Sinem VURAL
Oluşturulma Tarihi: Haziran 26, 2015 01:50
Sosyal bir konuya dikkat çekmek amacıyla 1982 yılında kurulan Boston Gay Men’s Chorus, 27 Haziran’da İstanbul’da sahneye çıkacak.
Müzikseverler, Boğaziçi Üniversitesi LGBTİ Çalışmaları Kulübü’nün desteğiyle Boğaziçi Üniversitesi Güney Kampüsü’nde düzenlenecek konseri biletino.com üzerinden davetiyelerini temin ederek ücretsiz izleyebilecek. Koronun müzik direktörü Reuben M. Reynolds konser öncesi sorularımızı yanıtladı.
* Konser mekanınız Zorlu Center olarak açıklanmıştı. Ama bir son dakika değişikliği yaşandı, Boğaziçi Üniversitesi Güney Kampüsü’nde sahneye çıkacaksınız. Ne oldu?
- Zorlu Center’daki konserimiz iptal edildi. Bu gelişme sonrası Türkiye’den, özellikle de LGBTI komünitesinden çok sayıda destek mail’i aldık. Onların bizi izlemek istediğini anladık ve konseri başka bir mekana aldık.
* Bir koronun başına “gay” diye etiket koymak ne kadar mantıklı? Neden kendinizi diğer korolardan böyle bir etiketle ayırdınız?- Amerika’da birçok gay korosu gay’ler için güvenli ve sağlıklı bir ortam oluşturmak için performans sergiliyordu. Biz de 1982’de kurulduk. Ama o dönem, AIDS krizinin patlamasından ve hem toplumun hem de koroların bundan etkilenmesinden hemen önceye denk geldi. Bazı isimlere sahne ambargosu bile kondu.
* Ya şimdi?- Günümüzde bu bir problem değil.
Boston Gay Men’s Chorus, Amerika’nın en büyük korolarından biri ve birçok ödül sahibiyiz. Kapılarımız herkese açık, amacımızsa özellikle LGBTI sosyal hareketine ve adalet anlayışına dikkat çekmek. Yıllardır “Marry Us” şarkısını söyleyerek gay’lerin evlenme hakkına dikkat çektik. Videolarımız günde 1000 kez izleniyor. 35 ülkeden hayranımız var. Massachusetts’teki okullarda ve sosyal merkezlerde performans sergiliyoruz. Buralardan topladığımız paralar ise yerel lezbiyen, gay, biseksüel ve transseksüel organizasyonlara aktarılıyor.
KÖFTE VE BÖREK YEMEK İÇİN SABIRSIZLANIYORUZ
* 2005 yılındaki Polonya konserine çok fazla tepki gelmişti ama siz yine de sahneye çıkmıştınız.- Polonya’da performans veren ilk gay korosuyduk. Protestolara rağmen vazgeçmedik. Hatta polis eskortuyla dolaştık ve konser alanına gittik. Ertesi gün ise medyada sadece şu başlıkla yer aldık: “Müzik adaletsizliği yendi.” Tek istediğimiz şu: Her yerde müzik kazansın...
* Açık konuşalım, İstanbul’a gelme fikri sizi korkuttu mu?
- Hayır. Türkiye’deki eşit hak savunucularından, özellikle İstanbul LGBTI üyelerinden aldığımız destekle onore olduk. Bizi duymak isteyen kişilerle buluşabileceğimiz için heyecanlıyıtz. Müzik, toplumda kültürel köprüler kurmanın belki de en önemli yolu. Müzik, görünmez bariyerlerin kaldırılması ve farklı geçmişlerden, dillerden, inanışlardan gelen insanların iletişim kurması için bir araç. Bu bizim ilk Türkiye konserimiz olacak. Özellikle İstanbul’da performans sergilemek ve Türk kültürüyle mutfağını öğrenmek için sabırsızlanıyoruz. Hele ki köfte ve börek denemeyi çok istiyoruz. İstanbul’daki Onur Yürüyüşü’nü de deneyimlemek niyetindeyiz.
* Türk hayranlarınıza neler söylemek istersiniz?
- Öncelikle eğlenceye hazır olsunlar! Performanslarımız eğlenceli ve insanın yüzünü güldüren türden. 100’den fazla erkeğin hayatları hakkında şarkı söylediklerini görebileceğiniz eşsiz bir deneyim. 27 Haziran’daki Boğaziçi Üniversitesi konserinde, kapılar 18.30’da açılacak. Ve konser ücretsiz izlenebilecek. Konser normal güvenlik önlemleriyle gerçekşecek yani sıra dışı bir durum yok. Bizi dinlemek isteyen 1500 kişiyi orada görmek istiyoruz.