Bu da Konsey’in referandumu...

Şenol Güneş : %72,5
Fatih Terim : %27,5

- Melike: Bu sezona genel olarak bakarsak ortaya çok da yoruma açık olmayan bir durum çıkıyor. Beşiktaş bu sene şampiyon oldu. Her ikisi de değerli teknik adamlar ancak Avrupa Şampiyonası’ndaki “hata kabul etmez” tavrıyla Terim biraz kalbimizi kırdı (80-20)

- Ömür: 2002 Dünya Kupası’nda Türkiye’yi üçüncü ve bu yıl da Beşiktaş’ı şampiyon yaptığı için Şenol Güneş çok daha ağır basıyor... (60-40)

- Cengiz: Şenol Güneş zor bir sezonda takımını şampiyon yaptı... Fatih Terim kolay bir gruptan şans eseri çıkıp gittiği turnuvada takıma futbol oynatamadı... Elenmek değil futbol oynamamak koyuyor insana zaten... (90-10)

- Onur: Fatih Terim’e göre Şenol Güneş daha sakin kalabildiği için (60-40)

 

Cem Yılmaz : %58,7
Şahan Gökbakar : %41,3

- Melike: Hitap ettikleri kitlelerin ve komedi anlayışlarının farklı olduğunu düşünüyorum, o yüzden aralarında isabetli bir mukayese yapmak zor. Cem Yılmaz son zamanlarda magazinle güzel dalgasını geçiyor, gündemi yakalamak açısından Yılmaz, Gökbakar’dan önde... (55-45)

- Cengiz: Bu sezon “Ali Baba ve 7 Cüceler” de, “Osman Pazarlama” da beklenen gişeyi yapmadı. İkisi de 2 milyon gişenin biraz altında kaldılar... Ama Cem Yılmaz’ı kurtaran “İftarlık Gazoz” ve oradaki performansı oldu... O yüzden bu sezonun kazananı Cem’dir. (60-40)

- Ömür: Cem’in kıvrak zekası, esprileri, komedisi bana daha yakın ama Şahan’ın Türkiye genel gerçeğini kucaklayan komedi anlayışı da es geçilmez... (50-50)

- Onur: Şahan Gökbakar’ın filmleri daha çok iş yapsa da Cem Yılmaz’ın birikimi, duruşu daha kaliteli olduğu için... (70-30)

 

Demet Akalın : % 52,5
Hande Yener : %47,5

 

- Ömür: Sürekli kavga ve atışma halindeler, aralarına girmem... (50-50)

- Melike: Senelerdir süren tatlı-sert çekişmelerini ve yaşananları düşününce, birbirleriyle mukayese edilmekten çok hoşlandıklarını düşünmüyorum. Fakat aynı kulvarda top koşturdukları için bu illa olacak. Demet Akalın’ın daha tutarlı olduğunu söyleyebilirim. (40-60)

- Cengiz: Konuştuğumuz bu sezonun performansıysa Hande’nin “Mor” şarkısı, Demet’in “Pırlanta”sından daha iyi... Öyleyse benim oyum Hande’ye (60-40)

- Onur: İkisinin müziği karşılaştırıldığında, yine en çok Demet Akalın’da eller havaya yapıldığı için... (40-60)

 

SERENAY SARIKAYA : %68,7
SİNEM KOBAL : %31,3

�

Melike: İkisi arasında nesil farkı var, şimdi zaman Serenay Sarıkaya’nın zamanı. Kobal’ın öyküsü ise tatlı, güzel bir yerde şimdi. İyi bir kariyerin ardından iyi bir evlilik yaptı, Sarıkaya da onun izinden gidiyor, hatta daha iyi gidiyor. (55-45)

- Cengiz: Serenay bu yıl dizi yapmadı, Sinem’in rol aldığı “Analar ve Anneler” ise tutmadı. Serenay iyi bir aşk yaşıyor, Sinem iyi bir evlilik yaptı... Ama rüzgar hep Serenay’dan yana esti... (70-30) 

- Ömür: Sinem son zamanlarda sadece evliliği, yeni evi ve aldığı eşyaları ile konuşuldu. (60-40) 

- Onur: Sinem Kobal’ın oyunculuk kariyeri değil, özel hayatı konuşuluyor, Serenay’ın ise ikisi birden. Aralarında uçurum var. (90-10)

 

