Güncelleme Tarihi:
*“Bizden Lezzetler” adlı yemek programı artık sizin sunumunuzla ekrana geliyor. Öncelikle yemekle aranız nasıl?
- Boğa burcu olduğum için sadece yarım saat tok kalabilen ve yemek yemekten büyük keyif alan biriyim. Gastronomiye olan ilgim arttıkça bunu profesyonel bir seviyeye taşımak istedim. 2011 senesinde daha fazla dayanamayıp MSA (Mutfak Sanatları Akademisi)’da Profesyonel Aşçılık Eğitimi aldım, staj döneminde ve sonrasında İstanbul’da farklı işletmelerde çalıştım. Bir süre sonra, öğrenmeye olan aşkımı doyuramadığımı fark edip İtalya’da bir okulda İleri Seviye İtalyan Mutfağı eğitimi aldım. İki sene önce Tamam Şef isimli kendi mutfak atölyemi açtım. Uzun süredir tutkum haline gelen ekmek yapımı konusunda meraklıları için atölye çalışmaları düzenliyorum. Tabii şu sıralar çekimlere ağırlık veriyorum.
*“Bizden Lezzetler” programıyla yolunuz nasıl kesişti?
- Projeden haberim olmuştu. Bence tüm Türkiye’yi dolaşıp, mutfak kültürü olarak bildiğimiz insanlık mirasına dair bir şeyler öğrenmek, mümkünse onu yaşatmak beni çok heyecanlandırdı. Şimdi bu teklifi değerlendirmek benim için çok keyifli.
*Bize biraz kendinizden bahseder misiniz? Aslında üniversitede bambaşka bir bölüm okumuşsunuz...
- Evet, aslen jeoloji mühendisi olarak mezun oldum ama mesleği hiç yapmadım. Üniversite eğitimimin başlarında, özel bir radyoda çalışmaya başladım. Bir bakalım diyerek adım attığım medya sektöründe 20 yılı geride bıraktım. Okulunu okuduğum mesleği yapmayıp, okulunu okumadığım bir işi kendime meslek edindim.
*Şimdi tüm Türkiye’yi karış karış gezip birbirinden farklı mutfaklara misafir olacaksınız? Heyecanlı mısınız?
- Hem de nasıl! (Gülüyor) Günün birinde mutlaka motoruma atlayıp, Anadolu’yu gezip farklı lezzet tecrübeleri edinmek gibi bir hayalim vardı.
Bu proje benim için büyük keyifler barındırıyor. Bildiğiniz gibi “Bizden Lezzetler”in içinde “Nesilden Nesile” isimli bir bölüm var, bu bölümde evine konuk olduğumuz bir büyüğümüz, yine bir büyüğünden öğrendiği geleneksel bir lezzetin sırlarını paylaşıyor, olmazsa olmazlarını söylüyor. En çok da bu bölüm beni heyecanlandırıyor.
HEDEFİM BÜYÜK ŞEHİRDEN UZAKLAŞMAK
*İlerisi için ne gibi planlarınız var?
- Plan çok, önce şunlar, sonra bunlar ama hedef, vakti geldiğinde büyük şehirden uzaklaşmak. (Gülüyor.) Görünen o ki gastronomi beni bu noktaya da sürüklüyor. Daha leziz, daha doğal, yerel derken kendimi sebze-meyve işine gireceğim galiba. Şimdilik bahçemde denemeler yapabiliyorum.
*Yiğit Alıcı, iş dışında hayatını nasıl yaşar?
- Ben doğada olmayı çok seviyorum. Toprağa dokunmam lazım. O yüzden evde değilsem, şehirde değilimdir. Mahallemizde yer alan koruda bir tur atmak bile beni rahatlatıyor. Vaktinde sayısız mekana iş sebebiyle gittim ama şimdilerde daha sessiz olması hoşuma gidiyor. Doğada bulunmaya dair donanımlar eklemeye çalışıyorum kendime. Tohumdan, toprağa kadar uzanan hikaye gastronomiyi ilgilendiriyor, beni de.
BULAŞIK SÖZ KONUSU OLUNCA BENİ EVDE BULAMAZSINIZ!
*Evlisiniz... Evde mutfaktaki iş bölümü ne durumda?
- Eşim bu konuda da bana büyük destek veriyor. Yemek yapmaktan büyük bir zevk aldığımı bildiği ve beni bu hazdan mahrum bırakmak istemediği için, bu aşamaya hiç karışmıyor. (Gülüyor) Yani bizim evde yemek yapılacaksa, 7/24 muhatabınız benim. Bu her ne kadar güzel gelse de duyanlara; her gülün dikeni var. Bulaşıklar söz konusu olunca beni bulamazsınız evde. (Gülüyor)
*Siz misafir ağırlamayı sever misiniz? Evde ya da gelen misafirinize programdan öğrendiğiniz yemekleri yapar mısınız?
- Misafir ağırlamak değil de dostlarımla paylaşmak olarak bakıyorum buna. Merak edip, öğrenip, uygulayıp, tattırıp, bir de yüzlerde tebessüm görmek çok eğlenceli. Programda daha önce adını bile duymadığım lezzetler var. E tabii arkadaşlar nasiplenecek bundan.
*Sizin eğitiminizle ev hanımlarının birikimini bir araya gelişi nasıl olacak? Bu konuda değişik bir anınız oldu mu?
- Söz konusu ev hanımları ve evde yapılan yemekler olunca olay başka, okulda öğrendiklerinize benzemiyor. Herkes farklı yapıyor ama yine de herkesin annesi en güzel yemeği yapıyor. (Gülüyor) Profesyonel mutfağın keskin çizgileri ve hiyerarşik düzeni var. Bu disiplin gereği; kimin mutfağına girersem gireyim, yerimi bilirim. Konuk olduğumuz evlerde aşçıbaşı, ev sahipleri. Ben misafirleri olarak onlara zevkle yamaklık yapabilirim.
PROFESYONEL MUTFAK ŞAKAYA GELMEZ
*Diğer yemek programlarından farkınız nedir?
- Her programın kendince bir rengi var elbet. Bu programda izleyenlere, ‘yemek böyle yapılır, doğrusu budur’ demiyoruz. ‘Biz böyle yapıyoruz’ diyoruz. O yörede yaşayan birisinden, annesinden öğrendiği, çocuklarına yaptığı yemeği izliyoruz.
*Aşçılık mı daha zor sunuculuk mu?
- Her mesleğin kendince zorlukları ve güzellikleri var. Sahnede aldığınız alkış size çok güzel bir his yaşatıyor. Gün boyunca uğraştığınız yemeğinizden ilk lokmayı alan misafirinizin samimi yüz ifadesinin verdiği his neredeyse aynı. Ama profesyonel mutfak diyorsanız... Gayet zor! Şakaya gelmez.
*Son olarak izleyicilere söylemek istediğiniz bir şey var mı?
- Biraz daha tuz, bir tutam gülümseme... Her yemeğe yakışır. (Gülüyor) Afiyet olsun.