Binlerce insan 'iyi ki evlenmişler' dedi

Ömür Gedik: Davul zurnayla kız alınmasını ve düğün eğlencesini çok samimi buldum. Amine de davetliler de çok hoş görünüyordu. Ama gelinliği, saçı başı, her şey bir yana bu düğünün en güzel tarafı Kızılay aracılığı ile 16 bin ihtiyaç sahibine yemek verilmesiydi. Binlerce insana da ‘Mesut ve Amine iyi ki evlenmişler’ dedirttiler.

Cengiz Semercioğlu: Mesut’un Türkiye’ye bağlı olduğunu son yıllarda çok daha yakından görmeye başlamıştık ama açıkçası bu kadarını beklemiyorduk.

Düğün gelinin başrolde olduğu bir gecedir, onun isteklerine göre düğün organizasyonu şekillenir. Burada da pek çok şey de Amine’nin etkili olduğu görülüyor. Ama Kızılay’a yaptığı yardım gibi hareketler çok güzeldi. Acun’un (Ilıcalı) “Seneye inşallah memleket hasretin biter” sözü de “Acaba Fenerbahçe’ye mi gelecek” diye yorumlandı.

Onur Baştürk: Kimse böyle bir düğün beklemiyordu herhalde. Dışarıdan bakıldığında gelin ve damat dahil herkesin eğlendiği, coşkulu bir düğündü. Amine’nin gelinliğini de beğendim. Ona çok yakışmıştı. Öte yandan çiftin mehter takımı eşliğinde salona girişine anlam veremedim. Mehterin düğün töreniyle nasıl bir ilgisi olabilir ki?

Beren sosyal medyayı kullanmayı bırakmalı

Beren Saat ve Kenan Doğulu, yakın dostları Aykut Cömert’in cenazesinde yan yana görüntülendi. Beren’in yazdıkları başka, yaşadığı başka mı? Kenan’la Beren durumu düzelttiler mi?

Cengiz Semercioğlu: Beren bir ara sosyal medyayı kullanmayı bırakmıştı, hızla o günlerine dönmeli ve eski aşkıyla kamuoyunun kafasını bulandıracak, evliliğini tartışmalı hale getirecek paylaşımlardan vazgeçmeli. Cenazede Kenan’la yan yana gelmeleri her şeyin yolunda olduğunu göstermez. Zor günde birbirlerine destek olmayacaklar da ne yapacaklar?

Ömür Gedik: Cenazede küslük olmaz ve her şey bir kenara bırakılır. Beren ve Kenan’ın yakın dostlarını uğurlamak için bir araya gelip, birbirlerine destek olmaları kadar normal bir şey yok. Ben bu cenaze üzerinden ilişkileri ile ilgili bir çıkarım yapmayı doğru bulmuyorum.

Onur Baştürk: Ortak arkadaşlarının cenazesi sonuçta. Ama artık bu ilişkiyle ilgili yorumu biz ya da başkaları değil, Beren Saat yeni bir post paylaşarak bizzat kendisi yapsa daha iyi olur bence. Çünkü her şeye o yön veriyor sonuçta.

Bu sorular Yıldız Tilbe yüzünden

Gülşen “En çok ben kazanıyorum” diyerek şarkıcıların ne kadar ücret aldığı tartışmasını yeni bir boyuta taşıdı. Neden son dönemde şarkıcıların aldıkları ücret bu kadar gündeme gelmeye başladı.

Ömür Gedik: Bu muhabbetler yeni değil aslında. Şarkıcı ve oyuncular magazinin merkezinde yer aldıkları için aldıkları yüksek ücretler de sık sık gündeme geliyor. Bu biraz da onlar arasındaki güç savaşlarının yansımaları. Ne kadar çok kazanırsan, o kadar starsın çünkü.

Onur Baştürk: Gülşen’in bu lafı ciddi söylediğini sanıyordum. Meğer espri yapmış. Şarkıcıların aldığı ücretin gündeme gelmesi tamamen Yıldız Tilbe yüzünden oldu. Yoksa yıllardır aldıkları ücretler belli zaten.

Bu kadar tartışılmasının manası yok. Hepsi Yıldız Tilbe’ye bu konuda saydırıyordur şimdi!

Cengiz Semercioğlu: Her yılbaşı, her bayram öncesinde kimin nerede çıkacağı, kimin ne kazandığı listeleri yapılır. Bu sefer Yıldız Tilbe’nin kendi ücretini yayınlamasıyla iş daha bir ‘resmileşti’. Oradan hareketle şarkıcılara sürekli bu soru soruluyor artık. Gülşen de kendince noktayı koymuş. Bu meselede tartışılmayan tek şey en çok kazanan Tarkan’ın kaşesidir.

