Güncelleme Tarihi:
İstanbul 41. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya, sanık Arda Turan ve şikayetçi Özlem Ada Şahin katılmadılar. Tarafları avukatları temsil etti. Duruşma savcısı esas hakkındaki mütalaasında, sanık Arda Turan hakkında verilen beraat kararının istinaf edilmesi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nce tanıkların dinlenmesi yönünde bozma kararı verildiğini hatırlattı. Yargılamada tanıkların dinlenmiş olduğu belirtilen mütalaada, suçun oluşması anlamında delil durumunda herhangi bir değişiklik olmadığı, sanık hakkında mahkumiyetine yeterli kesin, net, inandırıcı delil elde edilemediğinden beraatine karar verilmesini talep etti.
ÖZLEM ŞAHİN’İN AVUKATI SÜRE TALEP ETTİ
Özlem Ada Şahin’in avukatı Bahar Balaban, yetki belgesi olmadığını belirterek süre talebinde bulundu. Sanık Arda Turan’ın avukatı Şeref Dede ise mütalaaya katıldıklarını ve CMK’ya göre usul yönünden şikayetçi tarafa süre verilemeyeceğini, son sözün sanık tarafında olduğunu belirterek itirazda bulundu. Mahkeme, dosyanın geçirdiği aşamayı dikkate alarak Özlem Ada Şahin’in avukatının süre talebini reddetti.
ARDA TURAN’IN AVUKATI: DOSYAYA YANSIYAN HİÇBİR OLUMSUZLUK YOKTUR
Bunun üzerine söz verilen şikayetçi avukatı Balaban, "Mütalaaya katılmıyoruz. Sanığın atılı suçtan cezalandırılmasını talep ediyoruz" dedi. Arda Turan’ın avukatı Dede ise "Müvekkil yönünden dosyaya yansıyan hiçbir olumsuzluk yoktur. Tam tersine müvekkilimizin suçu işlemediğine dair tanık Burak Yılmaz’ın mahkeme huzurunda alınan ifadesi vardır. Bu da olayı tüm açıklığıyla ortaya koymuştur. Müvekkilimiz hakkında beraat kararı verilmesini talep ederiz" diye konuştu.
SUÇ SABİT OLMADIĞINDAN BERAAT VERİLDİ
Mahkeme, "Cinsel taciz" suçundan cezalandırılması istenen sanık Arda Turan’ın atılı suçu işlediği sabit olmadığından beraatine hükmetti.
BURAK YILMAZ TANIK OLARAK DİNLENMİŞTİ
Bunun üzerine yeniden görülen davada, sanık Arda Turanın tanık olarak gösterdiği futbolcu Burak Yılmaz'ın ara celsede gelerek ifade vermişti. Burak Yılmaz ifadesinde, "Olay tarihinde bir mekanda eğleniyorduk. Hatırladığım kadarıyla bir arbede olayı oldu. Berkay'a yardımcı oldum. Dışarı çıkardım. Mekan çok kalabalıktı. Aralarındaki tartışma anını görmedim. Ayrıca Arda'nın, Özlem Hanım'la diyaloğuna şahit olmadım. Arda ile Berkay arasında 2-3 saniyelik bir konuşma geçti. Ancak uzak olduğum için ne konuştuklarını duyamadım. Sonra bir anda arbede oldu. Berkay'ın burnu kanadı. Dışarı çıkardım. Korumaları geldi. Birisi 'silahımı getirin' diye bir şey söyledi. Ancak kim söyledi hatırlayamıyorum. Sonra da ben Arda'yı alıp oradan çıkardım. Arda benden yaklaşık 15 dakika sonra mekana gelmişti. Geldikten sonra hep yanımdaydı. Mekan çok kalabalıktı ve karanlıktı" demişti.
OLAYIN GEÇMİŞİ
Sarıyer Emirgan’daki bir eğlence mekanında 10 Ekim 2018’de Arda Turan’ın Özlem Şahin’i omzundan dürterek "Güzel kadınsın. Evli olmasaydın seni kaçırmazdım" diyerek cinsel tacizde bulunması üzerine Arda Turan ile Berkay Şahin arasında kavga yaşanmasına ilişkin davada, 11 Eylül 2019 tarihinde karara çıkmıştı. İstanbul 41. Asliye Ceza Mahkemesi, Arda Turan hakkında Özlem Şahin’e yönelik "Cinsel taciz" suçundan beraat kararı vermişti.
Mahkeme, Arda Turan’a "Korku kaygı veya panik yaratacak şekilde silahla ateş etmek", "Ruhsatsız silah bulundurmak" ve "Kasten yaralama" suçlarından ise toplam 2 yıl 8 ay 15 gün hapis cezası vermişti. Ancak bu suçlardan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmişti. Berkay Şahin’in Arda Turan’a karşı "hakaret" suçundan tepki olarak işlenmesi sebebiyle ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmişti. Karar sonrasında Berkay ve eşi Özlem Şahin avukatları aracılığıyla "Cinsel taciz" yönünden verilen beraat kararına itirazda bulunmuştu. İtirazı değerlendiren İstanbul 25. Bölge Adliye Mahkemesi de yerel mahkemenin kararının bozulmasına hükmetmişti. 19 Kasım 2020’de verilen kararda, Arda Turan ile Özlem Şahin arasında bir konuşma geçtiğinin her iki tarafın beyanıyla sabit olduğu, taraflar arasında geçen konuşma içeriğinin ortamın kalabalık olması nedeniyle tanıklar tarafından duyulmasının mümkün olup olmadığı, duydularsa tanıklardan sorulmasının zaruri olduğu vurgulanmıştı. Ayrıca Özlem Şahin’in konuşmadan sonraki hal ve tavırlarının da tanıklardan sorulması, taraflar arasında geçmişe dayalı bir husumet veya çıkar çatışmasının bulunup bulunmadığının taraflardan ve tanıklardan ayrıca sorularak açıklattırılması gerektiği kaydedilerek "Bu hususlarda yeterli tartışma yapılmadan ve soruşturma aşamasında beyanları alınan Burak Yılmaz ve Onur Ürkmez’in tanık olarak beyanları alınmadan eksik araştırmayla karar verildiği" belirtilmişti.