Bu rol için kendimi feda ettim

Güncelleme Tarihi:

Bu rol için kendimi  feda ettim
Oluşturulma Tarihi: Aralık 30, 2017 12:11

31 Grammy adaylığı olan, 9 Grammy ödülü kazanan, R&B ve soul müziğin ünlü ismi Mary J. Blige, Netflix’te yayınlanan “Mudbound” filminin başrol oyuncularından. Barbaros Tapan, Blige ile Los Angeles’ta bir araya geldi, çocukluğundan müziğe, oyunculuk serüvenine kadar her şeyi konuştu.

Haberin Devamı

◊ “Mudbound” 17 Kasım’da Netflix’te yayına girdi. İkinci dünya savaşı sırasında Amerika’daki sosyal hiyerarşi ve ırk ayrımını anlatan etkileyici bir hikaye. Bu rol için oyuncu seçmelerine gitmemişsiniz, doğru mu?
- Evet, doğru... Yönetmenimiz Dee Rees oyuncu seçmelerine girmemi gerek görmeden bana rolü teklif etti.

◊ Size bu kadar güvenmesinin sebebi nedir?
- Sanırım anne-babamın güneyde yaşıyor olması. Çocukluğumda her yaz büyükannemin yanına gidip tren yolunun yakınındaki minik evde çiftlik hayatını yaşamam, tarlada çalışmanın ne olduğunu bilmem referans olmuş olabilir.

◊ Filmdeki karakteriniz Florence’a dönüşüm hikayenizi merak ediyorum. Çünkü her zaman bakımlı ve dış görünümüne önem veren bir kadınsınız...
- Benim için biraz zor oldu çünkü saç, makyaj, bakımlı olmak benim için önemli. Bu konulara dikkat ederim. Bu rol için kendimi feda etmek zorunda kaldım. İlk birkaç gün gerçekten zorlandım. Bakımsız olmak iyi hissettirmedi ama sonra alıştım. Onun dışında kendimi Mary J. Blige’den ayırıp oynadığım karaktere verirken ister istemez insan karşılaştırma yapıyor. Florence’a göre çok daha zor bir insan olduğumu, keskin çizgilerim olduğunu anladım.

◊ Güneyde büyüdüğünüzü söylediniz. O zamanlarda benzer hikayeler duydunuz mu?
- Büyükannem, halalarım, teyzelerim, hepsi birer Florence aslında. Teyzem beyaz bir ailenin yanında çalışıyordu, büyükannem ailesini seven ve tehlikelerden korumak için uğraşan bir kadındı. Orada hayatımdaki tüm kadınların anlatacak hikayeleri vardı. Sevginin rengi, ırkı, cinsiyeti yok ama artık sevgisiziz, önyargılıyız...

Haberin Devamı

Bu rol için kendimi  feda ettim



O SAHNEYİ ÇEKERKEN HEPİMİZ AĞLADIK

◊ Filmin sonunda bir Ku Klux Klan sahnesi var. Siz çekimler sırasında neler hissettiniz?
- Çok acıklı, yaralayıcı bir sahneydi. Hiçbirimiz gerçek hayatta KKK’in yaptığı işkenceleri yaşamadık ama o sahneyi çekerken hepimiz ağladık.

◊ Sonrası da zaten oldukça hüzünlü. Son zamanlarda izlediğim en etkileyici filmlerden biri diyebilirim. Zaten film en iyi drama dalında Screen Actors Guild’e (SAG) aday oldu. Siz de Golden Globe’da en iyi yardımcı kadın oyuncu adayı oldunuz, tebrik ederim... Daha fazla film yapmak istiyor musunuz?
- Çok istiyorum ve hazırım. Her zaman aktrist olmak istemişimdir.

◊ Yönetmenin kadın olması ne kadar önemli sizin için?
- Benim için filmdeki en önemli noktalardan biriydi. Şimdiye kadar bir sürü film yaptım ama ilk defa bir kadın yönetmenle birlikte çalıştım. Bir kadının işe ve ekibine olan tavrı daha farklı. Yönetmenimizin tavrı, kendinden emin ama kibirli olmaması bana kadın olarak yaptığım işe karşı daha çok güven verdi.

