Güncelleme Tarihi:
Salih Bademci:
Her role farklı bir esans
Hiperaktif ve girişken bir yapım vardır. Yaptığım işte her daim haz almak ve eğlenmek birincil koşulumdur. Beraber çalıştığım tüm ekibin benimle aynı enerji düzeyine gelmesi için elimden geleni yaparım. Set arası boşluklarımı film ve yabancı diziler izleyerek geçiririm, bu nedenle her daim yanımda bir bilgisayar ve içinde yüklü birkaç bölüm dizi ve film bulunur. Tiyatro, yoğun tempomda dahi asla vazgeçmediğim alışkanlığım ve güç kaynağımdır. Bu yüzden aralıksız her sene bir tiyatro oyununda oynarım. Uğur ve totemle ilgili takıntım olmamakla beraber 8 rakamını severim. Ayrıca koku hafızasına inanırım. Oynadığım her rol için bir esans bulmaya ve o rol için o esansı kullanmaya çalışırım. Belki totemim budur.
Sevtap Özaltun:
Takı yapıyorum
Hobilerim; bazen arkadaşlarımla toplanıp oyun oynamak, bazen takı yapmak, bazen yürümek, bazen de sadece susmak. En büyük totemim; uğur böceğinin üstüme konması. Uğurlu günüm çarşamba, uğurlu sayım 7, uğurlu rengim ise yeşil.
Şebnem Bozoklu:
Zeytinin tadını bilmiyorum
Dünya şampiyonumuz Apache Serkan’la kick box çalışıyorum. Hayatımda hiç zeytin yemedim, tadını bilmiyorum. Arabanın ses ayarının çift sayı olmasına takıntılıyım. Telefonla aradığım herkes o sırada beni düşünüyor oluyor. Çizgi film izlemeyi hiç bırakmadım, hâlâ seyretmeyi en sevdiğim şey, çizgi film ve animasyonlar. Çocukken itfaiyeci olmak isterdim.
Demet Gül:
Dünyanın en iyi cheescake’i benimki
Alışveriş yaparken hep arkadaki ürünleri alırım, öndekileri değil. Kendimi daima öğrenci olarak görürüm ve hayata pozitif bakarım. Bazı mobilyalarımı kendim yapmayı ve boyamayı severim. Ayrıca benim cheescake’im dünyanın en iyi cheescake’i!
Beyti Engin:
Şiveli karakter istemiyordum
Mevsim geçişlerindeki dolunaylarda hep daha melankolik olurum. Astrolojiye inanırım. Uğurlu günüm yok, tatil olan her günü severim. 10 yıl boyunca yüzlerce film ve belgesel seslendirip, doğru Türkçe konuşmaya çok özen gösterdiğim için şivesi olan ya da Türkçesi bozuk bir karakter oynamaktan hep çekinen bir oyuncu oldum. Hatta bu benim için bir kabustu ama sonrasında “Keşanlı Ali Destanı”ndaki “Çakal Rüstem” rolüyle bu kabusla yüzleşip o yönümü törpüledim.
Zeynep Kankonde:
Ütüyü eşim yapar
El çantamı asla yere koymam. Sabah kalktığımda kahvaltı yapamam, iki fincan kahve içerim. Doğum günlerini ve yıldönümlerini hep unuturum. Korku filmi izleyemem. Sabahları çok zor uyanırım. Ütü yapmaktan nefret ederim. 12 yıldır hiç yapmadım, bu işi evde eşim yapar. Denizden çok korkarım ama çok iyi yüzerim...
Kaan Yıldırım:
PS maçları hobim oldu
Arkadaşlarımla yaptığımız PlayStation turnuvaları, en büyük hobim diyebilirim. Bir alışkanlığım yok. Hiçbir şeyi alışkanlık haline getirmemeye çalışıyorum. Totemim, uğurlu günüm, herhangi bir fobim de yok. Çocukken 5 rakamını severdim ama uğuruna inanmıyorum...
Erkan Kolçak Köstendil:
İyi kaleciyim
Futbol oynamayı severim, kalecilikte iyiyimdir. Eskiden profesyonel olarak da oynardım. Müzik, hobilerimin en başında gelir. Santur çalarım ama şarkı söylemeyi daha çok severim. Boş zamanlarımda genelde dinlenmeyi ve uyumayı tercih ederim, çünkü pek boş zamanım olmuyor.