Bu “Fanatik” başka Fanatik

◊ “Fanatik”, bir aile komedisi mi?

- Salih Bademci: Diyebiliriz ama aile komedisi kadar basit bir şey değil aslında. Daha genelden bakarsak bir Türk aile yapısı komedisi diyelim. Bir baba, bir anne ve bir babaanneden oluşan bir kadro var. Beş yaşında bir çocuğun üzerinden, görmediğimiz sahnede, herkesin kendi yaptırım gücünü, kendi fanatizmini izlediğimiz bir komedi. Biraz acı bir şey aslında.

Tabii biz buna gülüyoruz ama galiba insanlar duvara çarpıp gülüyor. Çünkü yaptığımız komedi tam olarak Türk aile yapısının eksik ayaklarını gösteriyor.

◊ Biraz eleştirel bir oyun...

- Nurhan Özenen: Evet. Ailelerdeki dayatmalar üzerinden gidiyoruz. Çocuğumuzu yetiştirirken ne olmasını istiyoruz? Onu biz istiyoruz ama acaba o çocuk onu istiyor mu? Bu tarz dayatmalar üzerinden gidiyoruz. Evet, biraz eleştirel bakmaya çalışıyoruz.

◊ Kötü kaynana mısınız? (Gülüşmeler)

- Nurhan Özenen: Bilmiyorum. Göreceli. Bir yanıyla evet kötü kaynana ama bir yanıyla kendi içinde haklı bir kadın. Bir çocuk yetiştirmiş. Şimdi de torunu için bir şeyler yapmak istiyor. Kimine göre hatta bir kaynanaya göre çok doğru olabilir ama kötü tarafı da var. Bütün erkek anneleri gibi oğluna âşık ve gelinini sevmiyor. Ona sürekli çemkiriyor. Onu yerin dibine sokmaya çalışıyor.

Neslihan Hanım, bir anne olarak bu oyunda oklar sizde. Çünkü çocuk öncelikle ona bağlı...

- Neslihan Arslan: Kendi karakterimin özelinden konuşabilirim. Çünkü oyunun genelinde keskin bir bağlanma yok. Evet, bir dayatma söz konusu ve karakterimde de gayet hakim ama toplumda sadece annenin vasfı mıdır, bilmiyorum.

Her ailede “Ortalığı toparlayayım, aman sıkıntı çıkmasın” diyen birileri vardır. Karakterim biraz öyle bir karakter. Bunun içinde kendiyle yüzleşmesi de var. Ama bu seyirci açısından doyurucu bir yüzleşme mi? Mutlu sonla mı bitiyor veya bitmiyor mu? Bir şey söyleyemeyeceğim.

ARADA KALMIŞ AİLELERİ ANLATIYORUZ

◊ Anne babanın, çocuk üzerindeki baskısı gerçek hayatta da oluyor. Siz burada ebeveynlere ne sunuyorsunuz?

- Salih Bademci: Bir kere bizim için şöyle bir şey var… Genel resme bakacak olursak, biz gelenekçi bir toplumuz ama aynı zamanda inanılmaz derecede de moderniteye koşmaya çalışan bir yanımız var. Bu arada kalışı zaten her grupta yaşıyoruz. Hayvanları korumak için canla başla çalıştığını söyleyen, akşamında oturup bir danayı yiyebiliyor. Bu gelenekçi uygar toplumun bir zaafı.

◊ Peki sizin aile ilişkileriniz nasıldı?

- Neslihan Arslan: Aileden yana şanslıydım. Ailemi yıllar önce kaybettim. Ailemde çok dayatma yoktu. O konuda çok şanslıydım. Onlarla her şeyi paylaşabiliyordum.

- Salih Bademci: Bizimkiler de modern olmaya çalışan ama korkular duyan, gelenekçi tarafını bastırmaya çalışan bir aileydi. Ellerinden geldiğince bana destek olmaya ve manipüle etmemeye çalıştılar.

