Güncelleme Tarihi:
Güne nasıl başlarsınız?
Çok erken uyanmam ama çok geç de uyanmam. Beni genelde kedilerim uyandırır. Kahvaltıyı geç yaparım çünkü günde 2 öğünle besleniyorum. Sabah balkabağı limon ve çörek otu yağı karışımıyla bir iksir yapıp içerim. Çay-kahve içmiyorum ama eşime bir kahve hazırlarım. Sağlıklı bir kahvaltıdan sonra senaryo okuma, yazma ve menajerimle proje değerlendirmeler gibi görüşmeler olur. Boş zamanlarımda sporla ilgileniyorum. Tenis, kayak ve futbol vs...
19 yaşınızda neyi bilmek isterdiniz?
19 yaşında halimden çok memnundum. Hiçbir şey bilmiyordum, çok meraklıydım ve öğrenmeye açtım. Şimdi de hala meraklıyım ve hiçbir şey bilmiyormuşum gibi düşünüp öğrenmeye gayret ediyorum.
Batıl inançlarınız var mı?
Yok. Çok güzel bir siyah kedim var. Hayatıma girdiğinden beri her şey çok güzel gidiyor eğer batıl inancım olsaydı bana şans getirdi diyebilirdim. Bir de Fransa’da futbol oynarken 13 numaralı formam vardı ve çok gol atıyordum.
Milli Piyango’nun büyük ikramiyesi size çıksa ilk iş ne yaparsınız?
Çok güzel bir hayvan rehabilitasyon merkezi açarım ve tüm hayvanların mutlu olacağı bir tatil köyü gibi bir yerim olsun isterdim.
“HER ŞEYDEN HER AN VAZGEÇEBİLİRİM”
En büyük zayıflığınız nedir?
Çok sevdiğim ve inandığım insanlar çıkarları uğruna beni yarı yolda bıraktılar ve bu beni çok üzdü. Ama hala insanlığa ve sevgiye inanmak istiyorum.
Kendinizi nasıl sakinleştirirsiniz?
Sevdiklerimle konuşarak. Spor yaparak. Mümkünse şehirden uzaklaşıp nefes alarak.
Onsuz yaşayamayacağınız üç şey nedir?
Öyle tutunduğum bir şeyler yok. Ben bağımlı bir insan değilim. Her şeyden her an vazgeçebilirim. Dayanıklı bir yapıya sahibim, her koşullarda her ortamda yaşayabilirim.
Şimdiye kadar yaptığınız en iyi ve en kötü alışveriş ne idi?
Eşyalara çok fazla para harcamam. Alışveriş manyağı değilimdir. Ben daha çok gezmeyi seviyorum. Bu yüzden yaptığım en güzel geziler aklımda kaldılar. Onlar benim için daha değerli. Japonya mesela benim için en güzel alışveriştir. Ya da son zamanlarda Meksika.
“EN GÜZEL MACERA TİYATRO SAHNESİ”
Hangi şarkıyı hiç sıkılmadan defalarca dinleyebilirsiniz?
Jacques Brel’in albümünün bütün şarkılarını baştan sonuna kadar tekrar tekrar dinlemişliğim olmuştur.
Hayatınızda yaşadığınız en büyük macera neydi?
Bugüne kadar çok dolu bir hayatım oldu. Mont-Blanc’ın zirvesinde kayak yapmak… Maldiv ve Karayipler’de dalmak… Tokyo’da köpek Haçiko’ya selam vermek… İstanbul Formula 1 pistinde yarışmak… Futbolda röveşatadan gol atmak… Sevdiğim aktörlerle ve yönetmenlerle bir araya gelip film çekmek... Ama en güzel maceram bir tiyatro sahnesinde oynamak. Her oyun bir maceradır benim için.
En mutlu anınızda ne yaparsınız?
Sevdiklerimle paylaşırım. Onlarında mutlu olmasını isterim.
Bir günlüğüne görünmez olsaydınız, ne yapardınız?
