Güncelleme Tarihi:
Birkaç Firet Mualla eserinin kullanım hakkını satın almışsınız. Planlarınız ne, merak ettim?
- Evet, beş eserin kullanım hakkını aldım. Bunları lokasyonu yüksek yerlerde açmayı düşündüğüm yeni restoranlarda değerlendirmek niyetindeyim.
Neden Fikret Mualla?
- Ortağımız Abide Güler’le karar verdik. İkimiz de çizgilerini çok seviyoruz çünkü... İzinsiz kullanmak da istemedim.
Peki bağlantıyı nasıl kurdunuz?
- Fikret Mualla’nın mirasçılarını bulmak için çok uğraştık açıkçası. Bir yıl aramamız gerekti, sonunda bulduk neyse ki... İki hanımefendi ile anlaşma yaptık, telif haklarını ödedik. Bu resimleri logolarda, tabak kenarlarında kullanacağız. Ayrıca tablo olarak mekanlarımızın duvarlarını süsleyecek.
FERAYE’YE SAYGIMDAN YEMEĞE ONUN ADINI VERDİM
Gelelim meşhur mekanınız Casita’ya... İlk şube açılalı ne kadar oldu?
- Dile kolay, 30 yıl. Casita logosu olan nadir restoranlardan biri. “Bu logoya çok aşinayız” diyenler de var, o logoyla büyüyenler de. Bunlar bizim için önemli şeyler.
Casita açma fikri nasıl doğmuştu?
- Casita’yı, daha doğrusu bir mantıcı açma fikri eski eşimden çıktı. Gerçi biz artık mantıcı denmesini istemiyoruz.
Neden?
- Farklıyız... Mantı işinde herhalde bir numarayız. Mönümüzde yer alan Feraye, neredeyse McDonalds’ın Big Mac’i gibi oldu.
Onu da sorayım... Feraye adı nereden çıktı?
- Feraye, Müzeyyen Senar’ın kızı ile benim beraber yaptığımız bir yemek çünkü... Feraye’ye ve fikrine saygımdan dolayı da yemeğe onun adını verdim. Sonradan çok taklit edildik. İsmimizi kullananlara dava açtım ve hepsini kazandım. 15 tane tescilli ürünüm var. Casita sadece yemek satmak amaçlı işletilmiyor. Vizyon ön planda...
HEDEFİMİZ CASİTA’YI DÜNYAYA DUYURMAK
Siz “mantıcı” denmesini istemeseniz de Casita denince akla ilk olarak mantı geliyor.
- Gelsin. Sonuçta artık Türkiye’de bilinen bir markayız ve çok geniş bir mönüye sahibiz. İçkili yerlerimiz de var.
Mantıcı önyargısıyla gelenler, mönüyü görünce şaşırıyor mu?
- Mantı dışında lezzetler sunduğumuzu bilen çok insan var artık. O yüzden pek şaşırmıyorlar. Yine de “Biz bu kadar çok çeşit olduğunu bilmiyorduk” diyenler çıkıyor.
Mantı dışında lezzetler sunmaya ne zaman karar verdiniz?
- 10 yıl kadar önce... Bu işte önemli olan, müşterinin nabzını iyi tutmak.
Mönüleriniz yaz-kış değişiyor mu?
- Ben öyle çok mönü değiştiren biri değilim. İskeletimiz çok farklı ve o iskeleti bozmamaya çalışıyorum.
Planlarınız ve hedeflerinizden bahseder misiniz?
- Elbette öncelikle dünyada tanınan bir marka olmak... Casita’yı yurt dışında tanıtmak istiyorum.
KAHVE İŞİNE GİRİYORUZ
Bodrum’da doğdu, İstanbul’da hızla yayıldı... Yurt dışındaki gidişat ne durumda?
- Yurt dışındaki ilk şubeyi Kuveyt’te açtık. Çalışmalarımız devam ediyor.
Hedefler?
- İlk etapta New York... Devamında Dubai ve Londra... Bu arada bir de sürprizimiz var.
Nedir o?
- Bir İtalya kahve markasıyla kahve sektörüne giriyoruz. İlk şubesini Nişantaşı-Atiye Sokak’ta açacağız.
Adı ne olacak? Biraz detaylarından bahseder misiniz?
- Moko olacak adı. Farklı bir marka. Son imzalar atılmak üzere. Dükkanda pek çok tatlı çeşidi de bulunacak.
Aşçılık okulu açağınızı duydum bir de...
- Evet. Restoranlarımıza iyi aşçılar yetiştirmek gibi bir düşüncemiz var. Okul da o düşünceyle doğdu. Sonuçta ailemiz 160 yıllık fırıncı.