Esra Erol : %48,7
Zuhal Topal : %51,3

- Melike: Son zamanlarda karşılıklı yaşadıkları tatsızlıkların reytinglerini artırdığını düşünüyordum. Belki birbirlerinin tadını kaçırıyorlar fakat aralarındaki sürtüşme sayesinde daha çok takip ediliyorlar. Bilmiyorum bu arzuladıkları bir durum mu ama böyle. Rekabetleri izlenilirliklerini iyi anlamda etkiliyor. (50-50)

- Cengiz: İçeriğini, kavgalarını, kimin ne yaptığını bilmiyorum... atv’ye göre daha az izlenen, arkasında medya desteği olmayan Fox’ta olmasına rağmen reytinglerde iyi sonuç alması Zuhal Topal’ı bu sezon bir adım öne çıkardı... (45-55)

- Ömür: Zuhal Topal’ın oyunculuğu, Esra Erol’un televizyonculuğu... İkisi de alanlarında başarılı... (50-50)

- Onur: Kararsızım, yok bir farkları... (50-50)

 

Cengiz Bozkurt : %61,2
Şafak Sezer : %38,8

- Melike: Cengiz Bozkurt, hayat öyküsü, eğitimi, oyunculuğu ve durduğu yer itibariyle Sezer’dan önde gidiyor. (70-30)

- Cengiz: Şafak Sezer, son yıllarda müthiş komedi yeteneğinin hakkını vermekten uzaklaştı ne yazık ki... Cengiz Bozkurt ise son dönemin en iyi komedi oyuncusu olarak boşluğu fazlasıyla doldurdu... (75-25)

- Ömür: Şafak Sezer 16 yıllık kariyerinde hayli popüler bir isim, Cengiz Bozkurt da enfes oyunculuğuyla izlemeye doyamadıklarımdan... (50-50)

- Onur: Yine kararsızım, aynı geldiler bana... (50-50)

 

Murat Boz : %51,2
Murat Dalkılıç : %48,8

- Melike: İsimleri aynı olmasa bu kadar yan yana gelirler miydi, çok emin değilim. Her ikisi de yetenekli isimler. Boz, son yıllarda biraz “Yurtdışında yapılmışı var, biz de öyle yapalım”cı sistemle ilerliyor. Halbuki her ikisi de özgün ve nefis işler çıkarabilecek kabiliyette insanlar. (40-60)

- Cengiz: Murat Boz’u yaratan jüri üyeliği oldu. Hakkını yemeyelim, üzerine filmler, şarkılar koymayı başardı... Murat Dalkılıç ise şarkıcı olarak daha iyi ama tek başına o yetmiyor işte popüler kültürde... (60-40)

- Ömür: Murat Boz, “Janti”yle, televizyon ve sinemadaki başarılarından sonra müzik dünyasında “Burada da en iddialı benim” dedi. (60-40)

- Onur: Dalkılıç diyorum; şarkıları Boz’un şarkılarına göre daha çok dile düştüğü ve dinlendiği için... (45-55)

 

Barış Arduç: %52,5  
Çağatay Ulusoy: %47,5

- Melike: Barış Arduç oyuncu olmak, iyi bir rol kapmak için çok uğraşmış. Öte yandan Şile’deki cankurtaranlık yaptığı günler, mütevazı kişilik özellikleri gibi unsurlar eklenince galiba bu durum onu Ulusoy’dan bir adım öteye geçiriyor. Karar vermek zor. Öte yandan Ulusoy, Türkiye’nin en yakışıklı adamlarından birisi, iyi oyuncu, başarı grafiği güzel gidiyor... (55-45)

- Cengiz: Çağatay’ın bu sezon ekranda dizisi yoktu, Barış “Kiralık Aşk”la fırtına gibi esti... Buna karşılık Çağatay, çok izlenen “Delibal” filminde oynadı, Barış’ın sinema filmi yok... Ama dizinin etkisi daha uzun süreli olduğu için Barış bu sezonu önde kapadı... (65-35)

- Ömür: Barış Arduç’un yükselen ivmesi sürekli yukarı doğru gidiyor, ideal erkek listesinde hâlâ bir numara...(60-40)

- Onur: Barış Arduç belki daha popüler şimdi ama Çağatay Ulusoy’un daha başarılı bir oyuncu olduğunu düşünüyorum, üstelik kendine yatırım yapıyor. (30-70)

 

ASIM CAN GÜNDÜZ...

- Melike: Dünyanın en sıcakkanlı, en yetenekli ve renkli müzisyenlerinden biriydi. Başımız sağ olsun. Şimdi mirasını oğlu Evren Can Gündüz devralacak, harika bir oğul yetiştirmiş Asım Can Gündüz... Aynı kendi gibi yetenekli bir müzik adamı. Artık Evren Can’ın sesi ve yeteneğinde hatırlayacağız Gündüz’ü...

