Güncelleme Tarihi:
◊ Ömür Gedik: “Muhteşem Yüzyıl” hayranı olan Cardi B daha önce de Türk yönetmenlere seslenip “Lütfen bir sultan dizisi daha yapar mısınız, buna ihtiyacım var” falan demişti. Demek ki gerçekten kafayı takmış bizim dizilere. Karakterlere sosyal medyadan laf sokmaya kadar götürmüş işi. Demek ki bizim diziler işi biliyor. Bu durumda Cardi B’ye helva bile dağıttırabiliriz gibi geliyor bana.
◊ Onur Baştürk: Kesin helva dağıtırdı, hayli fanatikmiş kendisi. Bir yandan da “Muhteşem Yüzyıl”ın muhteşem etkisine bakar mısınız? Yıllar geçse de etkisi dinmiyor.
◊ Savaş Özbey:
Helvayı bırak, çekimde Bizans askeri görse saldıracak tiplerden Cardi B. Ben biraz korktum kendisinden. Ben olsam mezun olduğu Rönesans Müzikal Tiyatro ve Teknoloji Lisesi’nin elektriğini, suyunu keserim.
◊ Orkun Ün: Cardi B. Türk dizilerine çok yükseliyor. Resmen yaşıyor senaryoyu. Biraz abartıyor olsa da günün sonunda eğlendiriyor bizi bu çıkışlarıyla. Bana mı öyle geldi bilmiyorum ama ekrandaki dizilere bir Demet Akalın hassasiyeti ile yaklaşmıyor mu ya?
Böylesi ancak dizilerde olur
Ceylan Ertem’in takıntılı kadın hayranının cinsiyet değiştirip Ertem’in en sevdiği erkek ismini alması sizi de ürpertti mi?
◊ Orkun Ün: Hem de ne ürpertti! Çok korkunç bir durum bu. 5 yıldır takip ediyormuş Ceylan Ertem’i. Düpedüz taciz. Ya Ceylan Ertem’in ciddi ciddi korunması ya da bu ‘ruh hastası’nın gözetim altına alınması şart.
◊ Ömür Gedik: Bunu tamamen Ceylan için mi yapmış! Bu kadarı ürkütücü tabii.
◊ Onur Baştürk: Böylesi ancak dizilerde olur dedirten bir olay. İnanılmaz! Böyle bir takıntılı hayranlık çok tehlikeli. Bir yandan gerçekten sırf Ceylan için ameliyat olduysa, çok patolojik durum.
◊ Savaş Özbey: Yapımcılar, yönetmenler uyuyor mu? Bundan daha iyi bir psikolojik gerilim senaryosu olabilir mi? Yurtdışında olsa çoktan “Gerçek bin hikayeden esinlenilmiştir” diye çekimlere başlanmıştı.
Ticaret başka dünya
Coşkun Sabah girdiği yumurta işinde fena dolandırıldı. İbrahim Tatlıses de AVM işine giriyor. Sanatçıların meslekleri dışında işler yapmasına nasıl bakıyorsunuz?
◊ Onur Baştürk: Yapabilirler ama gördüğüm kadarıyla işin tam içinde yer almıyorlar, o yüzden de başarısız olmaları kaçınılmaz oluyor.
◊ Ömür Gedik: Akıllarına giren, “Ünün var, paran var, gel şunu şurada değerlendir” diyenleri çok oluyordur. Kazansalar ya da en azından kafa kafaya gelseler iyi de, dolandırılıp para kaybetmeleri üzücü. Kolay kazanmıyorlar çünkü. Coşkun Sabah’a geçmiş olsun diyorum. Bu arada yumurtaların üzerinde yazan kodlara iyi bakın ve 0 yazanı tercih edin. 2 ya da 3 rakamları kümes ve kafes yumurtası anlamına geliyor, hem sağlıksızlar hem de bu tavuklar yaşam haklarına aykırı ortamlarda yaşatılıyorlar.
◊ Savaş Özbey: Başarılı örnek de çok aslında. Hatta İbrahim Tatlıses lahmacun işini fena götürmedi. Tek handikap sanatçı egosunun devreye girip “Her şeyi en iyi ben bilirim” havalarına girmeleri. Yap, hobi olarak yatırımını yine yap ama işi uzmanlarına emanet et.
◊ Orkun Ün: Bu konuda ‘çıraklığını yapmadığın işin ustalığını yapmayacaksın’ derim ben. Coşkun Bey “Bundan sonra yumurtada doğru adres benim, sofralarınıza güven getiriyorum” dedi dedi ve bakın n’oldu! İbrahim Tatlıses de umarım tez zamanda vazgeçer bu işlerden. Ticaret çok başka bir dünya, başka bir kafa...
Sahne aşkı
Hande Yener ayak parmağı kırık olduğu için konsere tekerlekli sandalyede çıktı, İrem Derici bu hareketine âşık olduğunu söyledi. Sizce o halde sahneye çıkması gerekli miydi gerçekten? Yoksa şovun bir parçası mı?
◊ Savaş Özbey: Cümlenin iki manasıyla da “Show must go on / Gösteri devam etmeli” hareketi. Bir yandan sahne aşkı, seyirciye saygı vs... Diğer yandan ilginçlik, medyatiklik, kendinden konuşturma... Aferin kendisine de ekibine de.
