Güncelleme Tarihi:
*Daha önce birlikte çalıştınız mı?
- Burcu: Yok hiç çalışmadık. Hiçbir tanışıklığımız yoktu.
*İlk bir araya geldiğinizde ne hissettiniz? Ya elektriğimiz tutmazsa diye düşündünüz mü?
- Burcu: Bu çok kötü bir his. Birkan eminim bu konuda benden daha tecrübelidir. Kim olursa fark etmez diyordur ama benim için ciddi bir durum bu. Neyse ki ilk izlenimimiz iyiydi.
- Birkan: Evet ilk tanışmamız gayet iyiydi. Çabuk samimi olduk. Tanışma öncesinde bizim için bir çalışma ortamı hazırlanmıştı. Bir hafta sürdü. Karakterler üzerine konuştuk. Sonra Berlin’e gittik, orada da birlikte vakit geçirme şansımız oldu.
*Berlin’e neden gittiniz?
- Birkan: Çekim için... 4 bölüm orada geçiyor.
- Burcu: Berlin bizim ve tüm ekip için birbirimize alışma süreci oldu.
*Kurt Seyit ve Şura bittikten sonra, Hayat Şarkısı başlayana kadar neler yaptın?
- Birkan: Biraz tatil yaptım. Seyahat etmeyi, özellikle Avrupa’yı çok seviyorum. Aynı zamanda bol bol senaryo okudum. Fakat son yaptığım işte çok keyif aldığım için sonrasında seçim yapmak kolay olmadı. Hayat Şarkısı’ndan, senaryoyu okuduğum anda keyif aldım. Mahinur Ergun çok iyi bir iş çıkarmış. Böyle olunca da çok yükseldim işe. Ve başladık.
*Burcu, sen ne yaptın Şeref Meselesi bittikten bu yana?
- Birkan: Türkan Derya ile birlikte bir film çektik, Çok Uzak Fazla Yakın diye... Tatil yaptım. Ben biraz Uzakdoğu’cuyum. Sri Lanka’daydım bu yaz. Sonra da Hayat Şarkısı başladı zaten.
*Hayat Şarkısı’nın hikayesinden ve karakterlerinden bahseder misiniz?
- Burcu: Çocukluk aşkını ve bir genç kızın aşkı için neler yapabileceğini anlatan bir hikaye.
- Burcu: Enteresan şeyler yapıyor. Çok fırlama bir kız. Fragmandaki gibi “onunla ben evleneceğim” diyor ve onunla çok güzel bir aşk yaşayabileceğine gerçekten inanıyor.
*Sence bir kadın istediği her şeyi elde eder mi?
- Burcu: Bir genelleme yapamam. Ama her şey insanın elinde değil. Zorla güzellik olmaz diye de bir söz var sonuçta. Gerçi Hülya açısından bakarsanız, zorla da güzellik olur!
*Bu sadece çocukluk aşkı mı? Sonrası nasıl devam edecek?
- Birkan: Babaları çok eski dost. Sonra husumet yaşıyorlar. Ekonomik olarak zora düştüğü bir dönemde Kerim’in babası “Senin kızlardan birini oğlumla evlendirelim” diyor. Kerim bunun gelip geçici bir söz olduğunu düşünüyor. Kerim akademik kariyeri devam ederken Berlin’den ailesini ziyarete gelince babası ondan köye gidip verdiği sözü yerine getirmesini istiyor.
*Kaç yıl geçiyor aradan?
- Birkan: 14 yıl civarı.
*Beşik kertmesi gibi...
- Birkan: Neredeyse. Ama Kerim özgürlüğüne düşkün bir karakter.
*Rollerinizi ne kadar özdeşleştiriyorsunuz kendinizle?
- Burcu: Hülya’yla çok özdeşleştiğimi düşünmüyorum. Onun çok büyük hırsları var. Bense hayatı akışına bırakırım. Olursa olur olmazsa olmaz kafasındayımdır. Hiçbir şey için Hülya kadar canla başla savaşamam.
*Birkan gerçek hayatta Hülya gibi bir kız çıksaydı karşına ne yapardın?
