Güncelleme Tarihi:
◊ Son filminiz “Kong: Kafatası Adası” (Kong: Skull Island) önceki gün vizyona girdi. “Gizli Dünya” (Room) filmindeki rolünüzle Golden Globe, Oscar, BAFTA gibi birçok önemli ödül aldınız. Böylesine büyük bir başarıdan sonra neden “Kong” gibi bir gişe filmiyle ile devam ettiniz?
- Planlı bir şey değildi. Biliyorum zamanlama planlamışım gibi görünüyor ama değil. “Kong”un oyuncu seçmelerine ödül kazandığım film olan “Room”u yapmadan önce gitmiştim. Gişe filmi konusuna bir açıklık getirmek istiyorum: Derin, mesaj veren filmlerde oynamayı tabii ki seviyorum ama “Star Wars” ya da “King Kong” gibi teknolojik ya da büyük prodüksiyonlu filmlerde oynamaya da asla karşı değilim.
◊ Filmde Kong ile çok duygusal sahneleriniz var. Sevdiniz mi Kong’u?
- Aşık oldum... Filmde sadece o sahneleri yeşil odada çektik, diğer tüm sahneler doğal ortamdaydı. Tabii yeşil odada çekilen sahnelerin nasıl olacağını bilmiyordum. Teknolojiye güvendim.
◊ Kong için fiziksel hazırlık yaptınız mı?
- Evet, her gün iki saat özel eğitmenlerle çalıştım. Tüm sahneler hareket halinde geçiyordu. O yüzden fiziksel olarak hazırlanmak zorundaydık.
◊ Geçen sene birçok ödül aldıktan sonra hayatınızda neler değişti?
- Kişisel hayatım hiç değişmedi. Ben de aynıyım, hâlâ kendimi sorguluyorum “Acaba iyi bir oyuncu muyum” diye... (Gülüyor) Kariyer tarafına gelirsek, değişiklikler var tabii ki, ilk uzun filmimi yönettim ve geçen seneki adaylıklarım buna imkan sağladı. Her zaman seçtiğim projelerde çok titizdim ama şimdi titiz olmak için daha çok hakkım var diye düşünüyorum. (Gülüyor)
◊ Biraz da geçen seneye geri dönelim. Bol ödüllü bir yıldı sizin için. Siz bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?
- Aşırı yoğun bir dönemdi. “Kong”u çekiyorduk. Günlerim hep sette geçiyordu. Ödül dönemi aynı zamanda benim için çok fazla röportaj vermek demek. Röportajları veriyordum ya da eğer ödül günü ise törene katılıp uçağa atlayıp çekimlere geri dönüyordum. Hayatımda geçirdiğim en yoğun dönemdi ama geriye dönüp baktığımda hayal ettiğim her şeyi başardığımı görüyorum.
FARKLI ŞEHİRLERDE BİR YABANCI OLMAYI SEVİYORUM
◊ İşiniz gereği çok seyahat ediyorsunuz? Yanınıza aldığınız, olmazsa olmazlarınız nelerdir?
- Seyahat etmeyi çok seviyorum zaten. Gittiğim yeni yerlerde yabancı olmayı ve keşfetmeyi çok seviyorum. Yanıma süslü kıyafetler almıyorum, kıyafetlerim ve ayakkabılarım çok rahat olmalı. En çok aldığım şey kulaklık, çünkü gezerken mutlaka müzik dinliyorum. O yüzden kulaklıklarımı sürekli kaybediyorum. Yanıma alabildiğim kadar çok kulaklık alıyorum... “Kong”u çekerken ise yanıma en çok vitamin alıyordum. Öyle yoğun bir dönemdi ki hastalanma korkusu yüzünden her türlü önlemi uyguluyordum.
‘MARVEL’ ÇILGINLIĞI YAŞIYORUM
◊ Tiyatrolarda yer aldınız, müzikle uğraşıyorsunuz, birçok farklı türde filmde oynadınız, yönetmenlik yaptınız... Sanatın neredeyse bütün dallarına dokundunuz. Sıradaki hedefiniz nedir?
- 7 yaşımdan geçen seneye kadar hedeflerine kilitlenmiş biriydim. Her zaman listelerim vardı. Mesela her yılbaşında yeni yılda başarmak istediğim şeylerin listesini yapardım. Başardıklarımı işaretler, başaramadıklarım üzerine çalışırdım. Çocukluktan beri oyunculuk yapsam da kendimi hiçbir zaman kamera önüne layık görmedim. Geçen sene bile tüm törenlere kendimi ödülleri alamayacağımı alıştırarak gittim ama tersi oldu. Artık tüm listeleri, tüm korkuları bir tarafa bıraktım. Sadece karşıma çıkacak fırsatları bekleyeceğim...
◊ “Marvel” ailesine de dahil oldunuz. “Captain Marvel”de rol alacaksınız. Nasıl bir his “Marvel”in bir parçası olmak?
- “Marvel” ailesine girmek nasıl mı! Gerçeküstü... Hâlâ inanamıyorum! Benim adım anons edildiği andan itibaren “Marvel” çılgınlığını yaşıyorum. Çocukluğumdan beri bu piyasanın içinde olsam da bu kadar önemli ve deli bir dünya olduğunu bilmiyordum. (Gülüyor)
◊ Tam bir video oyunu düşkünü olduğunuzu duydum. Favori oyunlarınız hangileri?
- Of, çok var! Sen de çok seyahat ediyorsan “Monument Valley”yi oyna mutlaka. Diğer favorilerim ise “Life is Strange”, “God of War”, “Child of Light”, “Katamari”...
Brie Larson kimdir?
1989 doğumlu oyuncu, şarkıcı ve yönetmen. Oyunculuk kariyerine televizyon ile başlayan Brie Larson’un kariyerindeki kırılma noktası, 2013 yılında rol aldığı bağımsız film “Short Term 12” ile oldu. 2015’te rol aldığı “Room”daki rolüyle de 2016’nın ödül rekorunu kırdı.