Cem'den İhsanoğlu açıklaması

Güncelleme Tarihi:

Cemden İhsanoğlu açıklaması
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 09, 2014 23:19

Cem Yılmaz, kariyerinin 12, kendi çektiği filmlerinse 10’uncusu olan “Pek Yakında”nın çekimlerine devam ediyor. Tülin Özen, Zafer Algöz, Özkan Uğur, Ozan Güven, Çağlar Çorumlu, Cengiz Bozkurt, Zerrin Tekindor, Hare Sürel, Ayşen Gruda, Ülkü Duru, Emin Gürsoy, Metin Coşkun, Muhittin Korkmaz, Tuğrul Tülek ve Ata Berk Mutlu’yla birlikte kamera karşısına geçtiği filme aynı zamanda yönetmen ve senarist olarak imzasını atan ünlü komedyen, bizi önceki gün Beykoz Kundura Fabrikası’ndaki platoda ağırladı.

Haberin Devamı

Beykoz Kundura Fabrikası’ndan içeri giriyoruz. Kapıda ismimiz var, bekleniyoruz. Cem Yılmaz ve “Pek Yakında” ekibi set ziyareti düzenlemiş bizim için. Hazırlıklar tamam, ekip tam kadro orada. Ekip biraz buruk desek yalan olmaz çünkü çekimlerin son haftasına girilmiş durumda.
Cem Yılmaz söze 150 kişinin çalıştığı filmle ilgili bilgiler vererek başlıyor. “Pek Yakında” aslında günümüzde geçiyor. Ama film içinde film var. Yani fotoğraflarını gördüğünüz o meşhur “Şahikalar”. Yönetmen Ahben Sonel’in (Zafer Algöz canlandırıyor) 70’li yıllarda yazılan senaryosu hayata geçiriliyor.
Neden film içinde film peki? Cem Yılmaz açıklamaya çalışıyor ama ilk cümlesi ilginç: “Ne çektiğimizi ben de bilmiyorum!” Ve devam ediyor: “Komedi-drama türünde bir iş bu. Çok katmanlı bir hikaye. Masalsı bir tarafı da var. Biraz gerçek biraz değil. İzlerken ‘bu adam kime benziyor’ diye düşünmeyin, öyle biri yok.”
Filmin vurucu cümleleri ise şunlar: “Gaye tabii ki aşk” ve “Bakalım Arzular zafere dönecek mi?”
Anlamsız gelmesin, konuyla direkt ilgili: Filmde korsan DVD’ci Zafer (Cem Yılmaz), arasının bozuk olduğu ama çok sevdiği eşi Arzu’yla (Tülin Özen) yeni bir sayfa açmak istiyor. Bu uğurda korsan DVD işini bırakıp yeni bir yola giriyor. Ve “Şahikalar” adlı fantastik dönem filminin çekimlerine başlıyorlar.
Bir de dipnot düşeyim: Ünlü komedyen bu karakteri yaratırken CM101MMXI Fundamentals’ın fragmanı niteliğindeki Korsan DVD’ci rolünden yola çıkmış.
Filmde Ozan Güven, Boğaç Boray isimli eski bir jönü canlandırıyor. Hare Sürel, dizilerde reji asistanlığı yapan bir genç kız... Çağlar Çorumlu, Zeki karakterinde... Özkan Uğur, filmlere kostüm kiralayan Ejder’i oynuyor. Zafer Algöz’ün oynadığı Ahben Sonel ise “Şahikalar”ın ünlü yönetmeni. Ve bu renkli ekip, Ahben’in filmi için bir araya geliyor.

SENARYOYU YAZARKEN KARAKTERLERİ DE ÇİZİYORUM
Cem Yılmaz’ın filmlerinde neden hep aynı oyuncularla çalıştığı merak konusu... Haliyle bu merakımı gidermek istiyorum. Yılmaz, ekibe Tülin Özen, Çağlar Çorumlu ve Cengiz Bozkurt’un yeni dahil olduğunu yineliyor. Karaktere göre oyuncu mu yoksa oyuncuya göre karakter mi seçtiği sorusuna ise yanıtı net: “Yazarken ben bir karikatür çiziyorum. Bu çizimler birilerini aklıma getiriyor. Cast o şekilde oluşuyor.”
Filminde Cem Yılmaz’ın oğlu rolünde ise “Karadayı”dan tanıdığımız Ata Berk Mutlu var. Karavandan iniyor, elimizi sıkıyor ve o sırada Cem Yılmaz patlatıyor espriyi “Ata Berk çoğumuzdan eski sektörde. 3 yaşında başlamış. Ozan Güven ise okuma provasına zehir gibi gelen Mutlu’nun karşısında yaşadığı şaşkınlığı şöyle ifade ediyor: “Benim rolümü o oynasın dedim, eve gittim ağladım!” (Gülüyor)
Tülin Özen’e gelince... Birbiriyle çalışmaya bu kadar alışık bir ekibe dahil olmasına rağmen hiç yabancılık hissetmemiş. O bile Arzu ile Zafer’in sahnelerini izlerken bazen duygulanıyor, gözlerini iyice kısarak bakıyor ekrana.

