Güncelleme Tarihi:
Onur BAŞTÜRK: Ceceli aslında her zaman ayet paylaşıyor, dini paylaşımlar yapıyor. Sadece bu olaylar sonrasında bu tarz bir paylaşım yapmış değil. Ama kendini bir hafta içinde muhafazakar hayranlarının gözünde öyle bir noktaya getirdi ki, artık ağzıyla kuş tutsa onlara yaranamayacağı maalesef acı gerçek. Hepimiz okuduk hayranlarının o inanılmaz “Allah belanı versin”li, çılgın yorumlarını/mektuplarını...
Bu ilişki böyle
sürüp gider
Arda Turan ve Aslıhan Doğan barıştı. Doğan, geçtiğimiz hafta birlikte katıldıkları bir iftar sonrası, Turan’ın kardeşi Okan Turan için kiraladığı yalının balkonundan çektiği bir görüntüyü paylaşarak barışma sinyalleri vermişti. Çift daha sonra Zorlu Center’da el ele poz vererek barıştıklarını ilan etti. Magazin Konseyi, bir dargın bir barışık süren bu ilişkiyi değerlendirdi...
Ömür GEDİK: Zaten Aslıhan “Bizi 1 ay sonra yine bir arada görebilirsiniz” diyerek bugünlerin sinyalini vermişti. Demek ki bir bildiği varmış. İlişkiyi toparlayıp yoluna sokan, sahip çıkan, yön veren, daha tutkulu olan taraf Aslıhan gibi geliyor bana.
Cengiz Semercioğlu: Evet, Aslıhan “Bana 1 ay süre verin” demişti. Gerçekten zor bir aydı Arda için. Barcelona’da kalıp kalmayacağının netleşeceği, geleceğinin belirleneceği bir aydı. Bence bu ilişki biraz daha devam ederse evliliğe gider, yoksa bir daha bir araya gelmemek üzere ayrılırlar.
Onur Baştürk: Bir dargın bir barışık mı bilmiyoruz aslında. Belki de yoğunlukları sebebiyle “Biraz az görüşelim” dediler ve bunu uyguluyorlardı. Gerçi Arda yoğun zamanlarında bile boş durmuyor, oradan buradan her yerden herkese “yürüyor” maşallah.
Bence bu ilişki böyle devam eder, demek ki birbirlerini kabullendiler her şeyleriyle...
Melike KARAKARTAL: Ne garip dünya, yoğun zamanlarında dahi oradan buradan herkese “yürüyen” Aslıhan olsa bambaşka konular konuşuyor olurduk.
Onur’un dediği gibi olmamış olsun isterim, bu şekilde Arda’yı kabullendiyse kalbi kırılacak demektir. Aslıhan Doğan nitelikli, güzel, değerli bir genç kadın, dilerim Turan, onun onurunu zedeleyecek, kalbini kıracak herhangi bir davranış sergilemez. Instagram “yürüyüşü” dahil.
Pes diyorum onlara
Aslı Enver, Murat Boz’la ayrılıkları hakkında ilk defa konuştu, Boz’un, Eser Yenenler’in evinde Nihal ve Bahar Candan kardeşlerle görüntülendiği gece için “O olaydan önce ayrıldık” dedi. Güzel oyuncu, bu açıklamanın hemen ardından bir markette Boz’la görüldü. Güvenlik kameralarına yansıyan görüntüler, “Yeniden barıştılar mı?” sorusunu akıllara getirdi...
Melike KARAKARTAL:
Murat Boz’un Aslı Enver’den ayrıldıktan çok kısa bir süre sonra Yenenler’in evindeki parti çıkışında görüntülenmesi biten ilişkisine kıymet vermediği, “ayrılık acısı” çekmediğini düşündürmüştü.
Tabii o gece içeride ne olduğunu bilen yok, görüntü üzerinden yorumlandı hadise. Bir de üzerine aldatma konusu girince köpürdü olay. Fakat ya perde arkasında bambaşka bir şey yaşıyorlar ya da ayrıldılar ve daha fazla konunun uzamaması için bu konuşulanları nasıl toparlarlar diye buluşup yöntem konuşuyorlar.
Onur BAŞTÜRK:
Aslı ve Murat beraber görüntülense dahi o işin geri dönüşü yok diye düşünüyor ve biliyorum. Strateji konuşmuşlar ve birbirlerini kırmadan dökmeden oturup hal hatır sormuşlardır. Benzinci marketine girmişler gibi görünüyorlar çıkan fotoğraflarda. Yani “Gel bi konuşalım” denilmiş belli ki, sonra da benzincide yakalanmışlar. Ama dediğim gibi bu ilişkiden bir cacık olmaz sevgili Konsey üyeleri...
