Güncelleme Tarihi:
SERAP ÖZÇELİK (27)
DOĞUŞTAN ŞAMPİYON
2014 Dünya Karate Şampiyonası’nda bayanlar 50 kiloda altın madalya kazanan milli karateci Serap Özçelik’in Avrupa şampiyonlukları, farklı yarışmalardan pek çok altın, gümüş ve bronz madalyaları var. Onun için “doğuştan şampiyon” da diyebiliriz.
- SPORCU GİBİ YAŞAMAK: Karateye 13 yaşında başlamış, 10 senedir milli takımda yarışıyor. Serap, jimnastik yapmaya çok hevesliymiş ancak arkadaşının tavsiyesi üzerine bir karate salonuna gidince kaydını yaptırmış, böylece şimdi kendisine dünya şampiyonluğu kazandıran sporla tanışmış.
- MASKÜLEN SPORUN PRENSESİ: Karate gibi maskülen bir alanda kadın sporcu olmanın kolay olmadığını tahmin ediyoruz. “Artısı var mı?” diye soruyoruz, yanıt çok net: “Genelde herkes karateyi vurdulu kırdılı biliyor ama ilgisi yok. Kuralları, teknik ve taktikleri olan bir spor. Karate sayesinde özgüvenin artıyor. Benim için böyle bir artısı var.”
- DUR DURAK YOK: “Sizler nasıl işe gidiyorsanız bana da sabah ve öğle molasından sonra antrenman yapmak normal geliyor. Bu bir yaşam biçimi” diyor.
- EN HEYECANLI YARIŞMA: “En unutulmaz yarışmam 2007’de, gençlerde yarıştığım, İstanbul’daki Dünya Şampiyonası’ydı. Çok çekişmeli bir müsabaka olmuştu. Kazanan finale çıkacaktı. Müsabaka uzatmalara gitmiş, ben kazanmıştım. 2014’te dünya şampiyonu olduğum yarışmaysa benim için çok zor olmamıştı.”
İPEK SOYLU (19)
HEDEF GRAND SLAM
Amacı Grand Slam kazanmak! Gençler kategorisinde bunu zaten başarmış biri olarak, hayaline epey yaklaştığını söylemek yanlış olmaz. İpek Soylu beş-altı yıl içerisinde teniste ilk 30’da/20’de yerini almak istiyor. 19’uncu doğum gününü ELLE setinde kutlayan şampiyon tenisçi, ne istediğini çok iyi bilen, hedefe odaklı biri.
- SPORCU GİBİ YAŞAMAK: İpek Soylu, hayatını tenis etrafında düzenliyor, uyku düzeninden arkadaşlarıyla buluşmaya kadar tüm programını antrenman ve maçlara göre yapıyor. Haftanın altı günü antrenmanda. Sabahları güne motive başladığını ekliyor. Kötü hissettiğinde ise kendini ekstra zorluyor.
- TENİSE NASIL BAŞLADI: Tenisle 6 yaşında, Adana’daki yaz okulunda tanıştı. Hobi olarak başladığı tenise devam edince zamanla profesyonelleşti. İlk tenis turnuvasına 8 yaşında katıldı. Birinci olunca motivasyonu arttı. Çevresindeki herkes kendisini bu yönde cesaretlendirdi ancak en önemli etken Soylu’nun bunu çok istemesi oldu. Teniste başarılı olabileceğine en çok kendi inandı.
ŞAHİKA ERCÜMEN (30)
REKORTMEN DALGIÇ
Altı dünya rekoru ve yanı sıra 100’den fazla madalyanın sahibi Şahika Ercümen, aynı zamanda eğitmen, beslenme ve diyet uzmanı, hatta motivasyon konuşmacısı. Televizyon deneyimi de var. Çekim için neredeyse iki gün boyunca yurtdışında olan Ercümen, havaalanından doğruca ELLE çekimine geldi.
- NASIL “DENİZKIZI” OLDU: “Çocukluğumda astımım vardı, pek yemek de yemiyordum. Yemek yedirmek için bana denizkızı masalları anlatır, ancak öyle kandırırlardı. Herhalde bilinçaltıma iyice kazınmış, hayat beni buna yönlendirdi” diyor. Astımı olduğu için spor yapamayan Ercümen, bir okul gezisinde, gittikleri Sualtı Sporları Kulübü’nde ilk defa dalmış ve suya aşık olmuş, bir daha da sualtını bırakamamış.
“NORMAL” BİR GÜNÜ: Sabahları genelde antrenman yapıyor. Diyetisyen de olduğu için sağlıklı besleniyor. Aklının bir köşesinde hep “sınırlarımı nasıl zorlayabilirim” sorusu var. “Kendimi her geçtiğimde daha iyi hissediyor” diyor Ercümen... Yabancı dil öğrenmek de bunlardan biri. Şu sıralar İspanyolca öğreniyor.
- TEK NEFESTE REKOR: 2011’de tek nefeste sualtında en uzun mesafeyi geçen insan unvanını kazandı. Tek nefesle buz altında dünya rekoru kadınlarda 70, erkeklerde 108 metreydi. Ercümen 100 metreyi geçerse hem kadınlar hem de erkekler rekorunu kıracaktı. Fakat rekor denemesine üç hafta kala Alman bir dalgıç erkekler rekorunu 110 metreye çıkardı. “Kendimi hazırlamıştım ama son anda böyle bir değişiklik olmuştu. Buzun altında o mesafeyi geçmek hem klostrofobik, üzerinizdeki buz tabakasını beton gibi düşünün, hem de istediğiniz yerden çıkamıyorsunuz.” 11 Şubat 2011 tarihinde Avusturya’da Ercümen buzda açılan delikten girip 110 metrelik mesafeyi kat ederek diğer uçtaki delikten çıktı ve ismini rekorlar kitabına yazdırdı.
CANSU KÖKSAL (21)
YILDIZ BASKETBOLCU
Fenerbahçe’nin altyapısında yetişen, Türkiye Genç Kızlar Basketbol Şampiyonası ve Türkiye Kadınlar Basketbol Ligi şampiyonlukları olan Cansu Köksal, kendinden “yıldız basketbolcu” olarak bahsettirmeye başardı.
- BU ÇOCUK ÇOK HAREKETLİ: Cansu Köksal sporla “mecburen”, çok hareketli bir çocuk olduğu için, 8 yaşında tanışmış. Aile, çözümü kızlarını spor okuluna yazdırmakta bulmuş. “Voleybol diye gittim ama basketbola başladım. Çok sevdiğim için devam ettim.” diyor Köksal...
- EN UNUTULMAZ MAÇ: “Geçen sene Dünya Şampiyonası kadrosuna seçildim. İnanılmaz kalabalık bir salonda oynadım, benim için büyük tecrübeydi” diyor ve ekliyor: “Seyirci büyük motivasyon ancak onları sürekli duyamıyoruz, çünkü oyuna odaklanıyoruz.”
- HEDEFİ NEDİR: Köksal’ın hayali ve hedefi, basketbolda kalıcı olmak; yedekte olduğu (milli takımda) kadroya seçilmek ve Kadınlar Basketbol Ligi’nde de oynamak. Bunun gerçekleşmesi daha da iyi bir oyuncu olmaktan geçiyor.