Birini seviyorsan elini tutup ortaya çıkacaksın

Cengiz Semercioğlu: Onur’a kalsa yine kaçar hem de tırım tırım kaçar. Çünkü magazin basınında olmayı, böyle ilişkilerle gündeme gelmeyi hiç istemeyen bir isim. Ama hayat öyle akmıyor işte...
Popüler bir oyuncuya âşık oluyorsun ve her gün kendini magazin sayfalarında görüyorsun.
Anlaşılan o ki Onur da pes etmiş artık. Birini seviyorsan elini tutup ortaya çıkacaksın, yasak bir şey mi yapıyorsunuz da kaçıyorsunuz?
Onur Baştürk:
Valla özellikle kaçtıklarını düşünmüyorum. O gün de öyle denk gelmiştir ve muhabirler çekmiştir. Kimse de zaten “bizi çeksinler” diye ortalıkta dolaşmıyor sonuçta.
Ömür Gedik:
Demek ki artık ilişkilerinden çok daha eminler. Nasılsa beraberiz ve bu beraberlik devam edecek diye düşünmüş ve bu kaçışa bir son vermişler. İyi de olmuş.

Seyma: Sıla
Süreyya: Bülent Ersoy
Ve beklenen oldu, Burning Man’de Şeyma Subaşı da paylaşımlara başladı. Şeyma Subaşı, Süreyya Yalçın’ın performansını gölgesinde mi kaldı, yoksa üstüne çıkabildi mi?

Onur Baştürk:
Bence Şeyma doğru olanı yaptı. Orada bulunduğu süre boyunca paylaşım yapmadı. Festival alanından ayrıldıktan sonra paylaşımlarını koydu. Festivalin ruhunu yansıtan cool paylaşımlar yaptığı için hepsine baktım ben. Süreyya’nınki daha çok şov odaklıydı...
Ömür Gedik:
Şeyma eleştiriliyor belki ama oraya eğlenmeye gitmiyor. Orada oluşu, hazırladığı şovlar, danslar ve kıyafetler hepsi işinin bir parçası. Bir sosyal medya fenomeni olarak trendleri takip etmek, takipçilerini beslemek zorunda.
Bu açıdan bakıldığında paylaşımları gayet başarılı. Üstelik sadece kıyafetleri ile değil danslarıyla da konuşulmayı başardı.

Cengiz Semercioğlu:
Şeyma Subaşı, Burning Man’in Sıla’sıysa, Süreyya Yalçın Bülent Ersoy’udur...
Tarzları o kadar farklı yani... Kıyaslamak gerekirse Şeyma Subaşı’yla Dila Tarkan’ı kıyaslamak gerekiyor. Tarzları birbirine daha yakın olduğu için... Zaten ben bu üç isim dışında bu yıl Burning Man’a giden ünlü görmedim.
Dolar kurunun etkisi olsa gerek. Neyse bir festival daha bitti, darısı seneye diyelim...

“O Ses Türkiye”daha çok konuşulur
“O Ses Türkiye”deki değişiklikleri konsey masaya yatırıyor. Athena Gökhan ve Yıldız Tilbe’nin yerine ekibe Beyazıt Öztürk ve son alınan bilgiye göre Seda Sayan dahil oldu. Bu değişiklikler sizce neden yapıldı? Reytinglere nasıl yansır? Gelen gideni aratır mı?

Cengiz Semercioğlu:
Gökhan’ı seven kitle Seda Sayan’ı izlemez, Seda Sayan’ın seyircisi de Gökhan’ı anlamaz. Dolayısıyla kan değişikliğiyle birlikte seyircisi de değişecektir yarışmanın.
Gökhan daha alternatif bir TV figürüydü, Beyazıt ve Seda ise geleneksel TV yüzleri...
Ama reyting getirirler mi, getirirler...
Acun’un sihri de bu zaten, her seferinde şapkadan tavşan çıkarmayı başarıyor.
Onur Baştürk:
Bence çok iyi olmuş bu değişiklikler. Beyaz yeniden doğuşunu yaşayacak bu programla. Seda Sayan da cuk oturmuş, tam bir şov insanı. Programa büyük renk katacak.
Ömür Gedik:
Bakın daha sezon başlamadan “O Ses Türkiye” konuşuyoruz.
Beyaz da Seda Sayan da canlı yayın tecrübesi olan, izleyiciyi avuçlarının içinde nasıl tutmaları gerektiğini bilen televizyoncular.
İkisi de şov insanı.
Bu yıl “O Ses Türkiye” daha fazla konuşulacak gibi geliyor bana.