Ömür GEDİK:
Bence Aslı’nın 10 gün önce ayrıldık dediği adı konmuş bir ayrılık değil bir araydı zaten. Uzun küslük diyelim. Bu arada olanlar ikisini de üzmüştür mutlaka. Ama sevgi ağır basmış. Murat eminim artık daha dikkatli olacaktır.
Cengiz Semercioğlu:
Tamam insan öncesinde ayrılabilir ama ayrılır ayrılmaz da alemlerde macera peşinde koşmaz ki!
Aslı “Ayrılmıştık” diyerek, kendi kadınlık onurunun zedelenmesini engelliyor. Şimdi yeniden görüntülendiler. Demek ki ayrılık yokmuş ortada, küs kalmak varmış, kırgınlık varmış...
Bunlar ne yaşadıklarını da bilmiyorlar. Çiftlerin aralarına mesafe girdiği kısa dönemler olabilir, o zamanda yapılanlar aldatma, ihanet sayılmıyorsa pes diyorum onlara...
Ya karşılarına başkası çıkarsa
Oğlu Rodin’in eğitimi için Londra’da bulunan Belçim Bilgin, İstanbul ziyaretinde alyanssız görüntülendi. Eşi Yılmaz Erdoğan ile boşanıp boşanmayacakları konusunda yöneltilen sorulara da “Can sıkıcı konular bunlar. Güzel şeyler konuşalım” yanıtını verdi.
Cengiz Semercioğlu: Bu alyans saçmalığı bir tek bizde tartışılıyor. Kapalıçarşı lobisinin işi mi acaba bu diye düşünmeye başladım. Belçim’le Yılmaz’ın alışılmış bir evlilik anlayışı yok. Onlar mesafeli beraberlik yaşıyorlar.
Birinden birinin karşısına ciddi bir ilişki çıkmadığı sürece de böyle gider bu. Ama her an çıkabilir!
Ömür GEDİK: Belçim Bilgin-Yılmaz Erdoğan çiftinin klasik bir aile hayatı sürmediğini görüyoruz. Ama bu ille de boşanmalarını gerektirmiyor. Boşanma soruları bence de çok sıkıcı ve bu çift için artık demode. Alyans takma zorunluluğu ise gerçekten çok saçma. İnsan hele belli bir yaştan sonra bırakın boyna geçmiş bir zincirden farksız olan alyansı, saat, kolye bile takmak istemeyebiliyor.
Onur BAŞTÜRK: Bu çiftin ayrı ülkeler ve şehirlerdeki farklı yaşam tarzlarını medya bir türlü kabullenemedi. İlla boşatacağız! Bırakalım yahu, onlar da böyle bir düzen kurmuş demek ki, kafalarına göre takılıyorlar işte...
Melike KARAKARTAL: Alışılmadık tarzda bir ilişki sürdüren ve bu konuda pek konuşmayan şöhretli çiftler, doğal olarak merak uyandırıyor ve fazla gözlemlenir oluyorlar medya tarafından, her hareketlerinden anlam çıkarma gayreti oluyor.
Belki tarif etmeye kalksalar ilişkilerini, yanlış anlaşılacaklar, o yüzden sessiz kalmak daha güvenli bir seçenek oluyor. Alyans takmamak veya ayrı şehirlerde kalmak Bilgin-Erdoğan çiftine dair bir ayrılık hikayesi anlatmıyor bana kalırsa.
DENİZ SEKİ ARTIK ÖZGÜR
Deniz Seki, bugün cezaevinden çıkıyor. Konsey, Seki’nin hayatının bundan sonra nasıl ilerleyeceğini masaya yatırdı.
Onur BAŞTÜRK: Deniz umarım cezaevi sonrası yaşamını bir reality show haline döndürmez ve bir an önce sağlam bir albüm yapar. Onun dışında da özgürlüğünün tadını çıkarır diye düşünüyorum. Sırtındaki bir kamburdan kurtulmuş olacak, dile kolay! Ayrıca bu davada kendisinin haksız yere içeride yattığını da kanıtlamaya uğraşacak bence.
Melike KARAKARTAL: Deniz Seki’ye geçmiş olsun, ona bundan sonra harika bir hayat dilerim. Uzak kaldığı süre boyunca yaşama bakışı farklılaşmış, başka bir algı seviyesinden seslenen, düşüncelerinde çok daha derinleşmiş bir Deniz Seki göreceğimizi düşünüyorum, kitabında da bunun sinyallerini veriyordu. Üretkenliğinin tavan yapacağı bir dönem olacaktır, ben de yeni bir albüm yapacağını umuyorum.
