Güncelleme Tarihi:
Adam Hollywood’un gelmiş geçmiş en büyük isimlerinden birinin oğlu olarak adım attığı sinema dünyasında, neredeyse babasıyla yarışan yeteneğini ve yakışıklılığını kanıtlamış bir yıldız isim. Kadınsa Galler’den gelen genç, yetenekli ve çok güzel bir oyuncu; başarıları yeni yeni duyuluyor ve gösteri dünyası onun ileride büyük bir yıldız olacağından çok emin…
22 YILI BİRLİKTE DEVİRDİLER
Kimden mi bahsediyoruz? Tabii ki evliliklerinin 22. yılını kutlayan 53 yaşındaki Catherine Zeta-Jones ve 78 yaşındaki Michael Douglas’tan. Hollywood’un gözlerden ve skandallardan uzakta yaşayan bu çifti, uzun birlikteliklerini 22 yaşındaki oğulları Dylan ve 19 yaşındaki kızları Carys ile taçlandırdılar. Michael'ın ayrıca Diandra Luker ile ilk evliliğinden 43 yaşında, Cameron Douglas adında bir oğlu daha var.
Altına “22 yıl ve 1 gün! Hepsi ince ayrıntılarda gizli... Seni seviyorum tatlım. Mutlu Yıldönümleri” yazdığı ve eşini öptüğü bir fotoğrafla bu mutlu günü Instagram hesabından paylaşan Catherine Zeta-Jones, bu pozla düşman çatlattı desek yalan olmaz. Michael Douglas da güzel karısıyla evlendiği günü unutmamış, o da görkemli düğünlerinden ışıl ışıl göründükleri bir fotoğrafı paylaşarak altına “Sevgili Catherine'ime mutlu yıllar! Seni çok seviyorum #22years” yazmıştı.
25 YAŞ FARK SORU İŞARETİ YARATTI
Aralarında 25 yıllık, yani deyim yerindeyse bir nesillik yaş farkı bulunan çiftin birlikteliği ilk duyulduğunda şaşkınlık yaratmış; bu genç ve güzel kadının artık yaşlanmaya yüz tutmuş adamla mutlu olamayacağı varsayılmıştı. Onlarsa tüm bu kötü niyetli düşünceleri yalanmaktan bir an bile vazgeçmeden yaşadılar evliliklerini. Douglas ile Zeta Jones nikah masasına oturduklarında takvimler 18 Kasım 2000'i gösteriyordu. Çiftin tanışma ve bir araya gelme hikâyesi ise bir romantik komediyi andıracak cinstendi.
Catherine Zeta-Jones, 2001 yılında ünlü talk şov sunucusu Larry King’in programına çıktığında bu tanışmayı anlatmaya şöyle başlamıştı:
“1998'de Deauville Film Festivali'nde tanıştık... Sanırım 1998'di evet!”
Buluşmayı o günlerde evli olan ortak arkadaşları Antonio Banderas ve Melanie Griffith ayarlamıştı. Çöpçatanlık yapan Banderas ve Griffith, dörtlü bir buluşma için güzel bir restorandan yer ayarladı ve plan devreye sokuldu!
Catherine Zeta-Jones, o günleri anlatırken “Michael Douglas'ın benimle tanışmak istediği söylenmişti. Benimle ne hakkında görüşmek istediğini tam olarak bilmediğim için biraz gergindim.” sözlerini kullanmıştı. O günlerde Michael Douglas ‘A Perfect Murder', Zeta-Jones ise ‘The Mask of Zorro' filmiyle fırtınalar estiriyordu. Genç kadın o günlerde bu tanışma isteğinin belki de bir film projesi için olabileceğini düşünmüştü.
Michael restorana geldiğinde Catherine'e yanına oturup oturamayacağını sordu. Masaya davet edilip güzel yıldızın yanına oturduğunda ise söylediği ilk şey “Senin çocuklarının babası olacağım” olmuştu. Genç kadın duydukları karşısında şaşkınlığını gizleyememiş, hatta bu ani ve yersiz çıkışa bozulmuştu.
“Vay be kulağa ne güzel geliyor” demişti genç kadın ama öfkesine hakim de olamıyordu. “Hakkında çok şey biliyorum” dedi karşısındaki güçlü adama “Ve hakkında çok şey gördüm. Bence artık geceyi sonlandırıp hoşça kal demenin zamanı geldi.”
