Bizi Türk futbolu delirtti

* Bu filmde oynamaya nasıl ikna oldunuz?
- Ahmet Çakar: Tamamen duygusal (gülüyor).

* Nasıl bir para almış olabilirsiniz ki?

- Rasim Ozan Kütahyalı: Bir ev parası aldık (gülüyor).
- Sinan Engin: İşin içinde maddiyat yok, tamamen anı kalsın diye yaptığımız bir iş. Televizyon programlarımız zaten güçlü ama bu filmin onları daha da güçlendireceği kanısındayız. Ama en önemlisi izleyenlerimiz böyle bir projeyi çok arzuladığı için kabul ettik.
- Ertem Şener: Bizim programımız çok başka bir yerde. Türkiye’deki diğer spor programlarından çok farklıyız. Düşünün ki geçen sene “Beyaz Futbol”u turneye çıkardık. Program kendi kendine buralara kadar geldi. Futbolun arka bahçesini konuşan bir grubuz... Kimsenin konuşmadığını konuşabilen, işin şov kısmını çevirebilen, eğlenen bir ekibiz. O sayede bu noktaya geldik.

KENDİMİ OYNAMADIM ABİ FİLMDE DELİYDİM BEN!

* Sadece futbol konuşmuyor, talk show da yapıyorsunuz. Ekrandaki yansımanızın ne kadarı beyazperdeye aksetti?

- Ertem Şener: Yüzde 100’ü... Çünkü herkes çok doğal bu programda.
- Sinan Engin: Filmde kendimizi oynadık. Film çekmek, oyunculuk çok zormuş.
- Ertem Şener: Ben kendimi oynamadım abi, filmde deliydim ben!
- Abdülkerim Durmaz: Oğlum sen zaten delisin, kendini oynadın işte!
- Sinan Engin: Roller vardı ama kendimizi oynadık. Birtakım kostümler giyerek, birtakım aksiyonları gerçekleştirdik. Tatlı bir aksiyon ve komedi filmi çektik.
- Rasim Ozan Kütahyalı: Bu film stres atmaya birebir. Ülkece stresli günler yaşıyoruz. Filme geleceksin, stresini sıkıntını atacaksın. 90 dakika boyunca rahatlayacaksın. Antidepresan bir film.



RASİM OZAN, SERDAR ORTAÇ GİBİ GÖBEKTEN ZEYTİN YEDİ

* Antidepresan derken?
- Sinan Engin: Ahmet Çakar’ın bir hamamda ayı sahnesi var, onun videosunu alırlar, telefonlarına indirirler, eğlenirler.
- Rasim Ozan Kütahyalı: Basın kanunu gereği buradan ilerisini söyleyemeyiz, yayınlayamazlar (gülüyor).
- Sinan Engin: Rasim Ozan’ın klibi var mesela, Serdar Ortaç gibi göbekten zeytin yiyor. Onun videosunu da alıp izleyebilirler keyifle.
- Abdülkerim Durmaz: Sinemacı bir arkadaşımdan öğrendim, durum komedisi diye bir şey varmış. Bizim film tam öyle işte.
- Rasim Ozan Kütahyalı: Şaka maka zeytin yedirirken kızı boğuyordu.

* Nasıl yani?
- Rasim Ozan Kütahyalı: At diyorlar, atıyorum zeytini. At at derken kız birden yamuldu. Çok şükür ki Ahmet Hoca doktor. Sekiz tane kalamata zeytini çıktı kızın boğazından. Az kalsın kızı öldürüyorduk.

TÜRKİYE’DE GERÇEK ANLAMDA NE KADAR FUTBOL OYNANIYOR Kİ BİZ FUTBOL KONUŞALIM

* Sizi Emir Khalilzadeh nasıl bir arada oynattı acaba? Sahnelerinizi ayrı mı çekti?
- Ahmet Çakar: Olur mu? Bir sahnemiz var, beşimiz aynı yatakta yattık.
- Sinan Engin: Bizim programdan anla işte.
- Abdülkerim Durmaz: Bunlar oynama kararı aldı, ben de kurban oldum. Tiyatro sahne sanatlarına muhalefet bir adamım. Yaşantım gereği muhafazakarım çünkü ön planda olmayı sevmem. Her nasılsa beni ikna ettiler. “Sen olmazsan olmaz” dediler. Hakikaten de oldu.

 

HAZIR OL HANIM SENEYE OSCAR TÖRENiNDEYiZ

* Sizi kim delirtti o zaman?
- Ertem Şener: Bizi Türk futbolu delirtti.
- Abdülkerim Durmaz: Üç sene önce bu programa başladığımda aklı başında bir adamdım. Beni siz bu hale getirdiniz.
- Rasim Ozan Kütahyalı: Anlayacağın üzere film milleti kopartacak.

* Senar-yoyu oku-dunuz, kabul ettiniz. Peki, filmde kendinizi oynayacağınızı eşinize dostunuza nasıl anlattınız?
- Ertem Şener: Hâlâ söylemedik.
- Rasim Ozan Kütahyalı: Ben eşimi (Nagehan Alçı) filmin içine sokarak sıyrıldım. Nagehan oynamasaydı filme izin yoktu. Ondan ruhsat aldım.
- Ahmet Çakar: Ben teklif aldığımda hanıma dedim ki “Hazır ol seneye Oscar törenindeyiz”. Oscar ödülü almazsa bu film arkadaşlarımın yüzüne bakmam.
- Sinan Engin: Ya almazsak.
- Ahmet Çakar: Tabii ki almayacağız!

* Bu ekip sinema yorumlamaya da başlar mı?
- Sinan Engin: Çok iyi bir televizyon dizisi izleyicisi ve yorumlayıcısıyım. Yorumluyorum arada zaten.

 

SiNAN’IN KOLLARINI KOSTÜMLER ÇiZDi, iKi KERE TETANOS iĞNESiNE GÖTÜRDÜK

* En çok hangi sahnelerde eğlendiniz?
- Rasim Ozan Kütahyalı: Araba sahneleri var Sinan abinin, bir kere bile dublör kullanmadı.
- Sinan Engin: Ertem’in pilates sahnesi var. Unutmamak lazım.

*Kimin karakterinde kimin gözü kaldı?
- Ahmet Çakar: O değil de benden çok güzel Azrail olurdu.
- Abdülkerim Durmaz: Sinan’ın rolü güzeldi. Samuray oldu. Kilo kilo yük.
- Ahmet Çakar: Giyer çıkarırken demirler sıyırıyordu kollarını. Sürekli tetanos iğnesine götürdük. Şaka değil, iki defa gittik.