Bu kadar ucuz atlatılması bir mucize

Magazin muhabirlerinin Türkbükü’nde yaşadıkları deniz kazası bayram haftasına damga vurdu. Muhabirlerin ölümden döndüğü, kaptanın ağır yaralandığı kazayı Konsey değerlendirdi.

Onur Baştürk: Korkunç bir olay. Maça Kızı’nın teknesi bodoslama dalmış muhabirlerin teknesine. Gündüz gözüyle tekneyi görmemesi bana imkansız geliyor. Ama bilerek yapıldığını da pek düşünmüyorum. Olayı yaşayan muhabirlere geçmiş olsun. Ucuz atlattılar.

Ömür Gedik:  Magazin muhabiri arkadaşlarıma ve kaptana büyük geçmiş olsun. Görüntülerden anladığım teknenin hız kesmeden üzerlerine geldiği... Koca denizde böyle bir tesadüf olamayacağına göre ben bunu basına, magazine yapılan bir saldırı olarak görüyorum.

Cengiz Semercioğlu: Bu kadar ucuz atlatılmış olması mucize, kaptanın da hayati tehlikesi olmadığını biliyoruz. Akıl alır gibi değil bu...
Hâlâ gazetecileri korkutmak için tekneyi bilerek sürdüğü ve son anda manevra yapamadığı iddiaları var.  Maça Kızı yetkilileri böyle bir şeyin asla olamayacağını söylüyor. Ben de böyle bir şeye inanmak istemiyorum.

Henüz Türkiye starı bile değil

9 günlük bayram haftasıyla birlikte tatil sezonu resmen başladı. Güneyden ilk iddialı fotoğraflar da Aleyna Tilki’den geldi. Aleyna gerçekten kendisini dünya starı zannediyor olabilir mi?

Cengiz Semercioğlu: Bu kadar küçük yaşta gelen şöhreti taşıyabilmek kolay değil. Aleyna da kimi zaman ben dünya starıyım havasına kapılıyor olabilir. İskeledeki halleri de biraz öyleydi açıkçası. Ama bir yandan da herkes Aleyna’nın fotoğrafını çekiyor, iskeleden canlı yayınlar yapıyordu. Demek ki henüz dünya starlığı olmasa da bir starlığı var.

Ömür Gedik: Aleyna’nın tatil fotoğraflarıyla birlikte en çok “kilo almış, kliplerdeki o fizik nerede” cümlesi kuruldu. Starlık yolunda bu konuya biraz özen göstermesi gerekecek.

Onur Baştürk: Fotoğraflar çekilirken oradaydım. Plajda yer yerinden oynamadı. Hatta Aleyna’yı pek kimse tanımadı. Sadece “Acaba o mu” diye bir-iki bakış fırlatıldı. Aleyna dünya starı değil. Bunu kendisi de biliyor. YouTube tıklanmasıyla dünya starı olunmaz. Henüz Türkiye’nin starı bile değil. O gün plajdaki heyecansızlıktan, ilgisizlikten bunu anladım.

Vücudunu sergilemeye doyamıyor

Can Yaman’ın mangal başında fotoğrafını nasıl buldunuz? Sosyal medyada hakkında çok yorum yapıldı. Can Yaman durumu abartı mı, bu haller ona yakışıyor mu?

Onur Baştürk: Gayet fit ve yakışıklı bir fotoğraftı. Sosyal medyada bu kadar yorum alması da Can Yaman’ın bedeninin gayet “arzulanan” bir beden olduğunu gösteriyor.

Kadınlar o bedeni görmekten hoşnut, erkekler ise öyle bir bedene sahip olmak istiyor. Yarı kıskançlık var içlerinde. Durum bu.

Cengiz Semercioğlu: İnsan spor yaptıkça vücuduna daha çok âşık oluyor, vücuduna âşık oldukça daha çok spor yapıyor.

Can Yaman’ın içinde bulunduğu durum da bu, spor salonlarından çıkmıyor. Vücudunu sergilemeye doyamıyor. Bir oyuncu için bu kadar kaslı vücudu fazla buluyorum.

Ömür Gedik: Can Yaman mangal başı değil de deniz kenarında olsaydı o haliyle gayet de seksi durabilirdi.

 
Pürüzsüz bir cilde sahip olmanın sırları