Böyle çalınmaz çünkü... Her çiftin yaşayabileceği bir olay!

◊ Savaş Özbey: Ortada çalınacak bir şey yok, çünkü her evde, her evlilikte demirbaş gibi var olan şeyler bunlar. İlginç falan da değil. Televizyonda niye anlattı, onu da anlamadım.

◊ Onur Baştürk: Çok sıradan, hatta yer yer sıkıcı bir ilişki yaşanmışlığı bu. Amerikan romantik komedi filmleriyle büyümüş her Türk gencinin başına gelebilir. Yani bunun çalıntı olduğunu iddia etmek bana komik geldi.

◊ Ömür Gedik: Bana da hiç çalıntı gibi gelmedi. Her çiftin yaşayabileceği bir olay Kadir’in anlattığı. Neslihan ve Kadir’e bayılıyorum ayrıca.

◊ Orkun Ün: Ben de sanmıyorum çalıntı olduğunu. Böyle de çalınmaz çünkü. Kadir’in anlattıkları öyle ortak bir hikâye ki, her ilişkide mutlaka yaşanan sıradan problemler. O yüzden benzer örnekleri olması bana çok normal geliyor. Bizim aramızdan bile en az bir kişi yaşamıştır benzer durumu...

Bu şarkı herkese iyi geldi

Yıl sonu sürprizi, Mabel Matiz’le Mert Demir’in “Antidepresan” şarkısı oldu. Sebep ne? Depresyonda mıyız? Konsey nasıl giriyor 2023’e?

◊ Ömür Gedik: Yakınlarımın sağlık sorunlarıyla girdiğim 2023’ten en önemli beklentim sağlık, sıhhat dolu bir yıl olması. Her şeyin başı sağlık arkadaşlar. O gidince depresyonun dibini görüyor insan. Onun dışındaki tüm depresyonlar geçici. Şarkıdaki aşk acısı da geçer, yeter ki sağlığınız yerinde olsun. Ama şarkı güzel, o ayrı. Repertuvarıma aldım bile.

◊ Onur Baştürk: Depresyonda değiliz de, boşluktayız. Tutunacak melodilere ihtiyacımız var. Bu şarkı da o sepetten çıktı ve tüm akışıyla, sözüyle filan herkese farklı farklı iyi geldi.

◊ Savaş Özbey: Depresyonda falan değilim ama beklentim çok 2023’ten. Çok çalışıp, uslu da bir yıl olursa geçinir gideriz. Ama Ömür haklı, her işin başı sağlık. Herkes için sağlıklı, huzurlu, bereketli, başarılı ve “Antidepresan” gibi bol güzel şarkılı bir yıl olmasını diliyorum.

◊ Orkun Ün: Ne şarkı be! Dinlemeyen kaldı mı? A pardon kesin Seren Serengil duymamıştır. Neyse... Bence genel bir depresif tablo var insanlarda. O yüzden bazı kelimeler, bazı notalar bizi derinden bir yerden yakalayıveriyor. Bunun suçlusu ne, asıl onu tartışmamız lazım. Pandemi mi? Artan fiyatlar mı? Menfaat dolu insan ilişkileri mi? Bilemedim. Hangisi sahi?

Görmezden gelmek en iyisi

Sinan Akçıl, hakkındaki olumsuz yorumlardan dolayı Ekşi Sözlük yazarlarını savcılığa verdi. Aranızda müzik çalışmaları yapanlar var. Siz yapar mıydınız benzer bir şeyi?

◊ Ömür Gedik: Ooo, Ekşi Sözlük’te hakkımda 105 sayfa yorum var, yarısından çoğu da olumsuz. Bir kısmında haklılar, bir kısmı ise külliyen yalan, iftira ve kötü niyetli. Ama ben takılmamayı tercih ediyorum, hatta seviyorum Ekşi Sözlük kafasını.

◊ Onur Baştürk: Ekşi Sözlük bir dönem çok popülerdi ama şimdi sıradanlaştı, hatta unutuldu. Hakaret ya da olumsuz yorum ise mevzu, zaten âlâsı Instagram ve Twitter’da yapılıyor. Sinan Akçıl neden bu kadar kafaya takmış ki? Oradaki yorumları mahkemeye verse dahi, o yorumları yazmaya devam edenler durmayacak ki...

◊ Savaş Özbey: Ben olsam böyle bir şey yapmazdım. Sinan Akçıl da takılmamalıydı. Bir de psikolojisinin bozulduğunu falan söylüyor. Bol bol yeşil çay içsin, sakinleşsin. Çünkü psikolojinin böyle kolay bozulması da hayra alamet değil.

◊ Orkun Ün: Ya yok ben de asla yapmazdım. Göz önündeyseniz, herkesin ulaşabildiği bir iş yapıyorsanız eleştiriler, hatta maalesef hakaretler muhakkak olacaktır. Bunları görmezden gelmek en iyisi. Hem hangi birini mahkemeye vereceksin ki? Onlarla uğraşmak bile onlara prim vermek demek.

‘Unut artık bacım’

Shakira durup durup iki çocuğunun babası Gerard Pique’ye dokundurmalı paylaşımlar yapıyor: “İyi insanlar edepsizlerden fazla”. Neden sizce? Unutamadı mı eski kocasını?