Bilmem insanın aklına birden bir Robin of Wood olmak gibi bir his geliyor... Ama biz oyuncular karakterlerimize girdiğimiz zaman da bir insanın hayatına girmiş oluyoruz. Orada da görünmez oluyoruz. Mesela ben Cansel görünmeden ülkemizin bir dönem tarihine “Hatırla Sevgili” gibi bir dizide şahit oldum gibi...
“KÜÇÜKKEN SAVAŞ PİLOTU OLMAK İSTERDİM”
Küçükken büyüyünce ne olmak isterdiniz?
Savaş pilotu olmak istemiştim ama ortaokulda gözlerim bozulunca hayallerim suya düştü. Vazgeçtim. İyi ki öyle olmuş çünkü bence oyunculuk çok daha iyi bir meslek.
Dünyadaki yeryüzü cennetiniz neresi?
Kamera önü veya tiyatro sahnesi.
Geceleri sürekli gördüğünüz bir kabus var mı?
Var maalesef ama anlatmak istemiyorum. Daha ağır kabus görenler vardır benim ki onların yanında çok önemli değildir diye düşünüyorum.
İlk aşkınız kimdi?
Fransa’da ki ilk okulda gördüğüm, sarı bukle saçlarıyla mavi gözlü Axelle. 10 yaşındaydım.
“DÖKÜK BİR EVİ BAŞTAN TASARLAYABİLİRİM”
Gizli bir yeteneğiniz var mı? Mesela börek açmak gibi?
Börek açmakta yetenekli miyim bilmiyorum ama öğrenirim. Dekorasyonda iyiyimdir. Dökük bir evi baştan sonuna kadar tasarlayıp yapabilirim. İç mimarlığa ilgim vardır.
En sevdiğiniz kelime hangisi?
Hissikablelvuku. Çünkü hayatım böyle geçti ve umarım da böyle de devam eder.
İnsanlarda hayran olduğunuz kişisel özellik nedir? Sizde olmasını istediğiniz…
Yetenek sadece yetmiyor. Bazı insanlar sadece yetkinlikleriyle başarabiliyorlar. Bu çok önemli bir özellik.
İlk işiniz ne idi?
Amcamın tuhafiye dükkanında çalışıyordum. Düğmeleri toplayıp kutularına yerleştiriyordum. Parfüm şişlerini dolduruyordum. Dükkanın önünü yıkıyordum. 8 yaşındaydım.
Hayranınızın size gönderdiği en çılgınca şey neydi?
Paris – İstanbul uçağında unuttuğum bir atkıyı yaklaşık 1 sene sonra kargoyla bir notla menajerime gelmesiydi.
Yapmadığınız için pişman olduğunuz bir şey var mı?
Arıyorum arıyorum ama yok. Her istediğimi yaptım diyebilirim. Daha da yapacaklarım var.
Nasıl keşfedildiniz?
Fransa’da tiyatroda oynarken Ferzan Özpetek beni izledi. Onun çektiği “Harem Suare” filminde çalıştım, sonra da Tomris Giritlioğlu bana Türkiye’de “Kırık Kanatlar” dizisinde yüzbaşı Cemal karakterini emanet etti.
Çalışmazsanız depresyona girer misin?
Corona döneminde herkes gibi ben de biraz sıkıldım ama depresyona girmedim. Hemen yapacak bir şeyler buldum ve Özcan Deniz’in çektiği “SENKRON” dizisinde oynadım.
Duş yaparken şarkı söyler misiniz? Hangi şarkıyı?
Söylemiyorum. Genelde oynayacağım sahnelerin ezberini geçerim.
“KORKULARLA YAŞAMAK İYİDİR”
Çocukluğunuzdan en çok neyi özlüyorsunuz?
Geleceği düşünmeden yaşamayı özlüyorum. Çocukken böyle şeyler aklımıza gelmiyor. Anı yaşıyoruz.
Hangi korkunuzdan kurtulmak istersiniz?
Korkular iyidir. Onlardan kurtulmak mümkün değil zaten. En iyisi onlarla yaşayıp güçlenmek.
Sizin mevsiminiz hangisi?
Yaz. Kesinlikle.