◊ Kendi sözlerinizi yazıp besteliyorsunuz. Fanlarınıza vermek istediğiniz en önemli mesaj nedir?
- Ne olursa olsun güçlü davranabilmeleri. Ne kadar çok düşersek o kadar çok kalkmak zorundayız.
Hayat karşımıza bir sürü kötü şey çıkaracak, biz de her durumda yolumuza devam edeceğiz.


YAŞADIKLARIM SAYESiNDE MUTSUZ KADINLARA YARDIM EDiYORUM

Haberin Devamı

◊ Kadınlara yönelik farklı organizasyonlarda çalışıyorsunuz değil mi?
- Evet... Yonkers’ta kendime ait Foundation for the Advancement of Women Now adlı bir merkezim var. Orada kadınlara eğitim veriyoruz. Ben liseyi bitiremedim ve hayatımda yaptığım en büyük hatalardan biriydi. O yüzden eğitim benim için çok önemli. Kadınlara farklı programlar sunuyoruz, eğitim programlarımız dışında çalışan anneler için bebek bakıcılığı programımız var. Çalışmak zorunda olan ve bebek bakıcısına gücü yetmeyen kadınlara bebek bakımı servisimiz var çünkü benim annem çalışmak zorundaydı ve bize hiçbir zaman doğru bakılmadı...

◊ Bütün bu programlarda çocukluğunuzdan, yaşadıklarınızdan bir iz var gibi...
- Önce annemin etkisi var. Eşinden ayrılmış, çok zorluklar yaşamış bir anneydi. Komşularımızın çoğu fiziksel ya da sözlü şiddete maruz kalan kadınlardı. Çocuk olarak bunları görmek beni etkiliyordu. Taa o zamanlardan itibaren annemden başlayarak etrafımda acı çeken kadın görmek istemiyordum. Büyüdüğüm çevrenin etkisi benim de kişisel olarak yaşadığım kötü ilişki, mutsuz kadınlara yardım etmemde rol oynadı.

◊ Lakabınız Queen of Hip Hop Soul. Konserlere çıkmadan önce olmazsa olmazlarınız var mı?
- Giyinme odamda ekip arkadaşlarımla el ele tutuşup dua ediyoruz.

◊ Peki ya sette sahneleri çekmeden önce nasıl bir çalışma yapıyorsunuz?
- Oyunculuk daha detaylı çalışma gerektiriyor. Çünkü sahnedeki benim, sette başka bir karakter olmam gerekiyor. O yüzden oyuncu koçumla uzun çalışmalar sona erince dua ediyorum.

◊ Oyuncu koçunu siz mi istediniz?
- Ben istedim çünkü müthiş bir oyuncu olduğumu düşünmüyorum. Çok çalışmaya ve öğrenmeye inanan biriyim. İnsanlar yaptığım işi izlediklerinde hissetsinler istiyorum. Ayrıca çok çalışıp emek verdiğimi de bilmelerini istiyorum. O yüzden oyuncu koçuyla çalışmak istedim.

◊ Acılardan, güçlüklerden bahsettik. Peki hayatta sizi ne mutlu eder?
- İyi bir yemek, çünkü yemek yemeyi çok seviyorum. Ayrıca kız arkadaşlarım, ailem, iyi bir iş yapmak, güzel bir çift ayakkabı, evde huzurlu bir akşam...

Haberin Devamı

BENiM ZAMANIMDA HiP HOP HAYKIRIŞTI

◊ Hip hop ve rap’ten bahsetmek istiyorum. Siyahi toplumun dünya üzerindeki en yaygın müzik formlarından bir tanesi. Siz hip hop’un müzik piyasasındaki yerini nasıl görüyorsunuz?
- Geçmişte siyah Amerikalıların sesini çıkarma hakkı yoktu. Benim çocukluğumda hip hop bir haykırıştı. Kendimizi ifade etme yolumuzdu, dersti... O dönemde hip hop’çılar sorunları şarkılara dökerken biz de öğreniyorduk. Gerçi o şarkılarda da dans ederdik. O dönem geçti ve hip hop çok daha büyük kitlelere ulaşmaya başladı. Şimdi Jay Z’nin de, Kanye West’in de diğer tüm hip hop şarkıcılarının da kendilerine ait hikeyeleri var.

Bu rol için kendimi  feda ettim

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!