Güncelleme Tarihi:
HAFTANIN İSYANI
Bergüzar’dan Çeşme çıkışı
Bergüzar Korel, “3 yaşından beri gittiğim Çeşme’ye artık gitmem, çok pahalı. Mekanlar insanı aptal yerine koyuyor” diyor. Haklı mı?
Onur Baştürk: Mekanların bazıları gerçekten pahalı, Bergüzar o konuda haklı. Ama 3 yaşında gittiği Alaçatı’yla şimdiki Alaçatı’nın da alakası yok.
Ömür Gedik: Çeşme, İstanbul’dan gidenler nedeniyle bu hale geldi. Fahiş fiyatlar sinir bozucu. Bundan en çok şikayetçi olanlar da İzmirliler. Çünkü eski, doğal ve müşteri kazıklama kafasından uzak Çeşme’yi özlüyorlar. Bergüzar İzmirli olmasa da Çeşme geleneğine çocukluğundan beri alışmış biri olarak haklı bir sitemde bulunmuş.
Melike Karakartal: Haklı elbette... Aylardır, yıllardır konuşuyoruz. İyi, nitelikli hizmet endişesi taşımadan “Bir sezonda mümkün olduğu kadar nasıl kâr ederiz?” niyetiyle iş yapılırsa sonu bu. Herkes sizi böyle konuşur.
Cengiz Semercioğlu: Bütün bir yaz tartışılan konuya Bergüzar sezon sonunda noktayı koydu. Pahalılık konusunda haklı ama “Eskiden buralar dutluktu” nostaljisi doğru değil. Her yer değişiyor, her yer farklılaşıyor. Dünyada da aynı...
Çocuk tek tarafın isteğiyle olur mu?
M. Ali Erbil’in Nevin’le ilişki yaşadığı, şarkıcının Erbil’in isteğiyle 6.5 haftalık hamileliğini sonlandırdığı ortaya çıktı. Nevin, “Ben onu sevdim” derken, Erbil onun araba ve para istediğini öne sürdü. Operasyon sonrasında da şarkıcının çantasına 5 bin dolar koymuşlar. Bu gerçek aşk mı sizce ve çocuk tek tarafın isteğiyle olur mu?
Onur Baştürk: Valla iki taraf da büyük saçmalamış. İlk saçmalayan Mehmet Ali Erbil. Kaç yaşına gelmiş korunmayı öğrenememiş mi, skandal! İkinci saçmalayan o kız! “Onu sevdim” diyor, sonra da “Hamile kalacağıma ihtimal vermedim” diyor. Böyle bir açıklama olabilir mi?
Ömür Gedik: Böyle aşk olur mu Allah aşkına! Tamamen saçmalık. Çocuk da tabii ki tek tarafın isteğiyle olmaz. Hele ortada böyle çirkin para muhabbetleri dönerken hiç olmaz.
İrem’in rahatsızlığı herkese ders olsun
İrem Derici zayıflama olayını abarttı mı, yoksa kilo kaybı aşk acısıyla birleşip İrem’i hastaneye mi düşürdü? Ünlülerin, genç kızların zayıflama saplantısı her geçen gün artıyor mu?
Onur Baştürk: İrem zayıflama olayını abarttı ve bünyesi bu denli abartılı diyete yenik düştü. Evet, genç kızların zayıflama saplantısı her geçen gün artıyor. Galiba bunun sonu yok gibi.
Cengiz Semercioğlu: İrem de nasıl bir felaketin eşiğinden döndüğünün farkında. Yaptığı paylaşımda, “Yoğun bakımda 16’ncı gecem. Genel hissiyat: Pişmanlık, yalnızlık, sonu gelmeyen, süründüren ağrılar, boynu büküklük. Üzemem ben sevdiklerimi bir daha” dedi. Büyük geçmiş olsun diyorum. İrem’in yaşadıkları herkese ders olmalı, ünlülere özenen kadınlara da...
Ömür Gedik: Ben son klibimin çekimleri öncesinde 3 gün detoks yaptım, sadece sıvıyla beslendim. Hayata küstüm. Enerjim gitti. Neşe, moral, motivasyon sıfırlandı. Diyeceğim o ki bu zayıflama işini abartmadan yapmak lazım. İrem’in yaşadıkları bütün kadınlara örnek olsun. Aman diyetin dozunu kaçırmayın.
