Defne aşkı olmasa Cem zayıflar mıydı

Güncelleme Tarihi:

Defne aşkı olmasa Cem zayıflar mıydı
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 19, 2018 15:22

Defne Samyeli’nin bikinili fotoğraf paylaşımının ardından Cem Yılmaz da setten kaslı bir fotoğraf paylaştı. İki sevgilinin Instagram pozlarını değerlendirip puan verelim. Hangisi daha çok şaşırttı?

Haberin Devamı

Defne aşkı olmasa Cem zayıflar mıydı

Onur Baştürk:

İkisine de 10 puan. Fitliklerinin zirvesindeler. Ki Cem Yılmaz set ortamında hâlâ fit kalabiliyorsa büyük başarı.

Çünkü set demek; geç saatlere kadar çalışmak ve düzensiz beslenmek demek. Defne Samyeli ise zaten her zaman fitti. Kendine bakan, özen gösteren bir kadın. İkisi arasında en çok şaşırtan tabii ki Cem Yılmaz. Kendine bakmaya başlaması çok yeni olduğu için...

Cengiz Semercioğlu:

Defne Samyeli aşkı olmasa Cem Yılmaz bu kadar zayıflayıp kendini spora vurur muydu, tartışılır... Defne’nin 46 yaş fotoğrafları tartışılıyor ama boyunca iki çocuğu olan bir anne olarak bu kadar fit olduğu için tartışılıyor. Ben Defne’ye 10 üzerinden 10... Cem’e 10 üzerinden 8 veririm...

Haberin Devamı

Son bir yılki çabasından dolayı...

Ömür Gedik: Defne ve Cem sanki birbirleriyle vücut yarıştırıyorlar. Defne tabii ki çok güzel ve zarif görünüyor. Ama bu iki paylaşım arasında benim oyun Cem’den yana. Çünkü en şaşırtıcı ve olumlu değişimi yaşayan o. Eski halinden eser yok. Azminin ve çalışkanlığının zaferi diyelim.

Defne aşkı olmasa Cem zayıflar mıydı

Bu kez şeytanın bacağını kırabiliriz

 Türkiye’nin “Yabancı Dilde En İyi Film Oscar aday adayı Nuri Bilge Ceylan’ın Ahlat Ağacı filmi oldu. Cannes’ın ödüllü yönetmeni Nuri Bilge Ceylan daha önce de dört kez Oscar’da bizi temsil etmişti. Nuri Bilge Ceylan bu kez Oscar’da şeytanın bacağını kırmamızı sağlar mı? Cannes’da yaşadığımız başarıları Oscarlarda neden bir türlü yakalayamıyoruz?

 Onur Baştürk: Cannes ve Oscar çok ayrı dünyalar, sistemler. Ama ben “Ahlat Ağacı”yla beraber umutlandım. Bu kez şeytanın bacağını kırabiliriz. Çok doğru bir seçim olmuş. Umarım gerekli lobiler de yapılır ve iş şansa bırakılmaz.

Cengiz Semercioğlu: NBC’nin açılımı Nuri Bilge Cannes zaten... Cannes’da Nuri Bilge Ceylan’ın gördüğü ilgiyi gözlerimle şahit oldum. Kıvanç Tatlıtuğ, Dubai’de neyse, NBC da Cannes’da öyle... Her filmine Cannes’da baktırır, her filmi Cannes’da olay olur NBC’ın... Ama Oscar başka bir arena... Daha önce 4 kez eli boş dönmesi de bunu gösteriyor zaten. Amerika’yla aramız bu kadar gerginken bu yıl bir Türk filminin Oscar kazanması zor.

Haberin Devamı

Ömür Gedik: Nuri Bilge Ceylan, Cannes’da defalarca gururumuz oldu. Bize Altın Palmiye getirdi. Avrupa sinema anlayışı ile Oscar tabii ki aynı şeyler değil ama yedinci sanatın iyisi söz konusu olunca elbette ortak değerlerden söz edebiliriz. Ben Nuri Bilge Ceylan’ın bir gün mutlaka Oscar’ı da bize getireceğine inanıyorum. Akademi umarım “Ahlat Ağacı”nın nakış gibi işlenmiş hikayesini anlar ve
bu yıl Nuri Bilge, Oscar’ı da güzel ülkesine getirir.