◊ Onur Baştürk: Shakira’nın Demet Akalın’la kanka olması yakındır. Onun gibi paylaşımlar yapıyor. Demet olaya el atsın, “Unut artık bacım” desin, ne bileyim...

◊ Orkun Ün: Kadın yıkıldı yahu. Aldatıldı! Üzerine basıp geçildi resmen. Unutamaz o yaşadıklarını. Hatta içten içe intikam bile almak isteyebilir. Ben normal görüyorum bu göndermeleri. Az bile yapıyor. Bazı insanlar gerçekten merhameti hak etmiyor Konsey.

◊ Savaş Özbey: Pique’nin sanki o kadar umurunda değil ama Shakira için için yanıyor, unutamadı gibi geliyor bana. Çünkü aşkın karşıtı nefret ya da kızgınlık değil; kayıtsızlıktır.

◊ Ömür Gedik: Shakira arıza erkek seviyor demek ki. 50’den fazla kadınla aldatmış Shakira’yı, pes! Başka açıklama bulamadım ben buna.

Bravo Demet!

Demet Akalın özel okul fiyatlarına isyan etti. Haklı mı bu hezeyanında?

◊ Savaş Özbey: Demet Akalın’ın sahne ücreti geçen yılla, önceki yılla aynı mı? Kendisinin harcama yaptığı kalemlerde de artış var doğal olarak. Mesele, gelirindeki artışla masrafları artık karşılayamayan insanlar. Belki de çocuğunu artık gönderemeyip okuldan alacak insanlar var. Demet Akalın’ın durumunun bu olduğunu sanmıyorum.

◊ Ömür Gedik: Her şeyin fiyatı arttı. Okulların da arttı doğal olarak. Bir de zaten adı üzerinde; özel okul!

◊ Onur Baştürk: Salataya verdiği yüksek fiyata da, özel okul parasına da isyan etmesini yerinde buluyorum ben. Hepsini karşılayacak parası var evet ama mevzu bu değil. Bunları yazmayabilir, keyfine de bakabilirdi...

◊ Orkun Ün: Haklı. O fiyatlar neymiş öyle yahu! Anaokulu için istenen, ilkokul için istenen rakamlar şaka gibi. Bence birileri ses çıkarmalı artık. O yüzden bravo Demet Akalın!

Sosyal medyacısı olmalı

Dua Lipa’ya photoshop’la İbrahim Tatlıses dövmesi yapmışlardı. O fotoğrafı gerçek sanan Tatlıses, Instagram paylaşımıyla haftaya damgasını vurdu. Artık her ünlünün profesyonel bir sosyal medyacısı olmalı mı?

◊ Orkun Ün: Herkesin sosyal medyasına birileri el atmalı günümüzde. Tatlıses’in Dua Lipa’nın dövmesini ciddiye almasına gelince... Öyle gerçekçi yapmış ki kim yaptıysa o photoshop’u, benim bile inanasım geldi. Güldük geçtik.

◊ Onur Baştürk: Trajikomik bence. Sosyal medyasını acilen bir başkası yönetmeli.

◊ Ömür Gedik: Her ünlünün yazıp çizdiğini, ağzından çıkanı takip eden bir sosyal medyacısı olmalı.

◊ Savaş Özbey: Belki her ünlünün bir sosyal medyacısı olması gerekmiyor. Çünkü bunu kendi yapıp gayet başarılı, aktif, verimli kullananlar da var. Ama demek ki bazıları için de elzem. En azından bir şey paylaşmadan önce danışacağı, fikir alacağı bir yakını...

Sokağa atılan hayvan sayısı azalacak

Çip zorunluluğundan sonra sahipleri, hayvanları sokağa bırakmaya başladı. İyi mi, kötü mü oldu bu uygulama? İlk sözü Ömür Gedik’e verelim...

◊ Ömür Gedik: Sokağa bırakılan çok çocuk var bu ara. Çok üzülüyorum, onları yeniden sahiplendirmeye çalışıyoruz. Ama bu uygulama uzun vadede iyi oldu, artık alınan her kedi-köpeğe çip takılacak ve terk edilmelerinin önüne geçilecek. Karne hediyesi diye aldıkları yavruları yaz sonunda Bodrum’da, Çeşme’de bırakıp gidemeyecek bazı aileler.

◊ Orkun Ün: Vicdansız mı arıyorsunuz? Hayvanlarını sokağa bırakanlara bakın! En açık tabirle vicdansızlıktır bu. Aslında çip taktırmanın maliyetinden falan kaçmıyorlar, yarın öbür gün canları istediği zaman hayvanlarını sokağa terk edemeyecekler ondan kaçıyorlar. Ahh ahh! Kimlerle yaşıyoruz bu dünyada...

◊ Onur Baştürk: Bazı hayvan sahiplerinin sırf para ödememek için ne kadar vicdansız olduğunu görmüş olduk. Uygulama olarak ayrıca beğendim.

◊ Savaş Özbey: Her güzel şeyin, iyi uygulamanın başta aksaklıkları, istenmeyen tezahürleri olabiliyor. Bu da biraz öyle bence. Asıl güzel sonuçları biraz bekleyip düzenlemenin oturması, tamamen yerleşmesiyle alacağız. Sokağa atılan hayvan sayısı azalacak diye tahmin ediyorum.