Melike Karakartal: İrem Derici’ye büyük geçmiş olsun, bu münferit bir olay değil. İrem Derici’nin geçmişteki kilolu hallerinden bahsederken kullandığı dil, bugün pek çok kadının kendi görüntüsüne yönelik geliştirdiği çarpık bakışı özetliyor. Eski haliyle ilgili “gürbüz, şişko, panzer” gibi kelimeler kullanmıştı. Kadınların kendini eksik, kötü, “düzeltilmesi gereken” olarak görmesini sağlayan bir sistemin ürünü bu rahatsızlıklar.
Şeyma kendi kendine evlendi
3 gün 3 gece süren Şeyma Subaşı-Acun Ilıcalı düğününden aklınızda kalan ne? Magazin Konseyi düğünü değerlendirdi.
Melike Karakartal:
Düğün, bugüne kadar Şeyma Subaşı’nın paylaştığı her story, her video insanda E! Channel’daki Kardashian reality’leri algısı yaratıyor.
Hayatı son derece ışıltılı, eğlenceli olan bir kadının odakta olduğu bir dünya...
Acun Ilıcalı’nın düğünde “misafir gibi” durduğu yönünde yorumlar yapıldı, ben aksini düşünüyorum. Birkaç yıl önceki bir röportajımızda “Eski neşemi yakalamam çok zor” demişti. Belki de Şeyma Subaşı, “Eski Acun”u yaşatıyordur.
Ömür Gedik: Sosyal medyadan yağdırılan hakaretlere inanamadım. Şeyma’nın düğün hazırlıklarını çeken kameraların fazlalığı da dikkatimi çekti.
Daha önce hiçbir ünlünün düğün hazırlıları bu kadar olay olmamıştı. Acun, Şeyma’yı anons ederken “fenomen” kelimesini boşuna kullanmadı yani.
Yeşim’in yaşadıkları çok ağır
Yeşim Salkım, Hakan Uzan’ın zamanında kendisini ölümle tehdit edip, “Seni gömer, üzerine helikopter pisti yaparım” dediğini açıkladı. Kadın şiddetinde hiç böylesini duymuş muydunuz?
Onur Baştürk: Duyunca şoke olduğum bir söz. O nasıl bir söylem? Yeşim Salkım gerçekten ağır şeyler yaşamış 90’larda. Yıllar sonra içindekiler bir bir ortaya çıkmaya başladı. Bence durmasın, devam etsin içini dökmeye. Bütün karanlık sırlar ortaya çıksın.
Ömür Gedik: Ben hayatımda ilk defa böyle bir cümle duyuyorum. Bu tür cümleler de bir tür şiddet tabii. Üzücü.
Cengiz Semercioğlu: Yeşim Salkım büyük sıkıntılar yaşadı ama kendi tercihiydi. İnsanlar yanlış tercihler yapabilirler ama bunlarla yaşamaya devam etmemeliler. Yeşim de bu yüklerinden kurtulmalı artık.
Melike Karakartal: 15-16 yıl öncesinin gündemiydi boşanmaları, vaktiyle sık sık haber olduğunu hatırlarım. Bu cümle korkunç, dünya üzerindeki hiçbir kadının kendini hiçbir koşulda, hiçbir ikili ilişkide böyle bir travma içinde bulmamasını dilerim.
Bu kavga bitmez
Ebru Şallı’nın aşk yaşadığı Uğur Akkuş’un eşi Gonca Akkuş, hem eşini hem Şallı’yı eleştirdi. Evli erkeklerle birlikte olan ünlüler tartışılıyor da, erkeklerin
hiç mi suçu yok?
Ömür Gedik: Ebru’dan çok kendi kocasını eleştirsin. Evlenirken kendisine sadakat sözü veren Ebru değil, kocası çünkü. Ebru olmaz, Ayşe olur, Fatma olur. Önemli olan adamın sağlam durması, durabilmesi.
Melike Karakartal: Elbette tüm ilişkilerde hem kadının, hem erkeğin payı vardır, ancak özellikle erkek egemen toplumlarda böyle durumlarda erkeğin payı genellikle hafife alınır.
Bu olayda herkes başka söz söylüyor. Fakat rüzgarı estiren erkek. Her iki kadın gerçekte olandan başka hayatlar yaşadıklarına inanmışlar/inandırılmışlar ve ona göre yelkenleri ayarlıyor gibi görünüyorlar.
Onur Baştürk: Evet, gerçekten de tüm suç kadınlara atılıyor. Erkeklerin hiçbir suçu yokmuş gibi davranılıyor. Oysa karşılıklı bir durum bu. Ama hep kadına “ayartan kişi” gözüyle bakılıyor. En çok da kadınlar yapıyor bunu.
