Cansu AYDIN TOPCU
Oluşturulma Tarihi: Kasım 05, 2017 14:36
Cumali Ceber karakteriyle sosyal medyada fenomen olan Halil Söyletmez, bu tiplemeyi beyazperdeye de taşıdı. “Cumali Ceber: Allah Seni Alsın” adlı filmiyle gişede istediği başarıyı yakaladığını belirten Söyletmez, çirkinliği üzerinden mizah yaptığının altını çizdi.
◊ Sosyal medyada yarattığınız “Cumali Ceber” karakterini sinemaya uyarladınız. Bu karakter nasıl çıktı ortaya?
- Sosyal medyaya Vine ile başladım. Vine’da çok ciddi bir takipçi kitlem vardı. Skeçler çekiyorduk, o etkileşimi Instagram’da yaratmak için Instagram kitlesinin seveceği skeçler de çekmeye başlamıştık.
Kendiliğinden ortaya çıktı diyebilirim. İnsanların sürekli kendi ailelerinin içerisinde, apartmanlarında, akrabaları arasında yaşadıkları olayları biz Cumali Ceber’le beraber insanlara yansıttık. Aslında karakterin tutma nedeni de bu.
◊ Tipleme nasıl oluştu?- Bir akım vardı. Bir uygulamayla çirkinken, birden güzelleşiyorsunuz. Benim de başından beri söylediğim şey çirkin olduğumdu. Çirkinliğim üzerinden mizah yapıyorum ve bunu kabul ederek ilerliyorum. Hikaye yazıp, bir iki video da çekince insanlar tamamen benimsedi.
◊ Kendinizi çirkin mi buluyorsunuz yani?- Malzeme belli. Hiçbir yerde yakışıklı olduğumu iddia etmedim. Zaten kimse de iddia etmedi. Ben de bunu kabullendim.
◊ Sosyal medyada video çekip paylaşan o kadar çok kişi varken siz nasıl fenomen olabildiniz? - Bu bence samimiyetle alakalı. Paylaşılan videoları insanlar istedikleri yerde izliyor, istedikleri zaman onlara ulaşabiliyoruz. Bu yüzden de sizi kendilerine yakın buluyorlar. Beni takip edenlere değer verdiğimi her platformda gösteriyorum. Mesela film için onlarca şehir gezdik, salonlara onlardan biri olan Halil Söyletmez olarak girip bana bu şansı verdikleri için teşekkür ettim. Bu samimiyet çok önemli.
ÇEKİMLERDE ÇOK ZORLANDIM◊ Bir fenomen karakterin sinemaya uyarlanması ilk kez yapılan bir proje değil mi?- Doğru, daha önce sinema filmi çeken Cem Gelinoğlu, Barbaros Dikmen gibi fenomen arkadaşlarımız var.
Ama sosyal medyada ortaya çıkan bir karakteri sinemaya taşımak bir ilkti. İnsanlar bunu bekliyordu. Sürekli talep geliyordu, biz de yaptık.
Aslında Cumali Ceber bir nevi sinema filmine dönüşmek zorunda kaldı. Sokakta görenler bana Cumali Ceber’in tipik lafları olan “şerefsiz”, “allah seni alsın” diye sesleniyorlardı. İş sosyal medyadan çıkmış oldu. Yapımcı yapımcı dolaştık.
Sonra bize, bu hikayeye inanan, şu an Cumali Ceber filmimizi de çeken Retro Prodüksiyon’la anlaştık.
Cumali karakterine uygun bir senaryo yazıldı ve filmi yaptık. Çok zorlandık sürecin başından itibaren.
Çünkü daha önceden oyunculuk deneyimim ve eğitimim yoktu. Yarattığım bir karakter üzerine senaryo yazılmıştı ve 170-180 sayfalık senaryoyu tamamen ben oynayacaktım... Çok zorlandım.
◊ Nasıl dönüşler aldınız?- Film 4 Ağustos’ta vizyona girdi, ilk 3 gün 128 bin 564 izleyici sayısıyla tüm zamanların en iyi yaz açılışını yapan Türk filmi rekorunu kırdı.
Rakiplerine 3-4 kat fark atarak şaşırttı bizi. Bu kesinlikle takipçilerimin bana verdiği bir şans, bu şansı iyi değerlendirip onlara çok daha iyisini sunmazsam yukarı çıkardıkları gibi tepetaklak etmesini de bilirler. Net farkındayım.