◊ Onur Baştürk: Bana gereksiz geldi ama Hande’nin bileceği bir iş o. Seyircisini kırmak istememiş belli ki. “Ne olursa olsun çıkmalıyım” diye düşünmüş ve sağlığını riske etmiş.
◊ Orkun Ün: Bence iyileşme sürecinde artık Hande Yener. Mutlaka doktoruna da danışıp çıkmıştır o sahneye. O yüzden ben bir gariplik görmüyorum bu işte. Kaldı ki Hande zaten sahnesine âşık biri, yaptıklarını aylardır imrenerek izliyoruz. İrem Derici de yine bildiğimiz gibi ‘sıfır kompleks’ modunda. Meslektaşlarını alkışlayarak, destek olarak en doğru hareketi yapıyor.
◊ Ömür Gedik: Ayak parmağı kırığı, kaytarmak isteyen biri için bahane olabilir belki ama sahneyi ve şarkı söylemeyi seven biri için engel teşkil etmez. Hande kendini iyi hissetmiş ki çıkmış o sahneye, gayet de iyi yapmış. Ayrıca evet şovun da parçası olmuş işte bu durum.
Rihanna’ya yakışmış
ama başkası giymesin
Rihanna’nın 144 bin liralık, tek düğmesi kapalı “hamile montu”nu nasıl buldunuz? Yakışmış mı sizce? Türkiye’de “esinlenen” çıkar mı?
◊ Onur Baştürk: Çok yakışmış. Umarım esinlenen çıkmaz!
◊ Orkun Ün: Ben de beğendim Rihanna’nın pozlarını. Kapamış tek düğmeyi, açmış göbeği ve sevgilisiyle el ele yürüyor. Çok şıktı. Fakat sanırım o mont çok eski bir koleksiyona ait, ‘vintage’ yani. Bulması çok zor. Bizim ‘influencer’ tayfanın benzer işlere girmeye çalışacaklarını düşünüyorum ama başarabilecekler mi işte ondan pek emin değilim.
◊ Ömür Gedik: Rihanna’dan herkes yeni albüm beklerken hamilelik haberi geldi. Neyse, hamilelik yakışmış kendisine. Ama mont için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Türkiye’de esinlenen çıkmazsa iyi olur.
◊ Savaş Özbey: Bence de güzel hamile olmuş Rihanna, montu da yakıştırdım. Türkiye’dekilere gelince... Önce ses ve tekniğine özensinler. 9 Grammy’si var kadının. Sonra nesini isterlerse taklit edebilirler.
Yüzüğü göstermek gereksizdi
Haftanın gündemlerinden biri de Mehmet Dinçerler’in Hadise’ye taktığı 40 bin dolarlık nişan yüzüğüydü. Mahkeme kayıtlarına girdi, aileyi böldü, Dinçerler’e sosyal medya hesabını askıya aldırttı. N’apsınlar o yüzüğü?
◊ Ömür Gedik: Ünlü biriyle beraber ve göz önünde olunca hayat eskisi gibi ve çok da sakin olmayabiliyor. Mehmet’in başına gelen de bu. Kendisi ve ailesiyle ilgili bütün bilinmeyenler ortalığa döküldü. “Keşke o yüzüğü hiç almasaydım ya da böyle göstermeseydik” demiştir herhalde.
◊ Onur Baştürk: Yüzüğü göstermeleri bir tuhaftı zaten. Hoş değildi. Sanki bile bile yapılmış gibi. Olan Dinçerler’e oldu. Bugüne dek oluşturduğu algıyı yerle bir etti.
◊ Savaş Özbey: Yüzükle beraber paket halinde Gollum’u da almış gibiler. Bir an önce kurtulsunlar o uğursuz yüzükten.
◊ Orkun Ün: Yüzüğe artık bir şey yapamazlar. O yüzük onların, hatta o yüzük Hadise’nin. Madem borç var, madem alacaklılar bekliyor ve sen de madem aldın o yüzüğü... Gösterme be kardeşim. Sakla. Paylaşma. Bizim millet böyle saldırır hemen, kapattırırlar sana sosyal medya hesabını.
Şımarık kankalar
Şevval Şahin’in Kerem Kamışlı’yı denize iten sevgilisi Yiğit Marcus Aral, bu kez de Şeyma Subaşı’nın sevgilisi Mohammed Alsaloussi ve arkadaşlarıyla kavga etti. Yorumlarınız?
◊ Orkun Ün: Yiğit Marcus Aral’ın biriyle kavga etmesine şaşırmam ben. Zor biri olduğu, insan sevmediği okunuyor yüzünden. Fakat iş bu noktalara kadar geldiyse, Şeyma ve Şevval’in arkadaşlığını bitirecek bir kavga olduysa “Vay daha başımıza neler gelecek” derim. Şevval çok dikkat etsin bence.
◊ Onur Baştürk: Şımarık kankalar arasında olur böyle şeyler. N’apsınlar, uğraşacak bir şey yok, birbirlerine sarıyorlar.
◊ Ömür Gedik: Ne yorum yapılır bilmiyorum. Uslu dursunlar, çocuk gibi kavga etmenin alemi yok.
◊ Savaş Özbey: Lisedeyken düelloya davet eder gibi, “Çıkışta buluşalım” lafı vardı. Yiğit Marcus biraz o tiplere benziyor. Tek sorun, lise çok geride kaldı be abi...