Defne aşkı olmasa Cem zayıflar mıydı

 Demet’e bir şey mi oldu

 Sertab Erener, “Atarlı giderli saçma sapan şarkıların sözlerini midem kaldırmıyor” dedi. Cevap Demet Akalın’dan geldi; “Benim için söylediğini düşünmüyorum, benim için söylemiş olsa da benim büyüğüm.” Sertab’ın tespitine katılıyor musunuz?

Haberin Devamı

 Cengiz Semercioğlu:

Hayret Demet Akalın’dan beklenmeyecek bir cevap... Oysa normal Demet’in ortalığı yıkması gerekiyordu. Demet’e bir şey mi oldu acaba arkadaşlar? Güneş mi çarptı, yaz sıcağı mı bunalttı da bu kadar mülayim birine dönüştü...

Aslında olması gereken de bu tabii.Kavga dövüş, tartışma nereye kadar...Kaldı ki Sertab da doğruyu söylemiş...

Ömür Gedik:

Eskiden de atarlı şarkılar vardı. Ki bunlara Sertab’ın bazı şarkıları da dahil. Ama tabii onlar üslup ve tavır olarak şimdikilerden hayli farklıydı. Sertab muhtemelen şimdinin bazı sokak ağzıyla söylenen şarkıları kastetti. Adres göstermediği halde Demet Akalın’dan cevap vermesi ise atarlı şarkı denince Demet’in ilk akla gelen isim olması. Ama ben de aynı Demet gibi, Sertab’ın bu cümleyi Demet’i düşünerek kurduğunu düşünmüyorum.

Haberin Devamı

Onur Baştürk:

Sertab Erener haklı. Böyle bir dönem yaşandı Türk popunda ama yavaş yavaş bitiyor. Artık atar gider şarkılarından sıkıldı insanlar. Simge’ler, Edis’ler, Mabel’ler, Sıla’lar ve onların ilgi görmesi bunun kanıtı.

Sertab’ın birini hedef alarak söylediğini de sanmıyorum. Genel bir durumu kastetti bence. Bazı atarlı giderli şarkılar da eğlenceliydi bu arada, onları da küçümsemeyelim. Demet Akalın’ın şarkıları mesela. Ama o dönem bitti artık.

Defne aşkı olmasa Cem zayıflar mıydı

İşte çifte standart!

 Deniz Çakır’ın özel hayatı öne sürülerek “Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz” dizisinin kadrosundan çıkarılmasını nasıl değerlendiriyorsunuz? Deniz’in rol arkadaşı Oktay Kaynarca’yı sosyal medyada takipten çıkarması üzerine de yorumları alalım...

Haberin Devamı

 Onur Baştürk:

İşte çifte standart, işte ayrımcılık! Talat Bulut diziye geri döner, ama Deniz Çakır özel hayatı gerekçe gösterilerek diziden çıkartılır.

Yahu Deniz Çakır set ortamında birini mi taciz etmiş, sette sarhoş mu gezmiş? Hayır. O zaman set dışında yaptıklarından bize ne kime ne? Böyle bir şey olabilir mi? Çok yazık çok ayıp.

Cengiz Semercioğlu:

Diziden ayrıldığı için Oktay’ı takipten çıkarmadı, sevgilisi Güvenç Dağüstün’e ayıp olduğunu düşündüğü çıkardı takipten.

Çünkü Oktay’la Deniz eski sevgili... Son veda fotoğrafında da Oktay, Deniz’le sevgililik günlerinden kalma sarmaş dolaş bir fotoğrafını paylaştı.

