Güncelleme Tarihi:
* Televizyon dünyasının en uzun soluklu dizisinde artık siz de varsınız... “Arka Sokaklar” ekibine nasıl dahil oldunuz? Teklif kimden geldi?
- Erler Film’le yolumuz “Arka Sokaklar” için birkaç kez kesişmişti aslında...
Fakat benim takvimim uygun olmadığı için bir türlü ekibe katılamamıştım.
Bu sezon başında yeni bir teklifle geldiler, benim de “Arka Sokaklar” maceram böylece başlamış oldu.
Kısmete inanırım.
Bir rol kısmetinizde varsa er ya da geç sizi buluyor. Aynı “Arka Sokaklar”da yaşadığım gibi...
* Üstlendiğiniz Selin karakterine gelelim... Nasıl biri bu Selin?
- Selin, kendi ayakları üzerinde durmaya alışmış, kimselere müdanası olmayan, işlerin kurallara uyularak yapılması gerektiğine inanan, güçlü bir karakter.
Ben bu kuralcılık durumunu, polislik gibi zor bir meslekte kadın olarak var olmanın getirisi diye düşünüyorum.
Eğer her şeyi kurallara uygun yaparsanız kimse sizin ayağınızı kaydıramaz.
* Selin’in daha önce canlandırdığınız karakterlerden farkı nedir?
- Bir kere karakterden öte tür olarak farklı daha önce oynadığım işlerden.
Mesela “Arka Sokaklar”da hiç diğer dizilerdeki gibi iki karakteri birbirine uzun uzun bakarken görmüyoruz. İşin ritmi buna izin vermiyor.
Bu da oyuncu olarak farklı dinamikler edinmenizi sağlıyor bir bakıma.
SAHNEDE OLMAYI ÇOK ÖZLEDİM
* En son “Saruhan” adlı bir sinema filmi yaptınız. Ufukta başka sinema projeniz var mı?
- Saruhan, bir kanalın TV filmleri projesi kapsamında çektiği bir işti. Ben de küçük bir rol üstlenmiştim.
Şu sıra Alman yapımı olan ve Almanya’da çok izlenen “Mordkommission İstanbul” dizisinde Fatima’yı oynuyorum.
Benim için farklı ve heyecan verici bir iş oluyor.
* İstanbul Devlet Tiyatrosu’nda çok sayıda ödül almış “Sessizlik”te de rol aldınız. Tiyatro çalışmalarınız devam ediyor mu?
- “Sessizlik” aslında 4. sezonunda da devam edecekti. Seyirciler de sıklıkla oyunun akıbetini soruyorlar bize.
Fakat Devlet Tiyatrosu repertuvarında olmasına rağmen tüm sezon boyunca oyunu oynayamadık.
Önümüzdeki sezon yeni oyun yapmak istiyorum, henüz netleşen bir proje yok.
* Tiyatro ve diziyi bir arada yürütmek zor olmuyor mu?
- Zor ve yorucu tabii. Bu sene oyun oynamadığım için rahat geçti ama yine de çok özledim sahnede olmayı.
Ben o yorgunluğu seviyorum. Çalışmaktan beslenen bir insanım, oynamayı da çok seviyorum, mümkünse bir an bile boş kalmayayım yani.
* Yaz için planlarınız ne?
- Önce tatil yapacağım. Sonrasında, dizi temposunda aksattığım doktora tezimle ilgili çalışmalara yoğunlaşacağım.
“ARKA SOKAKLAR”IN MODASI HİÇBİR ZAMAN GEÇMEZ
Sizce “Arka Sokaklar” neden bu kadar çok seviliyor?
- Seyirci, Hüsnü Çoban’ı ve ailesini, Mesut Komiser’i, Rıza Baba’yı, Aylin’i, Ali’yi ve bütün diğer oyuncuları artık ailelerinden biri gibi görüyor sanırım. Bu elbette o karakterlere can veren oyuncuların ve 10 sezon boyunca bu işe emek veren herkesin başarısıdır. İşlediği konular itibariyle de günü hep yakalıyor tabii, o yüzden “Arka Sokaklar”ın modası hiçbir zaman geçmez. Aslında böyle bir işe sonradan dahil olmak çok zor, çünkü seyirci sizi artık oyuncu olarak değil de aileye gelecek yeni gelin, damat gibi görüyor. Bakalım bizim aileye uygun mu, oğlumuza layık mı gözüyle bakıyor. Selin-Mesut cephesinde seyirciden gelen olumlu tepkilere bakarsak, seyirci yeni gelini sevmiş sanki...