Birbirimize çok güveniyoruz

◊ “Dali’nin Kadınları” oyunu büyük ilgi görüyor. Oyundaki katil hâlâ bulunamadı galiba...

- Hatice Aslan:

Bulunamayacak da... 

◊ Hatice Hanım, 4 kadın 1 erkeği buluşturan oyunun ana teması nedir?

Hatice Aslan: Zihinde oluşan durumlar kolay kolay çözülemiyor, biliyorsunuz. O yüzden bu katil de ne zaman kendini dinlerse, o zaman asıl katilin kendisi olduğunu anlayacak.

Devrim Nas: Bu aşkın katili sensin! (Gülüyor)

Hatice Aslan:

Çok güzel bağladın. Erdi Işık yazmış oyunu. Oyunumuzun bana göre çok güzel bir hizmeti var. Ayrı ayrı dönemlerde yaşamış dört ikon... Yani o dönemin ikonu diyelim. Aslında “Dali’nin Kadınları” adlı oyunumuzdaki Dali, Salvador Dali değil. Ama bir yandan da oyunda Salvador Dali ile ilgili bir sürü izler var. Her oynadığımız karakterle ilgili seyirciye ister istemez bir öncülük ediyorsunuz. Ben oyunun adını “tuhaf oyun” koydum.

◊ Neden?

- Hatice Aslan: Absürt komedi olarak geçiyor ama birçok değişik oyunlarda oynamış biri olarak, bu oyunun adı tuhaf oyun. İnsanların önyargılarını bıraktıklarında keyifle seyredebilecekleri bir oyun.

◊ Dünyaca ünlü sanatçı Edith Piaf’ı canlandırıyorsunuz. Rolünüze nasıl hazırlandınız?

- Hatice Aslan: Çok çalıştım ve çalışma benim için henüz daha bitmedi. Bitmeyecek de oyun boyunca. Edith Piaf zaten şarkılarıyla bildiğim bir karakter. Duruşunu ve sesini çok sevdiğim, özel bir sanatçıydı. O yüzden onu araştırmak benim için hem büyük bir zevk hem de çok acı vericiydi. Çünkü gerçekten çok acılı bir hayatı var.

◊ Oynarken onun hayatını yaşıyorsunuz bir anlamda...

- Hatice Aslan: Tabii. Oyun boyunca yaşıyorum diyelim. Sonra tabii ki kendi kimliğimize bürünüyoruz. “Bütün gün sadece onun için yaşıyorum” gibi bir durum kesinlikle yok. Öyle şizofrenik bir ruh haline sahip değilim.

4 KADINLA AYNI SAHNEDE OLMAK BENİ TERLETİYOR

◊ Devrim Bey, oyundaki tek erkek ve “karmaşık kişi” olan sizsiniz? Canlandırdığınız karakterden bahseder misiniz?

- Devrim Nas: Karakterin ismi ‘kişi’ olduğu için kişide hepimiz varız aslında. Kişi de hepimizde var. Hepimizin yaşadığı ruhunun acı çekmesi, geçmişten gelen travmalar... Ama herkesin de yaşayabileceğini hissettirebilmek için adı konulmuş bir karakter “kişi”. Herkesin dokunup ne kadar almak istiyorsa o kadar alabileceği bir karakter olsun istedik. İsim konmadı o yüzden.

◊ Dörtkadınla aynı sahnede olmak nasıl bir duygu?

- Devrim Nas: Dört efsane kadın, bir erkek karakter var. Kadınların başrolde olduğu bir oyun ama bir yandan da bir erkeğin kendini karakter olarak var etmeye çalıştığı bir metin var. Beni uğraştıracağını hissettim başta. Sahnede terlemek istiyordum. Hem ruhen hem de fiziken terliyorum.

◊ Bu konuda rol arkadaşlarınızın da etkisi var mı?

- Devrim Nas: Terletiyorlar sorularıyla, didişmeleriyle ve kişiyi (beni) köşeye sıkıştırmalarıyla. Gerçekten etkileri var. O kesin.

BU ROL BENİ KORKUTTU

◊ Gülin Hanım siz Marilyn Monroe karakterine hayat veriyorsunuz? Bu rol size geldiğinde endişeleriniz oldu mu?