“Yaşamayanlar” hiç olmamış
Türkiye’nin ilk vampir dizisi “Yaşamayanlar”, BluTV’de yayınlanmaya başladı. Konsey, “Bu dizi iş yapar mı” sorusuna yanıt aradı.

Onur Baştürk:
Keşke yapsa. Ama zor. Kadro çok iyi, tamam. Hikaye çok orijinal değil ama yine de yeni nesli sürükleyecek öğeler var. Vampir hikayesine lokal bir tat katılmasının gerektiğini de düşünüyorum. Dizide bu pek az var.
Ömür Gedik:
“Yaşamayanlar”, zengin oğlan fakir kız hikayelerinden geçilmeyen dizi sektörüne farklı bir soluk getirecek olması açısından bile sevindirici.
Vampir hikayeleri yabancı dizi ve sinema sektörünü uzun süredir domine ediyordu. Bence geciktik bile bu alanda sağlam bir iş yapmak için.
Şimdilik karakterleri tanıma aşamasındayız ama özellikle Kerem Bürsin rolüne cuk oturmuş gibi duruyor.
Sadece vampir dizisi sevenleri değil sırf meraktan diziyi izleyecekleri de hayran kitlesine dahil ederlerse başarılı olma ihtimalleri yüksek.
Cengiz Semercioğlu:
BluTV’de gösterime çıktığı akşam iki bölümünü üst üste izledim... Bu internet platformu meselesini hem yapımcılar hem yönetmenler hem oyuncular bizde yanlış anladı galiba...
Kardeşim internet platformuna “Aşk-ı Memnu” gibi çok güzel bir drama da yapabilirsin.
Bu kadar kasmana, yenilikçi olacağız diye bu kadar zorlamana gerek yok. RTÜK sansürünün daha az olmasından anladığınız tek şey istediğiniz gibi küfür etmek mi?
Ama yine de bu bir başlangıç diyebiliriz. Yapımcılar, daha farklı şeylere imza atacaksa bu dizi örnek olacaktır.

Trump gibisine
Demet lazım
Demet Akalın, konserinde bir hayranına “Rest çektim Amerika tatiline gitmiyorum. Bakın ne kadar delikanlıyım. Siz de kesin dönüş yapıyorsunuzdur herhalde” dedi. Akalın’ın bu çıkışını konsey yorumladı.

Ömür Gedik:
Demet’in aldığı karar şu sıralar etrafımda pek çok kişinin de ortak düşüncesi aslında. İnsanlar dolardaki durum nedeniyle Amerika ve yurtdışı tatil planlarını yeniden gözden geçiriyorlar. Bunda şaşıracak bir şey yok.
Cengiz Semercioğlu:
iPhone’unu kıranlar, dolarını yakanlar kadar olmasa da Demet’in tepkisi de durumu abartanlar kategorisine girer... Amerika’ya tatile gitmemek sembolik bir protesto olabilir ama insanların kesin dönüş yapmasını beklemek manasız. Orada okuyan Türk öğrenciler, Amerika’yla iş yapan bu kadar insan ne olacak? Ama Trump gibisine de Demet lazım valla...
Onur Baştürk:
Ne alaka anlamadım. Amerika tatiline gitmemek çözüm mü?
Bu tarz protestolar bir işe yaramaz ki. Ayrıca isi gücü olanlara kesin dönüş yapın da ne demek? Çocuk oyuncağı değil ki bu.

Bizim topluma uymaz
Irina Shayk ve Bradley Cooper kızlarını güvenlik tasmasıyla yürüttü. Tasmaya büyük tepki geldi. Çocuklarını tasmayla gezdirenlere gösterilen tepkileri doğru buluyor musunuz?