◊ Aile ilişkileri konusunda taşıdığınız izler var mı?

-Salih Bademci: Spesifik bir şey yok ama herkesin ailesinden taşıdığı izler vardır. Travma olmuş, “30 sene sonra hatırlıyorum” diye bir şey yok.

- Nurhan Özenen: Artık ikisi de yok. Babam daha açık bir babaydı, annem daha tutucu bir anneydi. Öyle bir gariplik vardı. Annem her şeye “babanız kızar” derdi. Annem ölünce bir baktık babam hiçbir şeye kızmıyormuş. Hep annemin kızdığı şeylermiş. (Gülüşmeler)

Mesela benim tiyatrocu olmama annem karşı çıktı. Babam durumu idare etti ve onu ikna etti. Ben ikinci çocuktum, ablam daha baskı altında büyüdü. Benim üzerimde çok büyük bir baskı olmadı. Rahat geçti yani çocukluğum.

Oyunu futbol fanatizmi üzerinden izlemeyin

◊ Ne kadar fanatiğiz?
- Nurhan Özenen: Hayatın bir alanında bir yerlerde bir fanatizm vardır, mutlaka.
- Salih Bademci: Fanatik kelimesinin Türkçe sözlüklerdeki açıklaması “bağnaz”mış. Mutlaka herkesin, her anlamda bir bağnazlığı vardır.
- Nurhan Özenen: Bu arada futbol anlamında benim bir alakam yok. Takım falan tutmuyorum.
- Salih Bademci: Ben de mesela derbi seyircisiyim. Eğlencesine, arkadaşlarımı gıcık edeyim diye izliyorum.

◊ Rolünüzdeki takımı mı tutuyorsunuz?
- Salih Bademci: Evet. Biraz hastalıklı bir adamı canlandırıyorum.

◊ Bu fanatiklik nereden çıkmış?
- Salih Bademci: Çünkü oyun yazarı Michael’ın çizmek istediği bir fanatik prototipi var. Bu babaannede de, annede de, babada da var. Çok aşina olduğumuz, gözle görülür bir şey. İnsanların saklamaya gerek duymadığı bir ayıp futbol fanatizmi. İnsanlar bunlarla ilgili söylemlerini, hakaretlerini dile getirdiklerinde, bunun ayıp olmadığını varsayıyoruz “Çünkü bu futbol” diyoruz.
- Nurhan Özenen: Zaten oyunu sadece futbol fanatizmi üzerinden seyreden varsa, biz de ona güleriz.
- Salih Bademci: Zaten tam eleştirdiğimiz kişi oluyor.

“HİZMETÇİLER” sürprizli bir dizi olacak

◊ Yeni projeleriniz var mı? Neslihan Hanım Kanal D’de “Hizmetçiler” diziniz yakında başlayacak...

- Neslihan Arslan: Yeni başladık. Ekip çok sıcak. Bence senaryo çok güzel. Okuduklarım arasında en beğendiğim senaryo bu oldu. Yayınlanınca umarım bizim aldığımız keyfi seyirci de alır.

◊ Rolünüz iyi mi yoksa kötü kadın mı?

- Neslihan Arslan: Onunla ilgili bilgi veremeyeceğim maalesef ama çok sürprizli bir rol. Beni de en çok çeken o oldu zaten. Çok sürprizli, çok güzel bir tarihi var. Senaryonun genelini çok sevdim ama özellikle kendi karakterimi... Karakterimin üzerine çok çalıştım ve düşündüm.

- Salih Bademci: Daha kesinleşmedikleri için benim de söyleyemeyeceğim şeyler var ama görüşmelerimiz devam ediyor. Bir dizi, bir tiyatro oyunu var.

- Nurhan Özenen: Aman aman, bende bir şey yok. Tiyatroya yıllar sonra dönüş yaptım. Bir adapte olayım önce... (Gülüşmeler) Şu an bir şey olmasın zaten.

SON 24 SAATTE YAŞANANLAR