- Cengiz: Müthiş iyi bir insandı ama belki 90’larda Türkiye’ye fazla geldiği için istediği çizgiyi yakalayamadı bir türlü... Biz onu hep gülen yüzü, iyi kalbi ve renkli gitarlarıyla hatırlayacağız...

- Ömür: Çok şeker bir insan ve sağlam müzisyendi. Hâlâ işinin başındaydı, heyecan duyuyordu, müzikle yaşıyordu. Okan Bayülgen “Asım Can Gündüz Baba! Rock and Roll Never Dies” diye yazmış. Bence de...

- Onur: Asım Can Gündüz deyince aklıma tatlı, sempatik bir adam geliyor ve tabii Sevda Demirel! Nur içinde yatsın!

 

HALİT'LE BERGÜZAR AYNI DİZİDE NASIL OLUR?

�

- Melike: Henüz yeni tanışan ve birbiriyle ekran kimyası tutmayabilecek çiftlerdeki risk söz konusu değil bu birliktelikte. Karı-koca kimyası diye bir şey var, bu elbette ekrana da yansıyacaktır. Ancak konu iş olduğunda başka dinamikler de dahil olacaktır. Dolayısıyla iyi mi olur yoksa kötü mü, çok emin değilim. Ayrıca çift olarak evde birlikte, işte birlikte durumu zorlar belki onları...

- Cengiz: Artık isimlerden ve oyunculardan daha önemlisinin proje ve senaryo olduğunu seyirci bile öğrendi. Halit’le Bergüzar’ı sadece Türk değil dünya seyircisi çok seviyor... Oynayacakları “Vatan Haini” adlı iş de kağıt üzerinde çok iyi görünüyor... Geriye kaldı helvayı yapmak...

- Ömür: Dizi, daha başlamadan bile “karı-koca aynı dizide” cümlesi sayesinde bu kadar konuşulduğuna göre, bu ikilinin ekrandaki birlikteliği de aynı şekilde bolca konuşulur ve izlenir bence. Senaryo da bu avantaja hizmet ederse gelsin reytingler.

- Onur: Bence iyi bir ikili. Daha önce “Binbir Gece”de oynadılar, karşılıklı kimyaları var ekranda. Sezonun en ilgi çekici ikilisi olacağını düşünüyorum. Halit’in thai box yapması da diğer oyuncuların boks yapmasına gönderme gibi sanki. Ne dersiniz?

 

HAFTANIN FOTOĞRAFI: CEM YILMAZ

- Melike: Ben Cem Yılmaz’ın bu hallerine çok gülüyorum. Adam akıllı, başkaları gibi “Ne çekiyorsun kardeşim” diye haykırmak veya koza ören ipekböceği gibi havlulara sarınmak yerine başına geleceği tahmin ediyor ve önce dalgasını o geçiyor...

- Cengiz: Bu makaralar da olmayacaksa magazinin ne keyfi olacak... Peki aynı fotoğrafı şaka diye biz yapsaydık, Cem’in tepkisi ne olurdu? Yine gülüp geçer mi, yoksa bozulur muydu?

- Ömür: Cem Yılmaz o kadar zeki ve hazır tepki ki, canını sıkan ya da aleyhinde olacak bir haberi mizah yoluyla anında lehine çevirmeyi başarıyor. Bu örnekte olduğu gibi.

- Onur: Hem magazinle hem de kendisiyle dalga geçiyor Cem Yılmaz. Ama fotoşoplu fotoğrafıyla beraber herkesin haberi oldu göbekli fotoğrafından. Belki bu kadar takılmasa kimsenin umuru olmayacak, daha az insan görecekti. Lakin fotoşop yapıp kendisi tekrar koyunca sosyal medya yıkıldı haliyle.

 

GEZİ'YE GİDEN İFTARA GİDEMEZ Mİ?

Cumurbaşkanı Erdoğan’ın ünlülerle yaptığı iftar çok tartışıldı... Konu Magazin Konseyi’nin de masasındaydı...

- Melike: Bu kadar ünlü nereye gitse haber olur. Tartışma meselesine gelince, iftara katılan ünlü isimlerin önceki söylemleri ile davranışları arasında uçurum olduğunda, tartışmaya açık bir konuya dönüşüyor bu. Önemli bir sanatçı olarak kodlanmak, orada görünmek çekici gelebilir pek çok kişiye. İsteyen istediği yere gitmekte hür elbette fakat tutarlılık da önemli. Doğal olarak davete icabetlerinin ardından eleştiri oklarının hedefi oluyorlar ve iftar bir tartışma konusu haline dönüşüyor.

