sırasında seyircilerimizden bir hanımefendi bana “pislik” diye bağırdı. Seyircimizin oyunun bu kadar içinde olmasına çok mutlu oluyoruz.
Her seyircimiz oyunda kendine göre daha kötü ve daha haklı dediği bir karakter seçiyor. Aslında oyundaki karakterlerin hiçbiri kurban değil. Biri iyi diğerleri kötü de değil.
Çünkü hiçbiri özgür değil. Erdem, Sıla’ya erken müdahale etseydi belki de yaşayabilirdi. Kendi itibarını düşünmek yerine Sıla’nın hayatını kurtarabilirdi.
O kendini haklı görüyor ve “bu ölüm benim suçum değil” diyor.
“O Gece” neler oldu
Özlem Saraç’ın kaleme aldığı, Bilge Emin’in yönettiği “O Gece”nin konusu şöyle: Sıla (Gözde Çığacı), yorgun düştüğü evliliğinde Ulaş (Cahit Gök) ile yolları ayırmaya karar vermiştir. Ahu (Begüm Birgören) ile kariyer evliliği yapmaya hazırlanan Erdem’le (Şencan Güleryüz) garsonluk yaptığı kulüpte yolları kesişir. Sorunlu ilişkilerinden kaçarak bir araya gelen Sıla ve Erdem, umudu birbirlerinde ararlar ancak acemice geçirdikleri ilk gecede olanlar olur. Sıla’nın nefesi kesilir, olduğu yere yığılır kalır. Erdem başına gelenleri sadece ortağı Aydın’a (Tolga Güleç) anlatır.