Yarım saat sonra da Güvenç paylaştı. Bunların hepsi diziden ayrıldıktan sonra oluyor. Sonra da takipten çıkardı. EDHO defterini her yönüyle kapattı Deniz Çakır.

Ömür Gedik:

Deniz Çakır diziden ayrılırken Oktay Kaynarca, Instagram hesabından onunla ilgili güzel şeyler yazmıştı. Deniz, Oktay’ı takipten çıkardıysa ya aralarında bizim bilmediğimiz bir şeyler olmuştur ya da artık diziyle ilgili hiçbir şeyi gözü görsün istemiyordur.

Oktay geçen gün Deniz’in diziden çıkarılma nedeninin özel hayatı olmadığını açıkladı. Bu durumda Deniz’in diziden çıkarılma nedeni bir soru işareti olarak karşımızda duruyor.

Defne aşkı olmasa Cem zayıflar mıydı

 Ağzı açık poz verme modası

 Annelerimiz bize “kapat ağzını sinek kaçacak” derdi. Ama şimdi ünlüler arasında ağzı açık poz verme modası başladı. Hadise, Sinem Kobal ve Demet Özdemir fotoğrafları üzerinden bu modayı değerlendirelim. En çok hangisine yakışmış?

 Ömür Gedik:

En doğrusu burundan nefes alırken ağızdan vermektir. Bunun için de önce ağzı güzelce kapamak gerekir. Bu kızlar yanlış örnek oluyorlar yani. Şaka bir yana bu fotoğraflardaki amaç tabii ki seksi görünmek.

Ünlülerin vazgeçilmez poz verme şekillerinden biriyle karşı karşıyayız yani. Ben en çok Demet Özdemir’in pozunu beğendim.

Onur Baştürk:

En anlamadığım akım. Daha neler göreceğiz acaba?

Cengiz Semercioğlu:

Sosyal medyada bakalım daha neler göreceğiz? Arabadan inip dans etmeler, ağzı açık fotoğraf çektirmeler...

Sosyal medyanın bu kadar güdümünde kalmak, ünlülerin “her hıyarım var” diyene elinde bir avuç tuzla koşması doğru değil... Dudağını büzüp poz verene de, ağzını açıp aval aval bakana da  sıcak değilim ben...

Defne aşkı olmasa Cem zayıflar mıydı

Bu olanlar seyircinin umurunda olmaz

Taciz iddiaları ile gündeme gelen Talat Bulut’un diziye geri dönmesinin yankıları sürüyor. Fatih Aksoy’un mahkemenin takipsizlik kararının ardından Bulut’u tekrar diziye alması reytingleri nasıl etkiler?

 Ömür Gedik:

Fatih Aksoy mahkemenin kararını bekleyeceğini söylemişti.

Kararın açıklanmasının ardından Talat Bulut’la devam edeceğini açıkladı ki bence bunda anormal bir durum yok.

Talat Bulut’un dizide kalmasının da reytingleri olumsuz etkileyeceğini düşünmüyorum.

Onur Baştürk:

Reytinglerin etkileneceğini sanmıyorum ya. Keşke etkilese, kadın seyirci tepki gösterse. Ama nerede? Ceren Şehirlioğlu Hürriyet Cumartesi’deki yazısında çok güzel özetlemiş: “Kamera arkası temizlenmedikçe önünde de düzgün bir şey izlemek mümkün olmayacak”. Doğru söze ne denir? 

Cengiz Semercioğlu:

Pazartesi akşamları “Çukur” ve “Söz”ün karşısında iyi sonuçlar aldı “Yasak Elma”... 5-6 bandında sezonu götürdü, sezon sonuna doğru 6 reytingin üzerine bile çıktı. Daha ne olsun? Dizinin reytingleri kaldığı yerden aynen devam eder.

Talat Bulut taciz iddiasıyla suçlanmış, diziye dönmüş falan seyirci takılmaz böyle şeylere. Biz kendi aramızda tartışıp duruyoruz işte, seyirci ise dizisini izler...