Cengiz Semercioğlu: Ebru Şallı’yla kocasının ilişkisi ortaya çıkınca boşanma davası açmış Gonca Hanım.
Yani ortada üç yıldır süren bir boşanma davası falan yok.
Ebru Şallı herkesin gözüne sokarak ilişkiyi gösterdi.
Bunu yapınca da hedef tahtasına oturtuldu. Bu kavga daha bitmez, çünkü çocukların velayeti meselesi de var.
HAFTANIN FOTOĞRAFI
İlk kez paylaştı
Ahmet Kural hesabından ilk kez Sıla’yla birlikte fotoğrafını paylaştı. Magazin Konseyi bu fotoğrafı değerlendirdi.
Ömür Gedik: Fotoğrafı 500 binden fazla kişi beğenmişken ne denebilir ki? Ben yüz ifadelerine bayıldım. Değişik bir poz olmuş. Sanki bir film karesinden alınmış gibi.
Melike Karakartal: Sosyal medyada fotoğraf paylaşmak taraflar için ilişkinin ciddiye bindiğinin ilk göstergesi olarak görülüyor.
Eskinin “Nişanlandılar!” haberleri gibi. Pek yakışıyorlar, mutluluklar!
Cengiz Semercioğlu: İkisi de sevilen isimler olduğu için bu aşk herkese iyi geliyor. Bir de Sıla’yı hiç böyle rahat görmemiştik ya, o da sempatik duruyor! Yani bu iş oluyor!
Onur Baştürk: Kesinlikle çok hoş bir fotoğraf. İkisi de neşeli bir poz vermiş. Duruşlarını, gülüşlerini santim santim hesaplamamış Instagram alemi gibi...
HAFTANIN HAREKETİ
Bengü’den İrem’e jest
Bengü, hastanede olan yakın arkadaşı İrem Derici’nin yerine Ankara konserinde sahneye çıktı. Magazin Konseyi bu jeste ne diyor?
Ömür Gedik: Güzel bir jest. Tebrik ediyorum Bengü’yü. Ama tabii umarım İrem bir an önce iyileşir ve sevenleriyle buluşmaya başlar yeniden.
Melike Karakartal: Sahne hayatları dışında güzel bir arkadaşlıkları olduğunu biliyoruz. Harika bir kadın dayanışması.
Onur Baştürk: Vayy güzel jest! Aferin Bengü’ye. Popçular arasında böyle dayanışma az bulunur.
Cengiz Semercioğlu: Müzik sektöründe böyle dayanışmalara çok alışık olmadığımız için tuhaf geliyor ama olması gereken bu.
Bengü de arkadaşına destek çıktı, tebrikler. Dostluk budur.
HAFTANIN OLAYI
Itır Esen’in giden tacı
Türkiye Güzeli seçilen Itır Esen’in 15 Temmuz’da attığı tweet’i ortaya çıktı, tacı geri alındı. Özür dilemesi yeterli miydi?
Cengiz Semercioğlu: Attığı tweet kabul edilir gibi değil ama 18 yaşında birine çullandığımızı da unutmayalım. Çıkıp özür diledi, “Siyaseten söylemedim, yanlış bir mizah yaptım” dedi. Tacım gitti diye üzülmesin Itır, bu yarışmanın birincisi “İlk 10’a kalamadım. Allah belanızı versin” diyen Gözde Baddal zaten.
Ömür Gedik: “Siyasi değilim, politikayla ilgilenmiyorum” demiş ama bu işin siyasetle, politikayla ilgisi yok zaten, insanlıkla, vicdanla ilgisi var. Tacının elinden alınmasını doğru buluyorum. Büyüdüğünde anlar nasıl saçmaladığını.
Melike Karakartal: Eğer düzenli bir sosyal medya kullanıcısıysanız hesaplarınız sizin aynanız, kimliğiniz. Yazdıklarınız üzerinden kişiliğinizin ipuçlarını verirsiniz.
Kendisini sosyal medyada böyle temsil eden bir gencin Türkiye’yi temsil etmesi mümkün değil.
Onur Baştürk: Attığı tweet şuursuzcaymış ama özür dilemiş ve bence bu yeterli. Tacı da elinden aldı, bu noktadan sonra linç etmeye gerek yok.
SON 24 SAATTE YAŞANANLAR