Cadde Talks’un ilk konuğu Çağla Şıkel "Belki öyle biri olmadığı için evlenme arzum yok"

◊ Valla enerjin inanılmaz. Bugün Kanal D’de canlı yayının vardı. Oradan buraya geldin. Nasıl böyle diri kalabiliyorsun?

- Beni heyecanlandıran şeyler yaptığımda bir telefon gibi şarj olduğumu hissediyorum. Ama akşam dokuz buçuk civarında ise “battery low”, bitiyor. Biraz erken bitiyor şarjım, ama gün içerisinde her şeye yetişecek enerjiyi buluyorum aslında.

◊ Baleden gelen bir disiplin de var sanırım...

- Evet, tam da bugün onu konuşuyorduk. “Carpe diem” hayat çok güzel, ama benim şu anki sorumluluklarıma, çoluğuma çocuğuma uygun değil. Hayatımın belli bir düzen ve disiplin içinde olması gerekiyor. Mesela yemeğe de gecikmem ben. Başkası geç geldiğinde de sinirlenirim. Sabah bu konu açıldı ve “Ah bu bale!” dedim. Konservatuvar yıllarında o Rus hocalardan aldığımız eğitimin sonucu bu. Hâlâ hayatıma etkisi büyük.

◊ Acaba o dönem baleye devam etseydin nasıl olurdu?

- Hiçbir şey olmazdı merak etme! (Gülüyor)

◊ İçinde kalmış bir ukde, bir pişmanlık var mı?

- Aslında çok çok iyi bir balerin olmak isterdim ama bale o kadar nankör bir meslek ki...

Her zaman birinin bir tık daha iyisi mevcut. Benim de yaptığım işi en iyi şekilde yapma psikopatlığım var! Bu da bana annemden geçmiş. Moda haftasındaki defileye çıkmadan önce mesela, “Annecim” dedim, “Şu bacağımın arkasına krem sürer misin?”

Allaaah, bir aldı o kremi, paraladı kadın kendini. Dedim, tam ben!

Dolayısıyla baleyi o kadar iyi olamayacağımı hissettiğim için bıraktım.

UMURSARSAM YANARIM!

◊ Hakkında olumsuz bir haber çıktığında nasıl tepki veriyorsun?

- Buradaki herhangi bir kişinin o anı anlayabilmesi mümkün değil. Çünkü kendinle ya da ailenle ilgili her gün bir şey okuyorsun. Ama işte yılların alışkanlığı, deformasyonu...

Benim için şu anda önemli şey çocuklarım. Onlara zarar verecek herhangi bir haberde gerçekten kaplan kesilirim. Ama şu ana dek kimseyi haber konusunda incitmedim. Hiç kimseyi arayıp “N’olur şu haber, lütfen” filan demedim.

YOUTUBE SAYESİNDE GERÇEK ÇAĞLA TANINDI

◊ Youtube kanalı açan ilk ünlüsün. Sana ilk kez böyle bir şey geldiğinde “Ne yapacağım ben YouTube’da?” tepkisini verdin mi? Yoksa tam aksi mi oldu?

- Bu proje bana gelmedi aslında, ben ona gittim! Ama bana her zaman bir sürü soru sorulurdu. “Onu nereden aldın, bunu nasıl yaptın?” diye. Bir gün Feride Edige’ye gittim. “Bu sorulara yanıt verdiğim bir kanal açsam mı?” diye danışmak için. O da bir sosyal medya ajansı açacağını ve bu havuza ilk atlayanın ben olduğumu söyledi.

◊ Kanalında pratik bilgiler veriyor, bir şeyler tasarlıyorsun. Mesela şu an üzerinde senin ürettiğin bir şeyler var mı?

- Şu an üzerimde yok, ama zaten takı yapmıyorum. Ayakkabı süsleme, etek zımbalama, taş yapıştırma gibi şeyler... Evde kendi kendime yaptığım şeyleri şimdi kanalımda yapıyorum.

Hiç şöyle beklentilerim yoktu, “Şu kadar izleneyim, bu kadar reklam alayım” filan.