- Cengiz: Gezi’ye giden iftar davetine gidemez mi? İftar davetine giden yarın öbür gün muhalif bir protestoda yer alamaz mı? Biri diğerinin önüne geçen durumlar değil bunlar... Ülkenin Cumhurbaşkanı davet etmiş, sanatçısı da icabet etmiş... Ne var bunda?

- Ömür: Belki bu kadar tartışılacak değil ama kesinlikle haber olacak bir şey. İftar da olsa, toplantı da, gezi de işin içinde Cumhurbaşkanı ve ünlüler varsa bu haber olur, konuşulur. Üstelik sadece Türkiye’de değil, dünyanın her yerinde.

- Onur: Bence tartışılacak bir durum yok. Bu iftara isteyen gider isteyen gitmez. Gidenlere de “Neden gittin?” diye sorulmaz. Sadece ortada bir çelişkileri varsa o tartışılır. Bülent Ersoy aynı gün trans bireyler gazlanırken o masadaydı. Yani bir çelişki vardı ortada ve bu tartışıldı. Aynı şekilde Murat Dalkılıç... Gezi döneminde attığı tweet gündeme getirildi ve iftar masasına katılmasındaki yaman çelişki ortaya kondu. 

 

İNENLER-ÇIKANLAR 

Erol EVGİN (İNDİ)

- Melike: Ben yanlış anlaşıldığını ve boşu boşuna dünyanın en güzel insanlarından birini gereksiz yere çok üzdüğümüzü düşünüyorum.
- Cengiz: Söylediği laf yanlış anlaşılmadı, lafın kendisi yanlıştı... Erol Evgin gibi tecrübeli ismin bu lafın nereye gideceğini bilmesi lazımdı...
- Ömür: Çok sevdiğim ve saygı duyduğum bir sanatçı. Güzel bir albüm çıkarmış, yaptığı işle konuşulurken keşke bu polemiğe girmeseydi.

 

A MİLLİ FUTBOL TAKIMI (İNDİ)

- Melike: İşler çok başka türlü olabilirdi, hepimiz bunu bekledik ama Terim’in sözü doğruydu; EURO’ya EURO’da hazırlanılmazmış.
- Cengiz: Sadece para ve transfer konuştuk, turnuvanın en kötü futbolunu oynadık... Bu ayıp, kadrodaki bütün futbolculara yeter...
- Ömür: Hiçbir varlık gösteremediler, sinir krizleri geçirttiler, başka takımların maç sonuçlarına bile muhtaç ettiler. Tüm Türkiye’ye ayıp ettiler.

 

BÜLENT ERSOY (İNDİ)

- Melike: Bu “görüntülenme” işlerini bir noktada dizginlemek lazım galiba.
- Cengiz: Hadi gece yarısı türbeyi açtırdın, o saatte kendini görüntületmeyi nasıl başardın sevgili Bülent Ersoy...
- Ömür: Bülent Ersoy kendini aştı, artık gece yarıları sadece mağaza değil, türbe de açtırıyor. Sadece kendi olsun, rahatsız edilmesin diye. İyi de bu teke tek ziyarete basını da dahil etmek niye?

 

EMRE MOR (ÇIKTI)

- Melike: EURO’da takımımız adına üzüldük ancak Emre Mor’un futbolu ilaç gibi geldi. Bravo!
- Cengiz: Avrupa Futbol Şampiyonası’ndan bize kalan en güzel şey... Rakip oyuncularla selfie çekmesi de çok güzeldi...
- Ömür: Milli takımın elenmesine ayrı, Emre Mor’u bu kadar az izleyebilmiş olmamıza ayrı üzüldüm. Sadece futbolunun değil, yüzündeki o samimi gülümsemesinin de hayranıyım.

 

SELDA BAĞCAN (ÇIKTI)

- Melike: Selda Bağcan hiç indi mi ki?
- Cengiz: Uluslararası festivallerde bizde olduğundan daha fazla ilgi görmesi olsa olsa bizim ayıbımız olabilir...
- Ömür: Yurtdışında başarı yakalayan sanatçıların başında geliyor. Üstelik “Avrupa’yı salladı” haberleriyle manşet olan pek çok starımız(!) gibi sadece oradaki Türklere değil yabancılara da müziğini dinletiyor.