Cengiz Semercioğlu: Özgür olmanın, sokakta dolaşmanın, havayı solumanın ne büyük mutluluk olduğunu bugün en iyi anlayacak kişi Deniz. Bu ay en çok konuşacağımız isim o olacak. Aramıza hoş geldin diyorum.
Ömür GEDİK: Hoş geldin Deniz. Seni bugün eşin dostun ve tabii ki kameralar, muhabirler, magazinciler karşılayacak. Uzun bir süre bu kalabalıkla yaşamaya alış. Onca yalnızlığın üzerine belki de iyi gelirler. Senden olduğu kadar onların da özlemi var sana karşı. Bence keyfini çıkar.
Acun benim olacak!
Şeyma Subaşı, bir takipçisinin “Acun’la ben evleneceğim, sen ömür boyunca nikâhsız çocuğuna bakıcılık yapacaksın” mesajını ifşa edip “Valla sizin gibi insanları görünce üzülüyorum, bakmayın paylaştığıma” dedi. Subaşı’nın tavrı doğru mu, böyle paylaşımlara nasıl bakmalı, ne yapmalı?
Ömür GEDİK: Şeyma az bile yazmış. İnsanlar bazen hadlerini fazlasıyla aşıyorlar. “Nikâhsız çocuğa bakıcılık yapacaksın” ne demek Allah aşkına! Terbiyesiz...
Onur BAŞTÜRK: Bayağı ağır bir yorum yapmış takipçi ama Şeyma’nın da bu tür yorumlara derisinin kalın olması lazım. Zeynep Ilıcalı taraftarları neler neler diyordu zamanında. Hâlâ da diyorlar gerçi.
Melike KARAKARTAL: İsimlerden, olaylardan bağımsız, genel olarak sosyal medyadaki maksadı açık yorumların dikkate alınmaması gerekir.
Cengiz Semercioğlu:
Amaçları sadece can yakmak, sinir bozmaya çalışmak olan bu takipçileri neden ciddiye alırlar anlamıyorum. Bloklarsın, silersin yorumu geçersin. Onlara verilecek en ağır ceza dikkate almamak zaten. “Acun’la ben evleneceğim” diyen bir saçmalığın ciddiye alınacak neyi olabilir? Gül geç...
Biri disiplinli diğeri rahatına düşkün
Memet Özer, Tülin Şahin’le boşanmalarıyla ilgili olarak “Çok farklıydık ama aramızdaki aşk, yaşlarımız gereği birbirimizi hoş görebilmemiz, devam etmemizi sağlıyordu. Ama zamanla hayata çok başka baktığımızı gördük” açıklamasını yaptı. Ne diyorsunuz?
Melike KARAKARTAL:
İlişkinin en başlarına dair “Farklıydık ama çok âşıktık” yorumunu yapması pek çok şey söylüyor aslında. İnsanlar değişiyor zamanla, birbirlerine en başta dahi ayak uydurmaya zorlanan çiftler uzun vadede sorun yaşayabiliyor.
Bazı yaşamsal alışkanlıkları, ilişkiye zarar veriyor olsa dahi ısrarla sürdürmek, aynı telden çalmamak, hayata benzer bir açıdan bakmamak bir ilişkiyi noktalamak için yeterli ve haklı nedenler.
En başta bunlar “renk” gibi görünüyor ama sonra derin anlaşmazlıklara dönüşüyor.
Ömür GEDİK:
Memet ayrılık nedenini yaşam tarzlarındaki ve hayata bakışlarındaki farklılıklara bağlamış. Bir taraf disiplinli, iş odaklı, diğeri daha keyfine, hayatı olduğu gibi yaşamaya düşkün demiş. Hayatlar bu kadar farklılaşınca zaten insanlar bir süre sonra ayrı kalıyorlar. Zorlamaya gerek yok bence de.
Onur BAŞTÜRK:
Aslında Memet Özer mantıklı şeyler söylemiş. “Benim gibi rahat bir adamla kontrol bağımlısı bir kadının devam etmesi en büyük meseleydi” cümlesi mesela.
Büyük aşkla evlenmiş ve ilk başta sanırım birbirlerine zıt kutuplar oluşlarını görmezden gelmişler. Çok doğal.
Bir de insan yaş aldıkça ve ilişki ilerledikçe hayattan beklentileri de farklılaşabiliyor.
Eğer partnerler bu beklenti farklılığından rahatsız ise yollarını ayırmaları en doğrusu.
Hep diyorum, hiçbir ilişki ve evlilik sonsuza kadar sürmez. O eskidendi!
SON 24 SAATTE YAŞANANLAR