Aradan birkaç gün geçtikten sonra Douglas ona bir kucak dolusu çiçekle birlikte özür dilediğini söyleyen bir not yolladı. Bu tuhaf ve rahatsız edici olaya rağmen aralarındaki dostluk böylece başlamıştı.
Catherine Zeta-Jones, o günleri anlatırken Larry King’e bir itirafta da bulunacaktı. Tanışmalarının ardından dokuz ay geçmiş, ikili telefonda saatlerce konuşur olmuştu. “Harika sohbetler ediyoruz, harika yemeklere çıkıyoruz ve çok güzel vakit geçiriyoruz. Neden hâlâ birlikte değiliz dedim”. Genç yıldız ve deneyimli aktör bir gün bu sorunun cevabını birbirlerine bakarak verecekti. “Birlikte çok eğleniyoruz, o zaman birlikte kalalım” demişlerdi artık dayanamayıp.
Douglas, 1999'da Yılbaşı gecesi Aspen'deki evinde Zeta-Jones'a 1 milyon dolarlık bir elmas yüzükle evlenme teklif etti. Zeta-Jones, o günü 2016’da katıldığı bir televizyon programında anlatırken “Bana evlenme teklif ettiğinde ikimiz de grip olmuştuk ve hastalıktan perişandık” diyecekti. Her şey gerçekten de bir romantik komedi senaryosundan fırlamış gibi yaşanıyordu.
ROMANTİK KOMEDİ FİLMİNİN İÇİNDE YAŞAR GİBİ
Bu hâlâ yetmedi derseniz size bir de 25 sayısının bu çiftin hayatındaki yerinden bahsedelim. Aralarındaki 25 yaşlık fark çok konuşulsa da Douglas ve Zeta-Jones için bunun hiçbir önemi yok. Onlar için 25 sayısı bir tarihi, 25 Eylül’ü hatırlatıyor. Çünkü bu birbirleri için yaratıldığı belli olan ikili büyük bir tesadüf sonucu 25 yıl arayla aynı günde, 25 Eylül’de doğmuşlar. Alın size bir romantik komedi sosu daha!
Peki hayat bu çift için hep mi böyle çok tatlı geçti dersiniz? İşte orada küçük bir yol kazasından bahsedebiliriz. Michael Douglas 2010 yılının ağustos ayında gırtlak kanseri olduğunu açıklamış, 2011’in ocak ayına gelindiğindeyse başarılı bir tedavinin ardından tamamen iyileştiğini müjdelemişti. Çift 2013 yılında 13 yıllık evliliklerinin ardından ayrılık kararlarını açıkladıklarında herkes bunu içinden geçtikleri zor sürece bağlamıştı. Douglas kanseri yenmeyi başarmış, Catherine Zeta-Jones ise tam o günlerde bipolar bozukluk teşhisi almıştı. Çifte yakın kaynaklar evliliklerini değerlendirmek için küçük bir ara verdiler demişti o günlerde basına.
Bu ayrılığa sadece sekiz ay dayanabildiler. Michael Douglas, The Ellen DeGeneres şova katılacak, iki kişi de isterse ilişkilerde sorunların çözülebileceğini söyleyecekti. Zor bir süreçten geçtiklerini kabul ediyordu ama sohbete eklediği o cümle evliliğin geri kalanı için belirleyici olacaktı: “Catherine için çıldırıyorum, ondan vazgeçmeyeceğim.”
22 yıldır sağlam duran kale bir kez de 2017’de sarsılacak; bu kez de Michael Douglas’a yapılan bir cinsel taciz suçlaması aşıkların arasına girecekti. Eski bir çalışanının hakkında yaptığı bu suçlamayı Michael Douglas reddedecek, Zeta-Jones ise çocuklarının da kendisinin de bu olay yüzünden büyük bir yıkım yaşadıklarını söyleyerek olayı kocasından daha çok ciddiye alacaktı. Bu suçlamalar hiçbir zaman mahkemeye taşınmadı ve böylelikle de unutulup gitti. Ve çift bir kez daha her şeye bıraktıkları yerden başlayarak özenle kurdukları yuvalarında yaşamaya devam etmiş oldu.