- Birkan: Ben özgürlüğüme çok düşkün biriyim. Kerim’inkine benzer tepki verirdim herhalde.
*Karavandaki Burcu’yla setteki Hülya arasında belli ki dağlar kadar fark var. Peki Kerim’le senin aranda?
- Birkan: Farklar var tabii ki. Ben genel olarak karakterleri seçerken şöyle bir içgüdüyle yaklaşıyorum. Savunma isteği doğuruyorsa bende, o karakter ilgimi çekiyor. Onu anlamaya çalışmak, onun meselelerini anlayıp hak vermek üzerinden savunma mekanizması geliştiriyorum ve oradan yola çıkarak karakteri yaratıyorum.
BİRKAN’IN YERİNE JUDE LAW BURCU’NUN YERİNE JENNIFER LAWRENCE
*Sana bu diziyi Hollywood’da çekeceğiz ve bir Hollywood ünlüsüyle oynayacaksın desem, kimi seçerdin partner olarak?
- Birkan: Burcu’nun performansını izledikten sonra yerine başka kimseyi koyamam. Kim nasıl oynardı gerçekten hiçbir fikrim yok.
*Tamam bu güzel bir resmi yanıt oldu, şimdi resmi olmayan bir yanıt ver bana...
- Birkan: Peki Burcu’nun yerine Jennifer Lawrence’la oynamak isterdim...
*Peki Burcu sen Birkan’ın yerine kim olsun isterdin karşında?
- Burcu: Jude Law...
*Andırıyor da zaten Jude Law’u Birkan...
- Birkan: Evet bazı arkadaşlarım da aynı şeyi söylüyor...
BİRKAN SATRANÇÇI BURCU MONOPOLY’Cİ
*Reyting kaygınız var mı? Takip ediyor musunuz reytingleri?
- Birkan: Ben hiç ilgilenmiyorum. Tamamen oynadığım karakter ve hikayeyle ilgiliyim. Geri kalan kısmı ticari şeyler. Biz ticaret insanları değiliz.
*Ticaret insanları değiliz diyorsun ama bölüm başı ücretler konuşulduğunda öyle gözükmüyor...
- (Gülüyorlar) Ben hiç konuşmam. Para işini menajerler konuşur valla...
*İstanbul’a ne zaman geldin? Ne düşünüyordun geldiğin zamanlar?
- Burcu: Geldiğimde 20 yaşındaydım. Bir şey düşünmedim aslında. Lokasyon olarak kendimi küçük tuttuğum için İstanbul bana büyük gelmiyor. Belirli yerlere gidip geliyorum. Küçük bir hayatım var.
*Bu camiada en yakın arkadaşlarınız kimler?
- Birkan: Salih Bademci çok yakın arkadaşımdır. Ushan Çakır, Farah Zeynep Abdullah, Burak Yamantürk, Kadir Doğulu ve Özge Özpirinçci de yakın arkadaşlarım.
- Burcu: Bu camiadan çok fazla arkadaşım yok. Beni Böyle Sev’den Zeynep Çamcı ve Burcu Altın vardır. Onlar iyi arkadaşlarım.
*Arkadaşlarınızla genellikle neler yaparsınız?
- Birkan: Ushan’la zaman zaman satranç oynarız. PlayStation da oynuyoruz. Bir zamanlar birlikte basketbol oynadığım arkadaşlarımla bir grubumuz var.
- Burcu: Boş kaldığımızda herkes ilginç oyunlar bulur ve sürekli yeni masa oyunları oynarız. Monopoly gibi oyunlar...
*Yerli dizilerden izledikleriniz var mı?
- Birkan: Şu dönemde yok. Diziler biraz fazla uzun olduğu için takip etmekte zorlanıyorum. Galiba problem bu.
- Burcu: Benim de şu anda izlediğim yok.
*Beğendiğiniz oyuncular kimler?
- Birkan: Şener Şen, Haluk Bilginer ve Çetin Tekindor...
- Burcu: Çağlar Çorumlu var. Enis Arıkan ve Özge Özpirinçci’yi de beğeniyorum.