- Gülin İyigün: Olmaz mı? Önce bir korku hissi oluştu. Ama ben bu hissi seviyorum. Çünkü demek ki içinde öğrenilecek, keşfedilecek bir sürü farklı hâl var...

Rolüme hazırlanırken kitaplardan, belgesellerden, filmlerden yola çıktım.Kendi içinde çok fazla katmanı olan Marilyn Monroe beni çok etkiledi. Çünkü yaşadığı birçok acı hikaye var. Tecavüzler, tacizler, travmalar...

◊ Karakterin etkisinden oyundan sonra çıkabiliyor musunuz?

- Gülin İyigün: Evet, oyundan önce normal Gülin hayatı yaşıyorum. İşimi yapıyorum ve sonra değişiyor. Tekrar Gülin hayatına dönüyorum. 

KULİSTE HİÇ HUZURSUZLUK YAŞAMIYORUZ

◊ Açelya Hanım sizi de etkileyen sanırım Virginia Woolf’un hayatı olmuştur...

- Açelya Devrim Yılhan: Arkadaşlarımın da az önce bahsettiği gibi insan bu rolü nasıl kabul etmez? Virginia Woolf, Frida Kahlo, Edith Piaf, Marilyn Monroe aynı sahnede. Virginia’nın diğer yabancı karakterlere göre şöyle bir dezavantajı var: Fotoğraf haricinde sesini duyabileceğiniz ya da görüntüsünü izleyebileceğiniz bir kaynak yok. Kendimce bir şey oluşturmaya çalıştım.

◊ 3 ay gibi kısa sürede 6 bini aşkın kişi tarafından oyun izlendi. Başarınızın sırrı nedir?

- Hatice Aslan: İşini aşkla yapmak... Kuliste de ufacık bir huzursuzluk yaşamadık. Birlikte hareket edip paslaşıyoruz.

Devrim Nas: Bir de oyunun içeriği itibariyle hepimiz aynı anda başlıyoruz ve bitiriyoruz. Birbirimize güvenmek durumundayız.

Bizi bir arada tutan, bağlayan noktalardan biri de bu oluyor.

 TİYATROYA YOĞUN TALEP VAR

 ◊ Türk halkının tiyatroya ilgisini nasıl buluyorsunuz?

- Hatice Aslan: Son iki üç yıldır tiyatroya yoğun bir talep var. Hem izleyici hem de oyun olarak... Tiyatroya belli bir kesimin her zaman ilgisi vardır zaten. 33 yıldır bu işi yapıyorum. Hep dolu salonlarda oynadım. Daha hiç boş salona oynamadım. Sinema sektörü gibi tiyatro sektöründe de talep yoğun ve artıyor.

Devrim Nas: Fiyat politikasının da önemi var ama bir yandan da o fiyat politikasıyla birlikte yapmaları gereken büyük prodüksiyonları gerçekleştiriyorlar. Özel tiyatrolar da buna para harcamaya başladı.

Seyircinin ilgisine çekebilecek devlet tiyatrosu ya da ödenekli tiyatroların yapabileceği prodüksiyonları sahneye koyuyorlar.

KISA KISA

◊ Ekibin en hiperaktifi kim?

- Devrim Nas: Hatice!

◊ Ekibin öncüsü, lideri kim?

- Açelya Devrim Yılhan: Ekibimizin “Alfa”sı Hatice Aslan.

◊ Ekibin en komiği kim?

- Açelya Devrim Yılhan: Hatice Hanım tek kişilik kadro olarak aramızda bulunmakta.

Hatice Aslan: İşini aşkla yapınca ister istemez o aşk böyle serpiliyor çevreye galiba.

◊ Devrim Bey’i sorsak bir iki kelimeyle?

- Hatice Aslan: Ağır abi.

Açelya Devrim Yılhan: Prens.

◊ Gülin Hanım için ne
söylenebilir?

- Açelya Devrim Yılhan: Şaşkın.

Hatice Aslan: Genellikle Marilyn Monroe hazırlığında gördüğüm için o imaj kalıyor gözümde tabii ki. Gizemli...