Ama bu kanal şuna sebep oldu: İnsanlar gerçek Çağla ile tanışma fırsatı buldu.

◊ Her şeyi çok düzenli, disiplinli yapıyorsun. Aşkı da böyle kontrollü, disiplinli mi yaşarsın? Teslim olma durumu yok mu?

- Yok ya, nerede onu yapayım ki? Yolda mı, sahilde mi, restoranda mı? Nerede? Ancak evinde, pijamaları giyersin, TV’yi açarsın... Sosyal bir ortamda nasıl kendini bırakabilirsin?

◊ Doğru söylüyorsun, şu an bi üzüldüm senin için...

- (Gülüyor) Bence o yüzden tanınmamış insanların aşkı yaşayış şekli beni inanılmaz mutlu ediyor. Özellikle sahilde öpüşen koklaşan çiftleri gördükçe...

ERKEKLER GÜÇLÜ KADINA TAHAMMÜLSÜZ!

◊ Boşanma sürecini çok iyi yönettiğini düşünüyorum. O dönemi nasıl atlattın?

- O da hayatın geçişlerinden biriydi. Tartışarak ayrılan çiftlerden olmadığımız için atlatmak gibi bir şey söz konusu olmadı. Elbette bir evliliğin bitmesi güzel değil, ama bazen olması gereken şey buysa hiç vakit kaybetmeden onu yapmak gerekiyor. Biz çok doğru zamanda boşandık. O yüzden sonrası hiç sıkıntılı geçmedi.

◊ Genele baktığımız zaman da artık çok fazla boşanma oluyor. Eski nesilde olduğu gibi uzun süreli evlilikler azaldı. Bunun sebebini neye bağlıyorsun?

- Söyleyeyim sana: Bence erkekler güçlü kadınlara tahammülsüz!

◊ Bu mu sadece?

- Başka nedenler mutlaka vardır. Ama kadın gücünü eline aldıkça, çalıştıkça erkeğin o kol kanat geren hali azalıyor ve ilişki bitmeye başlıyor.

Mesela eskiden böyle değilmiş. Kadınlar bu kadar çalışmazmış.

Mesela benim annemle babam da boşanmaya kalkmış, ben izin vermemişim.

◊ Aa bunu bilmiyordum. Gerçi nereden bileceğim, saçmaladım şu an...

- (Gülüyor) Ben de şu an ilk kez söylüyorum bunu. Anneme 15 yaşındayken şöyle demişim, “Ben etrafımda annem babam boşandı dedirtmem”. Yıllar sonra bunun için çok özür diledim. Hadsizliğe, bencilliğe bak yani. Annem de “Boşver, böyle olması gerekiyormuş” dedi. Az evvel dediğim gibi, kadın güçlendikçe kimsenin gözünün yaşına bakmıyor. Karşısındaki adam onu üzüyor mu, hemen bırakıyor. Artık öyle bir duruma geldik.

Bazen de şöyle oluyor. “Tamam yedi sene oldu, yeter” deyip boşanan oluyor. Bizim çevrelerde çok görüyorum.

 EVLENMEDEN ÇOCUK YAPAMIYORUZ YA!

◊ Bir röportajında şöyle demişsin. Tekrar evlenirsem kız çocuğu çok isterim.

- Kız çocuğu isterim dedim. Ama evlenmek istiyorum demedim!

◊ Peki evlenmeden çocuk yapar mısın?

- Hayır işte, evlenmeden çocuk yapılmıyor ya, yapamıyoruz ya... (Gülüyor)

Ama çocuk inanılmaz seviyorum. Beni hem yoran hem de çok besleyen bir şey.

◊ Tekrar evlilik düşünür müsün yoksa “Şu an bu düzenimle iyiyim” mi diyorsun?

- Hayatta her şey olur diyorum, ama tekrar evlenmek gibi arzum yok. Belki öyle birisi olmadığı için düşünmüyorum. İnsan âşık olduğu zaman zaten belli şeyler düşünmeye ve hayal kurmaya başlıyor. Şu an öyle birisi ve hayal yok.

SON 24 SAATTE YAŞANANLAR