Bu hikayenin 35 yılı var

◊ “Akustik Hikayeler”in. Birlikte sahneye çıkıp sevilen şarkılarınızı seslendiriyordunuz. Peki nerede başladı birlikte yolculuğunuz?

- Vedat Sakman: İlhan Şeşen ile dostluğumuz ve müzikal birlikteliğimiz çok eskilere dayanır. Sık sık yaptığımız şarkıları birbirimize dinletir, fikir alırdık. Birlikte evlerde buluşup gitar çalıp şarkılarımızı söylerdik. Daha sonra bunu sahneye taşıma fikrini İlhan size anlatacaktır.

- İlhan Şeşen: Vedat’ın söylediği gibi “Akustik Hikayeler”in mazisi 35 yıla dayanır aslında. Şarkılarımızı yapar birbirimize telefon ederdik. Onun dışında sık sık bir araya gelirdik.

Bu birikimi yedi yıldır sahneye taşıdık. Kuzguncuk’ta bir stüdyom vardı. Vedat’ı fikir vermesi için çağırdım, geldi. Sonra antika dükkanı olan bir arkadaşımızla da birlikte çay içerken; antikacı arkadaşım, dükkanında bir gece müzik yapmamı önerdi.

Ben öylesine “Olur Vedat’la birlikte yapalım” dedim. Vedat her zamanki tevekkülü ile kabul etti. Gece çok güzel geçince, bunu diğer sahnelere taşıdık.

◊ Müzikal anlamda hep bu kadar iyi anlaşır mıydınız?

- Vedat Sakman: Evet, bizler derdimizi şiirlerimizle, şarkılarımızla anlatmaya çalışan insanlarız.

- İlhan Şeşen: Evet, anlaşırdık. Zaten yaptığımız müzik birbirine benzer.

◊ Birbirinizin müziği hakkında ne düşünürdünüz?

- İlhan Şeşen: Vedat’ın şarkıları çok güzel.

- Vedat Sakman: Elbette birbirimizin müziğini seviyoruz, saygı duyuyoruz ki birlikte müzik yapma gayretindeyiz.

◊ Aslında bu albüm iki ozanın bir araya gelişinin kanıtı. Bu albümde birbirinizin birer şarkısını da seslendirdiniz. “Ankara’da Aşık Olmak” ve “Temenni” özel şarkılar mıydı sizler için?

- Vedat Sakman: Özellikle değil de, daha çok birbirimize tavsiyeyle bu iki şarkıyı seçtik.

- İlhan Şeşen: “Ankara’da Aşık Olmak” Vedat’ın şarkıları içinde en sevdiklerimden biri. Onu daha kolay söyleyebileceğimi hissettim.

◊ İlhan Şeşen bu albümde 20 yıl sonra kayıtlarda gitar çalıyor. Bu işbirliğinde eserlere bizzat gitarla eşlik etmeyi neden tercih ettiniz?

- İlhan Şeşen: Gitar da çalmak istedim. Özel bir sebebi yok aslında. Vedat da çalmamı kabul etti. Maksat her anlamda kendimiz olalım.

- Vedat Sakman: Özellikle şarkılarımızı akustik, olduğu gibi yorumlamak üzere yola çıktık. Yani evlerde çaldığımız gibi...

GENÇ MÜZİSYENLER GELECEK İÇİN UMUT

◊ Pandemi döneminde müzik sektörü yalnızlık yaşadı. Bu konuda ne demek istersiniz?

- Vedat Sakman: Evet, hem de çok... Bunların sebebi öncelerden başlamıştı. Şöyle ki, 1980 öncesi DİSK’e bağlı çok güçlü bir sendikamız vardı. 12 Eylül ihtilaliyle birlikte DİSK yok olmadı ama çok küçüldü. Bugün Ankara merkezli olarak ayakta durmaya çalışıyor. O dönemlerde 20 bin civarı üyesi varken bugün bin 500’ler civarında. Şu an ise MÜZİK-SEN sendikamızı kalkındırmak için herkesin yardımına ihtiyaç var. Tüm kurumlardan destek bekliyoruz.

- İlhan Şeşen: Vedat bu durumu gayet güzel izah etti. Müzisyenler zaten zor durumdaydı. Pandemiyle beraber dibe vurduk.

◊ Yeni dönem müzik trendlerinin, şehirlerin müziği zenginleştirdiğini düşünüyor musunuz? Yeni isimlerden kimleri beğeniyorsunuz?

- İlhan Şeşen: Her türlü yaşam müziği zenginleştirir. Yeni isimlerden tabii ki sevdiklerim var. Zaten müzikle uğraşan birinin yaptıklarını sevmemek saçma.

- Vedat Sakman: Şehirlerin müziği yeteri kadar zenginleştirdiği fikrine pek katılamıyorum. Şehir mi, kırsal mı değerlendirmesine girersek, kayıtlı 100 bin türkü üstüne kazanılacak bir zenginlik olacağını düşünmüyorum.

Genç müzisyen arkadaşlarımızla her zaman yan yanayız. Onların performanslarını sergilemeleri için sahne açıyor, birlikte müzik yapıyoruz. Hepsi benim gelecek için umutlarım.

◊ Bu ikiliden yeni konseptler gelir mi?

- Vedat Sakman: Talep oluşursa neden olmasın.

- İlhan Şeşen: Olabilir tabii...