Güncelleme Tarihi:
Ömür Gedik: Yurtdışında ünlenen Türk oyuncular beni ülkemiz adına umutlandırdığı için Can’ın gafları, sonrasında yediği orantısız linç ve kariyerine vurulan darbelere üzülüyorum. Çağatay Ulusoy hakkında “kusabilirim” demesi, hazır Can Yaman linci varken biz de bir iddia atalım ortaya diyen birinin asılsız dedikodusu da olabilir. Umarım öyledir, ama yok değilse de Can gerçekten ayıp etmiş.
Cengiz Semercioğlu: Can Yaman’ın maceraları, Cin Ali’nin maceralarına döndü artık. Her gün yeni bir olay ortaya atılıyor. En son İspanyol mini etekli sunucuyu süzmesi ve Çağatay Ulusoy’a söylediği sözler çıktı ortaya. Bu kadar malzemeyi nasıl bu kadar kısa sürede verebildi anlamak zor. Can Yaman ortada görünmesin diyoruz, tamam görünmüyor ama hakkındaki iddialar bitmiyor. Tek dileğimiz; Bitsin artık...
Onur Baştürk: Elbette kariyeri bitmez. Şu an sadece yıprandı ama herkes her yerde onu konuşuyor. Şu an Türkiye’nin en çok tanıdığı, bildiği oyuncu haline geldi. Açıklamalarının sevilmemesi bir şeyi değiştirmiyor.
Bu da bir enerji çünkü. Bu enerjiyi doğru değerlendirip yeniden doğar küllerinden bence. Ama evet, bir süre konuşmaması kariyeri için en iyisi.
Bu manşet kadınların sokakta özgürce yürüyemediğini kanıtladı
Korkunç bir cinayete kurban giden Ceren Özdemir’in katili tarafından takip edilirken çekilmiş kamera görüntüsüne ünlüler isyan etti: O bakışı biz de biliyoruz! Hande Yener’den Bergüzar Korel’e, Songül Öden’den Ece Erken’e tüm ünlü kadınlar yaşadıkları benzer acı deneyimleri paylaştı. Konsey bu konuyu yorumladı.
Onur Baştürk: Özellikle Songül Öden’in şu söylediklerini daha önce çok duymuştum: “Kapıya biri geldiğinde ve evde teksem, içeride biri varmış gibi konuşuyorum.” Gerçekten üzücü, gerçekten insanı çaresiz hissettiriyor bu açıklamalar. Dışarısı manyak ve sapık dolu ve kimsenin elinden bir şey gelmiyor. Ne yapacağız böyle? Yine iki gün sonra her şeyi unutacak mıyız?
Cengiz Semercioğlu: Hürriyet’in manşeti çok güzeldi. Ünlü kadınlara yaşadığı tacizleri sormak kadar Ceren cinayetinde çok ufak bir ayrıntıdan yola çıkarak bunu sorgulamak iyi bir gazetecilik refleksiydi. Ceren’in arkasına döndüğü o bakışı bütün kadınlar bilir gerçekten. Ünlü ya da ünsüz bütün kadınların sokakta özgürce yürüyemediğini kanıtladı bu manşet bize...
Ömür Gedik: Ünlülerin çoğu o bakışları gerçekten de çok iyi biliyor, çünkü dünyada olduğu gibi (bakınız John Lennon cinayeti), ülkemizde de takıntılı hayranları tarafından tehdit edilen birçok ünlü var.
Ama bu tehlike sadece ünlüler dünyasında değil herkes, hatta sadece kadınlar için değil çocuklar için de geçerli. Tedbirli olmak lazım. Babamın aldığı göz yaşartıcı spreyi çantamdan eksik etmiyorum. Gece dışarıda olduğumda tenhalardan uzak duruyorum, polis, jandarma, bekçi gördüğümde kendimi iyi hissediyorum.
Allah emniyet güçlerimizi, polisimizi, jandarmamızı yanımızdan eksik etmesin.
