Çiçek Dilligil ile Bora Öztoprak merak edilenleri anlattı

- 90'lı kilolara geldiğimde ameliyat olmaya karar verdim. Doktorum 'ye' dedi. Bütün bir yazı yiyerek geçirdim. 96 kiloyla ameliyata girdim. 

- Son üç senedir ciddi tansiyon hastasıydım. Sabah akşam ilaç alıyorum. Benim için öncelik buydu. Kilo verince evet insan kendini iyi hissediyor ama oğlumun yolculuğunu görmek istiyorum. İzlediğim kamu spotu beni çok etkiledi. Oğlum şu an 19 yaşında. Ben onunla güzel ve kaliteli yaşamak istiyorum.

-Ben bir şeye karar verdiğim zaman sadece pozitif tarafını düşünürüm. Ne bir ağrı sızı yaşadım, ne de bir yeme problemi yaşadım. Artık bir mağazaya girip small beden alışveriş yapmak istiyorum.

- 8 tane doktor dolaştım, ciddi bir check up'tan geçiyorsun. 8 doktor 'tamam' dedikten sonra ameliyat oldum.

-Çok diyet uyguladım, hiçbir diyetisyene sözüm yok. Ben istikrarsız oldum. Şu an istesem de o düzene dönemiyorum. Yeme içme sisteminiz oturuyor. Mantı sipariş veriyoruz, iki çatal alıyor 'ay çok doydum' diyor. 

-'Can isteme' hormonunu kesiyorlar ameliyatta. Un helvası ve mercimek köftesi... Gecenin 4'ünde 'un helvası' diyerek uyanıyordum. Şimdi görmek istemiyorum.

-Gülçin benim çok yakın arkadaşımdır. Bora ile tanıştığımızda Gülçin ile aynı evde oturuyorduk. Yurt dışına gitmişti, döndüğünde inanılmaz kilo almıştı. Sonra ameliyat oldu. Bana da 'ameliyat olabilir mi' dedirten insandır.

Bora Öztoprak ise şunları söyledi:

- Biz Ardahan ile çok endişelendik. Bu konuyu tanıyan arkadaşlarımız çok fazla sohbet ettik. Ben ve Ardahan için çok son dakika oldu. Temmuz'un 25'inde geldi ben 1 Eylül'de ameliyat oluyorum.

- Katiyen diyet yapmak istemiyorum. büyüyünce Turgut Özal olacağım. Şişman erkek, zarif kadın zengin durur.

- Mahalle baskısı yüzünden kıskanç oldum.

-Bizim evde, evlendiğimiz günden beri hiçbir zaman zeytinyağlı eksik olmuyor. Her zaman dolapta ev yemeği bulunur. 

- Afife Jale ödüllerinden eşimi görünce 'efsane' dedim. Nefesim kesildi.

-5 Haziran Çiçek'in doğum günü. Yıllar önce doğum kilolarını vermeye çalışırken ona elbise aldım. Elbise olmadı. İnanılmaz kavga ettik. Yıllarca o elbise dolapta durdu. Bir gün giyer diye.