Güncelleme Tarihi:
BÜLENT Ersoy’un 21 kişilik müzisyen ekibinin, organizatör şirket tarafından verilen PCR testlerinin sahte olduğu gerekçesiyle KKTC tarafından haklarında soruşturma başlatılmış ve ülkeden çıkışları yasaklanmıştı.
Dün Lefkoşa Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada 21 müzisyen tutuklanarak cezaevine gönderildi. 4 Ekim’de yeniden hakim karşısına çıkacak olan ekip için alınan bu karar, müzisyenlerin ailesi başta olmak üzere Bülent Ersoy’u derinden sarstı.
ORKESTRAMI ELİMDEN ALDILAR
Ersoy, üzüntüsünü şu sözlerle dile getirdi:
“Ben yaptığım yardımları kimseye söylemedim. Bunca zamandır ne kadar sıkıntı yaşadım kim biliyor? Manen ve maddi olarak ne çektim kim biliyor? Ekibimi elimden aldılar. Maddi kaybım var. Onun yeri dolar ama manen ne yapacağız? O çocukların kaybını kim ödeyecek. Kim o günlerini geri verecek. Kanunlar çerçevesinde boynumuz kıldan ince ama çocuklar da bu işlerin sahtekârlığını nereden bilsin?
Arkadaşlarımın haklarını sonuna kadar savundum ve elimden gelen her şeyi yaptım. O çocukları kelepçeli gördüm ya, servetimi ortaya dökeceğim ve bu işin sonuna kadar gideceğim. Otele dava açıyorum. Maddi-manevi ne gerekiyorsa yapacağım. Ben ancak maddi olarak olanaklarımı kullandım. Manevi olarak hepsinin yanında oldum. Daha ne yapayım? Kendimi yakmamı mı istiyorlar? Günah keçisi ben miyim? Hapisten kimseyi almak elinden gelmedi ne yazık ki. 70 yaşında kadınım, üzüntüden tansiyonum çıktı. Avukatıma gidiyorum, ne gerekiyorsa yapacağım.”
SUÇLU OTEL YÖNETİCİLERİ
Yapımcı Polat Yağcı da sosyal medyadan isyan etti: “Pandemi boyunca bir konser bile veremeyen, evlerine ekmek götüremeyen bu emekçilerin en büyük suçu ekmek parası kazanmak için sanatlarını icra etmeye Kıbrıs’a gitmeleridir. Kıbrıs’a konser vermek için giden 21 müzisyenin eline tutuşturulan sahte PCR raporu düzenleyen ‘KKTC vatandaşı’ otel yöneticileridir.”