NE ARA FİLM ÇEKECEKTİM
11 haftalık ön çalışma, okuma provaları, velhasıl sıkı bir hazırlık dönemi... Cem Yılmaz, bu süreçle ilgili “Bu sefer tasarım, mekânlar, reji ile ilgili hazırlığımızı daha sıkı tuttuk. Çekimden 6 ay öncesinde oyuncuları filme dâhil ettim. Ne kadar hazırlanırsan o kadar iyi sonuçta. Hazırlıksız gelinebilecek bir film de değildi” diyor.
Peki yeni film için dört yıl bekleme sebebi diye soracak oluyorum. Başlıyor anlatmaya: “Ne ara film çekecektim ki... ‘Av Mevsimi’, ‘Şahane Misafir’ ve ‘The Water Diviner’da oynadım. Arada gösteri yaptım. Haftada dört gün de sahneye çıkınca film yapamazsınız.”
Konu, Russel Crowe’un “The Water Diviner”ından açılınca, o setten bahsetmeden de geçemiyor: “Russell Crowe’un seti bana hiç yabancı gelmedi. Hatta fakir bir setleri vardı, setlerinde gazlı içecek yoktu (gülüyor). Sadece su ve kahve!”

AİLESİNİ DE BU FİLMDE OYNATTI
Cem Yılmaz filmin müziklerinde Jingle House imzasının olacağını söylüyor ve ekliyor: “Filmde üç şarkımız var. İkisi Mazhar Alanson imzalı. Mazhar Abi filmde olmadan olmaz. Üçüncüsü ise Mehmet Güreli’nin şarkısı Kimse Bilmez...”
Filmde Ayşen Gruda, Enis Fosforoğlu, Yılmaz Erdoğan, Nurgül Yeşilçay ve daha birçok konuk oyuncu var. En önemli nokta ise kamera arkası ekip ile Yılmaz ailesinin tamamının da filmde rol alması: Baba, dayı, abi...
Bir de filmin ses mühendisi Levent İntepe var. Yılmaz’ın deyimiyle “Çağan Irmak filmlerinin değişmez memuru” o...
Bu isimlere rol verme gerekçesini ise şöyle açıklıyor: “Hem hatıra olsun istedim, hem de iyi oyuncular.

750 KOPYAYLA EKİMDE VİZYONDA
Film 1000 sinemada 750 kopyayla gösterime girecek. Muhtemel vizyon tarihi ise 3 Ekim... 10 haftalık post prodüksiyon sürecinin ardından, eğer yetişirse festivallere de katılmak istiyor Yılmaz.
Gişe beklentisi derseniz, “Kemik seyirci yine gelecektir” diyor. Ekip, oyuncular herkes çok heyecanlı. Öyle ki “yönetmen” Cem Yılmaz’ın direktifleriyle filmden bazı bölümler izliyor, izlediğimiz bölümlerde üzülsek mi gülsek mi bilemiyoruz. Dram da komedi de bu filme dahil anlayacağız. Her karakterin bir derdi, gülünecek bir yanı var. Kendinizi iyi bir film görmeye hazırlayın.
Not: Cem Yılmaz, yeni filmine de şubatta başlıyor. Kasım-aralık gibi ise “The Water Diviner”da Cemal olarak göreceksiniz. Sonrası mı? Belli ki 2014-2015 onun için dolu dolu geçecek.

Usta-çırak ilişkisi kalmadı
“Yavuz Turgul’un ‘Aşk Filmlerinin Unutulmaz Yönetmeni’ tadında bir senaryom var. Senaryo aşamasında Turgul’un da desteğini aldım. İçgüdüsel olarak bakıyorsun ki beğendiğin ustalarla aynı sinemacılık ruhundasın. Bu da insanın hoşuna gidiyor. Sonuçta bir kamyon insan kalmadı o jenerasyondan. Usta-çırak ilişkisi de yok eskisi gibi. Elimden geldiğince misafir oyuncu olarak filmlerinde yer almak istiyorum...”

YAHŞİ BATI’NIN DEVAM FİLMİNE GÜCÜMÜZ YETMEDİ
“Yahşi Batı’nın devamı niteliğindeki filmi çekmeyi düşündüm önce ama o iş bize pahalı geldi. Hazırlanması daha zor. Açıkçası ona gücümüz yetmedi. Zaten hepimizin devam eden işleri vardı. Russell’ın filmi çekilirken ben bu filmin diyaloglarını yazıyordum mesela... Avustralya’daki çekimler sırasında rahat rahat yazarım diye düşündüm ama öyle olmadı. Şartlar çok zordu, hava sıcaklığı 49 dereceydi. Yazamadım tabii.”

İHSANOĞLU AÇIKLAMASI
Cem Yılmaz, gösterisini izleyen Ekmeleddin İhsanoğlu’nun kendisini beğendiği yönündeki haberler hakkında ise şunları söyledi: “Beni izlediğini hatırlamıyorum. Ama beğendiğini söylemiş, sağ olsun. Genelde gösterilerimiz her kesimden insan tarafından izleniyor. Cumhur olsun, cumhurbaşkanı adayı olsun...”

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!