Defne aşkı olmasa Cem zayıflar mıydı

 Ana kraliçem demekle olmuyor

 Derya Tuna, Kanal D’de yayınlanan “4 Kadın Zamanı” programında “evlenmek için 27 yıl bekledim ama olmadı. Bu saatten sonra düşünmüyorum” dedi. Derya Tuna ve İbrahim Tatlıses ilişkisini değerlendirelim. Evlenmek için 27 yıl beklenir mi? Tuna nerede yanlış yaptı?

 Cengiz Semercioğlu:

İbrahim Tatlıses, Derya Tuna’yla ilişkisinde geçmişte büyük hatalar yapmıştır. Yıllar içinde köprünün altından çok sular aktı, sonraki yıllarda dengeli bir ilişki yürüttüler hep.

Derya Tuna’nın he demediği olmaz hele ki İdo Tatlıses büyüdükçe Derya Tuna’nın ağırlığı da hep arttı. İyi ki de evlenmemiş Derya Tuna, bundan daha iyi olmazdı...

Dağ gibi oğlu var şimdi daha ne olsun...

Ömür Gedik:

Derya Tuna’nın sözlerinde kırgınlık var her şeyden önce. Sanki evlenmiş olsa başarıya ulaşacakmış da becerememiş gibi hissediyor kendisini.

Bence hiç üzülmesin. Onca yıl beraberliğin, üstelik ortak bir çocuğun ardından evlenmedilerse bu eksi kadına değil, erkeğe yazılır. Bu işler “ana kraliçem” demekle olmuyor çünkü.

Onur Baştürk:

Türkiye ne ilginç bir ülke değil mi? Bence şimdi başlamış olsalardı ilişkiye, kesin evlenirlerdi. Eskiden böyle olabiliyormuş demek ki. Evlenmeden devam etmek, çocuk yapmak...

Ama gerçekten yıllarca evlenmeyi beklemiş olabilir mi? Beklediyse valla üzücü bir durum. İnsan bir noktada pes eder çünkü.

Defne aşkı olmasa Cem zayıflar mıydı

İkisi de üzülmüştür

Mustafa Sandal kendisini spora verip, kaslı fotoğraflarını paylaşırken, eski eşi Emina çocuklarına boşanmayı anlatırken yaşadığı sorunlar nedeniyle yaşadığı stresten dolayı 10 kilo verdiğini açıkladı. Boşanmanın stresi sadece kadın tarafını mı vuruyor acaba?

 Ömür Gedik: Emina’nın açıklamasını ilginç buldum! Etrafımdaki kadınlar stresten 10 kilo veriliyorsa hemen üzülecek bir şey bulalım demeye başladılar. Çocukların boşanmayla ilgili travmasıyla bence hem Emina hem de Mustafa uğraşıyordur ve eminim ikisi de üzülüyordur. Boşanmanın uzun vadede kime yarayıp kime zarar vereceğini ise onların bundan sonraki tavırları belirleyecek.

Onur Baştürk: Stresten dolayı 10 kilo verdiğini sanmıyorum. Emina hep ince bir kadın değil miydi? Mustafa da hep kaslı ve fittti. Bence öyle adlandırmak istiyoruz. “Boşandıktan sonra böyle oldular” filan diye. Cengiz Semercioğlu: Mustafa evli olduğu dönemde de spor yapıyordu, hatta daha geri gidelim popçular arasında ilk spor modasını başlatandır Mustafa. Daha 90’lı yıllarda spor yapardı, sonra da hiç bırakmadı... Tabii evlendikten sonra bakın ben hâlâ taş gibiyim demeyi, hem erkek hem kadın tarafı ister. Asıl Emina boşanma sürecinde ve sonrasında kendini daha çok spora vurdu. Ama bu çift boşanma meselesini ellerine, yüzlerine bulaştırmadan yaptılar. Çocukları için bunu başardılar... Demek saygı çerçevesinde de oluyormuş bu işler... Tabii Mustafa o kadar tazminat ödemese ne olurdu o ayrı?

 

BAKMADAN GEÇME!