'Evlilikle alakam yok' demişti... Büyük konuşma Mithat Can

Onur Baştürk: Alina Boz küçüklüğünden beri en büyük hayalinin evlenmek olduğunu söylüyor, Mithat Can ise “Böyle konularla alakam yok” diyor. Aradaki fikir ayrılığı epey uçurum gibi görünüyor ama ben derim ki evlenmeyi çok isteyen bir kadın evlilik konusunda çekinceleri olan bir erkeği eninde sonunda ikna eder, yola getirir. Büyük konuşma Mithat Can! 

Cengiz Semercioğlu: Dergiye, ‘en büyük hayalim yuva kurmak’ der, muhabirler sorunca ‘biliyorsunuz ben bu konularda konuşmuyorum’ denir... Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu... Alina Boz, ya hiç konuşmayacak ya da bunu söylemeyecek. Sen kapıyı açtıktan sonra muhabirlerin oradan gelmesini engelleyemezsin...

Ömür Gedik: Mithat Can’ın söylemi çok kaba olmuş. “Benim bu konularla alakam yok” cümlesini Alina Boz’un yanında gazetecilere söyleyince boyu uzamış mı sormak lazım.

Hayatım boyunca evleneyim istedim

Alina Boz, InStyle Türkiye’nin kasım sayısına verdiği röportajda “Hayatım boyunca evleneyim ve güzel bir ailem olsun istedim. Ama böyle şeyler kısmet” demişti.

Konsey’in ‘yaşsız kadın’ adayları

‘Yaşsız kadınlar’ konusu Deniz Seki ile yeniden gündemde. Seki “Ben yaşsız bir kadınım. Ajda Pekkan, Nebahat Çehre gibi olacağım. Erkek olsam kendime âşık olurdum” dedi. Deniz Seki’nin bu iddialı açıklamasını yorumlayan Konsey, ‘yaşsız kadın’ adaylarını da açıkladı. 

Ömür Gedik: Yaşsız kadın olmak bence dış görüntü kadar hayata, işe bağlılık, sürekli üretmek, durmamak, yani kısacası enerjiyle alakalı.

İşinde yenilik peşinde koşan, kendine bakan, hem ruh hem de fiziksel sağlığını en üst seviyede tutmak için çaba harcayanlar yaşlanmıyor.

Bu anlamda Deniz Seki’yi de yaşı daha henüz genç olsa da geleceğin yaşsız kadınları arasına koyabiliriz. Benim diğer yaşsız kadın adayım Şevval Sam.

Onur Baştürk: Artık günümüzde birçok kadın ve erkek yaşsız.

Çünkü kendine çok iyi bakıyor, o konuda haklı Deniz.

Ama Ajda gibi kalabilmesi için sıkı bir disiplin içinde yaşaması gerekiyor.

Sadece estetikle bu seviyeye gelmedi Ajda. Her gün sporunu da yaptı.

Deniz spor yapıyor mu bilmiyorum, ama yapmıyorsa bir an önce başlaması gerekiyor. Benim yakın gelecekteki yaşsız adaylarım ise Serenay Sarıkaya ile Berrak Tüzünataç.

Cengiz Semercioğlu: Deniz Seki kendine haksızlık yapmış. Yaşsız kadın olabilmek için 60’ını geçmek gerekiyor önce, Deniz 50’sinde bile değil daha...

Ama haklı olduğu bir nokta var; 20 yıldır tanırım kendisini 20 yıldır değişmedi.

20 yıl daha değişmezse yaşsız kadınlar kategorisine alabiliriz kendisini.

“Erkek olsam kendime âşık” olurdum sözü ise megolamanlığın şahikası olmuş.

Yaşsız kadın adayım ise Ömür gibi Şevval Sam...

Böyle limitler koymasın 

32 yaşındaki İrem Derici, “40’ıma kadar anne olmazsam evlat edineceğim” dedi. İrem’in bu açıklaması 40’ından sonra anne olmaya çalışanlarda hayal kırıklığı yaratır mı?  

Onur Baştürk: 40’ından sonra anne olanlardan haberi yok sanırım İrem’in. Genel bir ağız alışkanlığıyla söylemiş ama bu lafı, gaf olarak görmüyorum. Asıl hayal kırıklığı hayatını neden böyle limitlerle yönetmeyi tercih ettiği. Çok garip. Akışa bırak yani.

Cengiz Semercioğlu: Eskiden kadınların anne olma yaşı 30’du. 30’una gelen kadın annelik sınırına geldiğini düşünüp panik olurdu, şimdi o sınır 40’lara dayanmış durumda. 40’ına kadar anne olmak korkutucu bir şey olmaktan çıktı. İrem önce aradığı aşkı bulsun, 40’ından sonra da çocuk yapmaya karar verir. Bu arada evlat edinmenin bizim toplumumuzda çocuk sahibi olamamanın yerine konması da yanlış...

Ömür Gedik: Evlat edinenlere büyük saygı duyuyorum. Belli bir yaştan sonra anne olma şansı da azalınca evlat edinme seçeneğini değerlendirmek çok mantıklı. Kim bilir İrem hem kendi çocuk sahibi olur hem de evlat edinir. 