RECEP İVEDİK’EBENZETİLMEKTENGURUR DUYUYORUM◊ Karakteri oluştururken “Recep İvedik”ten mi esinlendiniz? - Tip olarak benzetenler var tabii ki. Ancak karakter olarak ben pek benzetemiyorum çünkü 163 cm boyunda, kaşları oldukça kalın bir baba karakteri bu. 2 çocuğu var.
Aslında benzettiklerinde gurur duyuyorum. Çünkü ben “Recep İvedik”in bütün serilerini seyretmiş birisiyim.
◊ “Cumali Ceber”in ikincisi gelecek mi?- 2018 yılında yapmayı düşünüyoruz. Çok daha iyi, çok daha güçlü geleceğiz. İlk filmde bize destek olanlar çok daha fazla eğlenecekler.
Bunu samimiyetle söylüyorum, öyle olana kadar çalışacağız.
İlk filme gelmeyeni de güldüreceğiz. Harıl harıl çalışmaya başladık.
◊ Siz “Cumali Ceber” olarak biliniyorsunuz, Halil olarak değil. Bu algı bir süre sonra rahatsız eder mi?- Rahatsız eden bir durum yok. Aksine hoşuma gidiyor. Bir karakterin üzerinize yapışması, başarılı olduğunuzu gösterir.
◊ Sosyal medyaya atılmadan önce neler yapıyordunuz?- Liseyi bir endüstri meslek lisesinde, kaynak bölümünde okudum. Okulun son dönemlerinde “bu iş bana göre değil” diyerek sosyal medyaya atıldım.
Çeşitli sosyal medya ajanslarında stajyer olarak çalıştım. Sonra bu şekilde internete kanalize oldum.
BENi ELEŞTiRi DEĞiL
HAKARETLER ÜZDÜ
◊ Hedefleriniz neler?
- Sosyal medyayı bırakmayı düşünmüyorum. Kendimi en iyi ifade ettiğim yerin sosyal medya olduğuna inanıyorum. Ama ikinci filmde oyunculuk eğitimi alacağım. Eleştirilerden dersler çıkardım, kendimi geliştireceğim.
◊ Nasıl eleştiriler aldınız?
- “Cumali Ceber”in film olacağını duyurduğumuzdan bu yana tepki gösteren bir grup var. Ağır ithamlarda bulunuyorlar, “Sinemayı ayağa düşürdünüz”, “Böyle sanat mı olur” gibi... Bu konuya bir açıklık getirmek istiyorum. Sinema kimsenin sahibi olduğu bir şey değil. Her sene yüzlerce film çekiliyor ama nedense bu güruh, eleştirilerini sadece bizim filmimize saklamış. Bu filmi izleyenlere “salak, iq’su düşük” diyenler oldu. Kimse kimseyi beğenileri üzerinden bu şekilde yargılamamalı. Benim tek üzüldüğüm nokta bu oldu, bana gelen eleştirilere hiç üzülmedim, eleştirilerden dersler de çıkarmaya çalıştım ancak izleyenlere yapılan hakaretler çok üzücü ve yakışıksızdı.
Karakteri insanlar kendilerine yakın gördü. Ortaya çıkan ürün sanatsal olarak çok kaliteli miydi, değildi. Ben de sık sık sinemaya giden biriyim. Neyin sanatsal neyin eğlence amaçlı olduğunu biliyorum. Ben hiçbir zaman sanat yapıyorum diye bir iddiada bulunmadım, haddimi de yolun başında biri olarak gayet iyi biliyorum.
Tek amacım insanları eğlendirmek. Herkese kendimi sevdirmek gibi bir çabam da yok. Ama bu, çalışıp her yeni işte daha iyisini yaparak beni eleştirilenlerin de gönlünü kazanmayacağım anlamına gelmiyor. Tipleme için de çok eleştiri aldım. “O nasıl kalın bir kaş, biz Türk toplumu olarak böyle bir toplum muyuz” diyenler oldu. İşin gerçeği, kaşının ortasını almazsa kaşları Cumali gibi birleşecek çok arkadaş görüyorum sokaklarda...
SON 24 SAATTE YAŞANANLAR