Cengiz Semercioğlu:
Bu tasma işini bende daha çocuk yokken, 10-15 yıl önce yurtdışında bir havalimanında görmüş, yok artık demiştim... İnsan haklarına aykırı bu diye düşünmüştüm. Çocuk ilk yürümeye başladığı dönemde hem düşmesin hem uzaklaşmasın diye kullanıldığını iki çocuğum olduktan sonra daha iyi anladım. Kullanmadım ama kullananı da eleştirmem. Ama bizim topluma uymaz çünkü biz çocuğumuz için eziyet çekmeyi severiz, Batılı kendini zora sokmaz...
Onur Baştürk:
Yok artık! O kadar değil. Delirmişler. Tepki gösterenleri tabii ki haklı buluyorum.
Ömür Gedik:
Bu tasma işi son derece medeni. Anne babalarının elinden tutmadan her an kaldırımdan yola fırlayacakmış gibi giden çocukları gördükçe aklım çıkacak gibi oluyor benim. Keşke bizde de tasmayla çocuk gezdirme yaygınlaşsa.

Seni ham yapar bu zilliler
Beşiktaş’ın yakışıklılığı ile çok konuşulan yeni transferi kaleci Loris Karius, Instagram fenomeni iki kıza yazdığı “nasılsın?” mesajları ifşa olunca neye uğradığını şaşırdı. Karius’a yapılan ayıp mı? Kendisini Türkiye’de zor günler mi bekliyor?

Cengiz Semercioğlu: Herkes DM’den yazılan mesajları ifşa eden kadınları eleştiriyor da neden kimse Karius’u eleştirmiyor? Kardeşim gittiğin yeni bir ülkede imza attıktan sonra ilk yapacağın şey sosyal medyadan önüne çıkan ilk kadına DM’den yürümek midir? Bu ne aç gözlülük birader... Bu yaşa gelmişsin, Liverpool’da oynamışsın, sosyal medyada DM’den yürüdüğünde ifşa edilebileceğini öğrenemedin mi daha... Bak şimdi öğrendin! Ben kadınları değil, Karius’u hatalı buluyorum...
Ömür Gedik: Loris Karius’a dakika bir gol bir oldu. Kızlar Karius’u resmen sattılar. O da keşke özelden kime ne yazması, kime ne yazmaması gerektiğini bir bilene danışsaydı.
Bundan sonra yoğurdu üfleyerek yer diye düşünüyorum. Zaten bence bir süre sadece Beşiktaş’a konsantre olsun. Kendisine “Karius seni yerler, yerler, seni ham yapar bu zilliler” diyorum.
Onur Baştürk: Ayıp valla. Karius eminim şaşırmıştır bu paçozluğa, ucuzluğa. Adam flört ediyor ve sen bunu yayınlıyorsun; çok fena bir şey. Artık yoğurdu üfleyerek yer Karius. Bu şekilde DM’den mesaj atmaz eminim.

Burak tam tarih insanı

Burak Özçivit, “Diriliş Ertuğrul” dizisi ile anlaştığını açıkladı. Engin Altan Düzyatan’dan sonra Burak diziye nasıl bir ivme kazandırır? Dizi için sakallarını uzatan Burak’ın yeni imajına da farklı yorumlar geldi. Fahriye Evcen beğendiğini söylerken Burak sosyal medyada İsmail YK’ya benzetildi. Sizce nasıl olmuş?

Ömür Gedik: Burak Özçivit, “Diriliş Ertuğrul”da çıtayı alır bir basamak daha yukarı taşır. Şahane bir seçim olduğunu düşünüyorum. Yeni imajını da aynı Fahriye Evcen gibi ben de beğendim. Rol gereği olmuş ama gayet de iyi olmuş.
Onur Baştürk: Burak bence tam tarihi dizi insanı. Yürür o iş, ilgi görür. İsmail YK’ya da benzememiş, haksızlık etmişler...
Cengiz Semercioğlu: Burak Özçivit çok doğru bir seçim... Bu hem Burak’a yarayacak hem de “Diriliş” dizisine... Doğru bir sinerji yakalanacağını umuyorum. Bir de Diriliş ekibi tarihi dizide nasıl bir damar yakalanacağının matematiğini çözdüler. “Muhteşem Yüzyıl”ın son sezonda ve “Fatih”te düşülen hataları yapmıyorlar. O matematiğe Burak doğru isim olarak çok oturacaktır.

SON 24 SAATTE YAŞANANLAR