Gereksiz bir espri
Elle’in ödül töreni sunucularından Mirgün Cabas, partneri Didem Soydan “Biraz da bu tarafa dönelim” deyince şu yanıtı verdi: “Ben de başta öyle düşünüyordum, ama kıyafetini görünce arkadakiler şikayetçi değillerdir dedim”. Konsey Cabas’ın esprisini nasıl buldu?
Cengiz Semercioğlu: Didem Soydan takılmadığını söyledi ama gereksiz bir espri olmuş. Bir kadına güzel göründüğünü söylemekle, yani iltifatla cinsiyetçi yaklaşım arasında ince bir çizgi vardır. Mirgün bunları bilmeyecek adam değil ama canlı yayında söylemiş oldu işte. Erkekler kendi aralarında kullandıkları erkek dilini, kamuya açık kullanınca sorun çıkıyor.
Ömür Gedik: Özellikle şu dönemde kadınlara yönelik bu tip esprilerin hoş karşılanmadığını örnekleriyle gördük. Mirgün’ün esprisi bana komik ve gırgır geliyor ama genele baktığımızda rencide edici bir gaf olarak karşılanacağını söyleyebilirim. Ama bir linç sebebi de değil, olmamalı. Yani abartmaya gerek yok.
Onur Baştürk: Oradaydım ve arka tarafta olan seyircilerden biriydim. Bence yersizdi. Bizim tarafta kimse gülmedi o espriye. Mirgün’ün söylediklerini yadırgayan çok oldu ama herkes Mirgün’ü “kadınlara saygılı” biri olarak tanıdığı için o lafların çok üzerinde durmamayı tercih etti.
Bu yol girmeleri kaçınılmazdı
Sezen Aksu Ceza’yla yaptığı düetten yıllar sonra bu kez Şanışer’le “Kara Geceler” şarkısını söyledi. Şarkı, 13 Aralık’ta yayında. Ece Seçkin de Rozz Kalliope düetiyle rap sularına daldı. Türkçe pop rap’e mi yaslanmaya mı başladı?
Ömür Gedik: Ece’nin şarkısını dinledim ve çok beğendim. Ama en çok Sezen Aksu’nun Şanışer’le düetini merak ediyorum. Sezen Aksu gibi bir ustanın yeni trend olan rap müziğine katacağı yorumu düşünmek bile heyecan verici.
Onur Baştürk: Sezen bunu çok önceden görmüş Ceza’yla yaptığı düetle. Rap’in gümbür gümbür geleceğini hissetmiş. Şimdiki popçuların rap ve hip hop tarzına kayması ise bence geçici bir heves. Çok kalıcı olacağını düşünmüyorum.
Cengiz Semercioğlu: Candan Erçetin, Ceza’yla “Bu Şehir” şarkısıyla rap’çilerle ilk işbirliği yapan popçudur, 15 sene önce. Hemen ardından Sezen geliyor.
Yılın en çok dinlenen şarkıları rap’çilere ait olunca genç popçuların da bu yola girmeleri kaçınılmaz oldu.
Tarkan rap yapsa şaşırtır
Peki pop dünyasından kim rap bir şarkıyla karşınıza çıksa sizi şaşırtır?
Cengiz Semercioğlu: Teoman ve Tarkan.
Onur Baştürk: Tabii ki Tarkan! Rap yapsa herkes şaşırır, çok da ilgi görür aslında.
Ömür Gedik: Pop müzikte rap şarkıyla çıksa beni şaşırtacak isim Serdar Ortaç olurdu. Kim bilir belki de bir rap şarkı yapıyordur.
Yeri ve zamanı değildi
Kaya Çilingiroğlu, “Bir kadının erkekten daha az ezildiğini düşünmüyorum. Erkek de eziyet çekiyor. Adam mesela evlilik yapıyor, boşanmak istiyor. Karısına ‘Bırak beni gideyim’ diyor. Bu sefer eşi ‘Sen bana bu kadar para vereceksin’ diyor. Bu nafaka ne abi?” diye konuştu. Çilingiroğlu’nun bu “erkeksi” çıkışı hakkındaki yorumunuz nedir?