‘İki taraf da ünlü olmalı’ tartışması 

Murat Dalkılıç “Bu camiada doğru ilişki için iki taraf da ünlü olmalı” cümlesiyle yeni bir tartışmayı alevlendirdi. Sektör dışından kişilerle birlikte olanların ilişkileri yanlış mı? İki kişinin de ünlü olması hangi konularda avantaj sağlıyor olabilir? Peki ya dezavantajları neler?

Cengiz Semercioğlu: Ee o zaman Murat kendini yalanladı. Sonuçta Murat Boz da ünlüydü Aslı Enver de ama ilişki yürümedi. Böyle genellemeler yapmak doğru değil. Hatta tam aksine iki tarafın ünlü olduğu ilişkilerin yürümesi daha zor, ego çatışmaları nedeniyle... Sağlıklı yürüyen ünlü ilişkilerinin sayısı, ayrılıkla bitenlerin yanında solda sıfır kalır.

Ömür Gedik: İki taraf da ünlü olunca şöhretin getirdiği zorluk ve zorunlulukları daha iyi anladıkları için daha az tartışma yaşanıyor. Ve tabii bir de ortak çevreden söz etmek mümkün. Ama bir tarafın ünlü olmadığı ilişkilerin de kendine göre avantajları var. Yüksek ego çatışma ve çarpışmaları olmaz en azından. Artıları eksiler saymak bir yere kadar, her ilişkiyi kendi içinde değerlendirmek en doğrusu tabii.

Onur Baştürk: Manasız bir açıklama. Bu işin öyle bir kuralı yok. Eşit olmayı kastetmiş ama iki ünlünün ilişkisi de yeri geldiğinde eşit olmayabilir. Bir sürü konuda arıza çıkabilir. “Sen benden daha ünlüsün” kıyaslaması girebilir devreye.

Yeniden evlenmelerine gerek yok

Evlilik var mı sorularına “Böyle mutluyuz, evlilik matah bir şey değil” diyen Demet Akalın’a Okan Kurt “gönüller bir olsun” diyerek destekledi. Konsey bu duruma ne diyor?

Ömür Gedik: Evlilik tabii ki matah bir şey. Hele ki ortada bir de çocuk varsa. Demet yakın zamanda evliyken yaşadığı maddi sorunlar nedeniyle böyle konuşuyor olabilir. Ama ben Okan’la yeniden evleneceklerini düşünüyorum.

Onur Baştürk: Evlenip boşandıktan sonra tekrar birlikte yaşayanlar az değil. Onlar açısından bakıldığında evlilik matah bir şey olmaz tabii. Tekrar neden aynı şeyi yaşasınlar ki? Ben yeniden evleneceklerini sanmıyorum.

Cengiz Semercioğlu: Evlenmelerine gerek yok. Aynı evde yaşıyorlar, çocukları var. Aile yaşantılarının evli bir çiftten ne farkları var? Tek sorun bir imza mı? İmza atıp da aile gibi yaşamayan nice çiftleri biliyoruz. O yüzden Demet’le Okan evli olmuşlar olmamışlar önemli değil.

Tereyağ diye ayrım yapması gülünç

Konsey, Deniz Çakır’ın “tereyağı reklamında oynayacak kadar parasız kalmadım” açıklamasını yorumladı.

Cengiz Semercioğlu: Deniz bu yorumu, yurtdışından gelen reklam tekliflerine balıklama atlayan ünlülere yapıyor. Konuyu çarpıcı hale getirmek için “tereyağı reklamı” diyor. Belki inanmayacaksınız ama Türkiye’de de para için her reklama ”evet” demeyen ünlüler var. Mesela Canan Ergüder. Çok iyi para veren bir içecek reklamını reddetti.

Onur Baştürk: Tereyağı yerine banka reklamından teklif gelse kabul mu edecek? Böyle iddialı çıkışları duruş olarak değerlendirmiyorum. “Reklam filmlerinde asla oynamam” derse işte o zaman duruş olur. Tereyağı diye ayrımcılık yaparsa ise gülünç.

Ömür Gedik: Bence bir duruş. Ama söyleyiş şekli farklı olsa daha iyiydi.

Saygı kalmadı

Cenazelerde ünlülerle selfie olayına Yıldız Kenter’in cenazesinde bir de sosyal medyadan canlı yayın eklendi. Ve yine bir tartışma yaşandı. Konseyin ünlü cenazeleri için bir çözüm önerisi var mı?

Onur Baştürk: Ünlülerin cenaze törenleri için tek çözüm şu olabilir: Telefonları toplamak... Bu da çok gerçekçi olmayacağına göre yapacak bir şey yok. İnsanların kendiliğinden görgülü davranmasını bekleyeceğiz.

Ömür Gedik: Ünlü cenazelerindeki bu saygısızlıkların önüne geçilemiyor. Selfie olmasa hırsızlık oluyor, o olmasa canlı yayın oluyor, bitmiyor yani. Girişte kimlik kontrolü yapılmayacağına göre her seferinde uyarmaya ve dikkatli olmaya devam edeceğiz.

Cengiz Semercioğlu: Ünlü cenazeleri giderek daha da üzücü bir hal almaya başladı. Yankesiciler oraya hücum ediyor, ünlülerle fotoğraf çektirmek isteyenler oraya... Kimi çiçekleri topluyor, kimi en ön safta yer alıp fotoğrafa girmeye çalışıyor. Çeşit çeşit insan türedi. Ne ölüye saygıları kaldı ne acısını yaşamak isteyenlere...