Onur Baştürk: Aslında Kaya Çilingiroğlu söylediklerinde haklı. Özellikle maddi gücü yüksek olan erkekleri nafakayla sömüren kadınlar hayli fazla, yok değil. Ama bu konuyu, özellikle kadın cinayetlerinin giderek arttığı şu hassas dönemde dile getirmek hiç olmamış. Yeri değil, zamanı değil.
Cengiz Semercioğlu: Bir yanda “Kadının tabiatı ait olmaktır, ben sahip olurum kadın ait olur” diyen Uğur Işılak, diğer tarafta “Kadının erkekten daha az ezildiğini düşünmüyorum” diyen Kaya Çilingiroğlu... Erkeğin belki nafaka konusunda mağdur olduğu örnekler vardır ama keşke kadınlar da sadece ekonomik olarak mağdur olsalar. Kadınların yaşadığı taciz, tecavüz, dayak, mobbing, ölüm hangisini yaşamış da Kaya Çilingiroğlu, erkekler de kadınlar kadar eziliyor diyor.
Ömür Gedik: Ben Kaya’ya kısmen katılıyorum. Özellikle kadınların da çalıştığı, para kazandığı evliliklerdeki boşanmalarda erkeklerin nafaka verme zorunluluğunu anlayabilmiş değilim. Kadınların evliliğe aşk değil sigorta, erkeklere de ömür boyu nafaka gözüyle bakması rahatsız edici.
Konsey’den imaj puanlaması
Reynmen doğum gününde yeni imajıyla ortaya çıktı ve takipçileri bu imajla ilgili farklı yorumlar yaptı. Peki Konsey bu “derili” imaja 10 üzerinden kaç puan verdi?
Onur Baştürk: Valla gayet iyi olmuş, bambaşka birine dönüşmüş. Vahşi, asi, sanki rockstar gibi.
Eğer Instagram’ına koymasaydı tanıyamazdım Reynmen’i. O eski “mahallenizin Reynmen”i havası gitmiş, “Starım ben” diye bağıran bir imaj gelmiş üzerine.
Ömür Gedik: İşin imaj değil deri kısmı benim dikkatimi çekti. Gözün içine sokulan bu deri kostüm suni deri ise sevdim, gerçek deriyse sevmedim. Kriterim budur.
Cengiz Semercioğlu: Bollywood filmlerinden fırlamış gibi duruyor. Birazdan Hint filmlerindeki dansları yapmaya başlayacak gibi. Neden böyle bir tarzı seçti, neden bu kıyafetin içine girdi anlaşılır gibi değil. 90’larda bile bu kadar kötüsü yoktu.
İmaj yapacağım derken göz çıkaranlardan olmuş Reynmen. Olmadı, otur sıfır...
Gerçek bir “dünyaya açılma” hikayemiz oldu
Gaye Su Akyol hem New York Times tarafından övgü dolu bir yazıyla taçlandırıldı hem de Londra’da Songlines Dergisi’nden ödül aldı. Akyol’un yurtdışı açılımını Konsey yorumladı...
Onur Baştürk: Sonunda gerçek bir “dünyaya açılma” hikayemiz oldu. Çünkü yurtdışındaki otoriterleri birer birer fethediyor Gaye’yi. Hem de herhangi bir plan program yapmadan; sadece özgün müziği ve kimliğiyle... Demek ki olabiliyormuş, yolu açık olsun!
Ömür Gedik: Hem yurtiçinde hem de yurtdışında sağlam bir hayran kitlesi var. Müzik yazarları ve otoriteleri de onun müziğini takip ediyor.
Cengiz Semercioğlu: Okudum röportajını sadece müziğiyle ilgili değil toplumsal konularda, özellikle kadın sorununda sesini yükselten sanatçı olarak öne çıkarmışlar Gaye Su Akyol’u... “Çok fazla yasa var ama işe yaramıyor” diyor Gaye. Cesareti bugünün Türkiye’sinde hafife alınacak bir şey değil diyerek anlatmış NY Times, Gaye Su Akyol’u. Şarkıları kadar bu kimliği de etkili olmuş bu röportaj için...