Güncelleme Tarihi:
- Cengiz Semercioğlu: Arda Turan haklı olduğunu düşünüyorsa neden davayla ilgili gizlilik kararı aldırmaya çalıştı? Madem haklısın, her şey ortaya dökülsün. Hastanede ateşlediği ruhsatsız silahın dedesinden kaldığını söylüyor. Dedesi 2011 yılında vefat ettiğinde 81 yaşındaydı. Berkay, eli bu kadar güçlüyken “1000 lira” açıklamasıyla gereksiz yere hedefin sapmasına neden oldu.
- Onur Baştürk: Berkay sonradan ne kadar “O açıklamayı şunun için yaptım, amacım şuydu” dese de artık nafile. Kimseyi inandıramadı. Dahası, sosyal medyasında paylaştığı videodaki “Geçin bunları” lafı daha da tüy dikti her şeyin üstüne. Arda’ya puan kazandırır mı bu olay bilmem. Ama Berkay olaydaki mağdur kişiyken bir anda nefret edilen kişiye dönüştürdü kendisini. Cidden büyük başarı!
- Ömür Gedik: Berkay’ın aylık kazancının 1000 lira olmadığını tabii ki herkes biliyor. “Kinaye yaptım” diye kendisi de söyledi zaten. Ama söylediği yer yanlış, keşke bunu mahkemede yapmasaydı. Davanın içeriğinin bile önüne geçti bu cümlesi.
Yaş farkına alışmalıyız
Ata Demirer’in Aslı Turanlı’yla yaşadığı aşk, 23 yaşlık farkla gündeme geldi. Demirer de bir videoyla bu yaş farkı meselesini ti’ye aldı... Siz ne diyorsunuz bu yaş farkı meselesine, Türkiye’nin bitmeyen meselesi mi?
- Onur Baştürk: Türkiye’nin değil, dünyanın... Tüm ülkelerde yaşa takılıyorlar böyle. Ama artık alışmamız gerekiyor böyle şeylere. Çünkü kimse olduğu yaşı eskisi gibi yaşamıyor. Ata ve Aslı arasındaki yaşa da bu yüzden takılmamak lazım.
- Ömür Gedik: Ata Demirer “Kimseye izin vermem, konuyla kendim dalga geçerim” deyip bu videoyu koymuş sanırım. Ama bu video olmasa yaş farkı meselesi belki de bu kadar uzun konuşulmayacaktı.
Demet’in evinde bakıcı yok mu?
Okan Bayülgen, “Ödülünü alan sevişmeye koşuyor” diyerek ödül törenlerinden erken çıkanları eleştirdi. Demet Akalın da “Evime döndüm, çocuk bakıyoruz no sex” diye yanıt verdi. Bu “seksi tartışmada” kim doğru yerden bakıyor?
- Onur Baştürk: Okan güzel espri yapmış. Büyük saygısızlık ödülünü alan herkesin salondan firar etmesi, asla beklememesi. Tüm ödül törenlerinde yaşıyoruz bunu. Sadece bu ödül törenine has bir durum değil. Okan da konuyu tatlı tatlı eleştirmiş. Yoksa tabii ki kimsenin sevişmeye gittiği yok. Demet Akalın’ın yanıtı da akla şunu getiriyor: Sanki iki saat geç gitse, evde bakıcı yokmuş gibi...
- Cengiz Semercioğlu: Okan’ın merak ettiği Demet’in seks hayatı değildi zaten. Genel olarak ödül törenlerinde yaşanan duruma çarpıcı bir örnekle dikkat çekmeye çalıştı. Seks değil, ödülünü alan içmeye koşuyor dese olay bu kadar konuşulmayacaktı. İşin içine “seksi bir şeyler” girince her olayda dikkatler daha çok çekiliyor.
- Ömür Gedik: Okan, ödülünü alanın oturup törenin bitmesini beklemediğini, hemen kaçtığını söylemek istedi aslında. Dikkat çekmek için de çoğu kez yaptığı gibi işin içine yine seksi kattı. Ünlülerin katıldığı ödül törenlerinin kanayan yarası, ödülü alanın hemen tüymesi, finalde salonda kimsenin kalmaması. Demet de ödülü alıp hemen çıkanlardan olduğu için konuyu sevişmeden çocuk bakmaya getirmiş, topu bu şekilde göğüsleyip yumuşatmış.
Mustafa Uslu hevesinin kurbanı oldu
“Çiçero” filminin galasında toplama kampı mizanseni oluşturulması çok tepki çekti. Filmin yapımcısı Mustafa Uslu Musevi Cemaati’nden özür diledi... Bu tür hassas konularda özensiz ve dikkatsiz miyiz?
- Onur Baştürk: Aptalca ve saygısızca bir mizansen. Yapımcı Uslu’nun özür dilemesi yerinde bir hareket. Ama yaparken neden bunun kötü bir fikir olduğu akıllarına gelmemiş hayret!
- Cengiz Semercioğlu: Mustafa Uslu her filminin galasında bir konsept yaratma hevesinin kurbanı oldu. Ne yazık ki toplum olarak “kendimizden olmayan” meseleler konusunda özensiziz. Bu konularda gereksiz şakalar yapmaktan, mizansenler kurmaktan geri kalmıyoruz. Neyse ki Mustafa Uslu özür dileyerek, gecikmeden doğru adımı attı...
- Ömür Gedik: Söz konusu mizansenin art niyetle yapılmadığı belli ama tabii ki bu tip konularda daha hassas ve düşünceli olmak gerek. Mustafa Uslu’nun özür dilemesi gerekirdi, doğru olanı yaptı.
Özlenen hareketler bunlar
“Çok Güzel Hareketler” döndü... Yılmaz Erdoğan yeni bir ekip kurdu ve kendisinin de “yöneteceği” skeçler Kanal D’de ekrana gelecek. Yeni kuşak “Çok Güzel Hareketler” için ne diyorsunuz?
- Cengiz Semercioğlu: Geçen yaz kaç kere rastladım Uniq’te, Yılmaz Erdoğan bu ekibi harıl harıl çalıştırıyordu. İlk oyunları izleyenler de çok başarılı bir ekip oluştuğunu söylüyor. Yılmaz Erdoğan’ın programda yer alacak olması büyük avantaj. 2019’un en ses getiren işlerinden biri olacaktır.
- Ömür Gedik: Merakla ve heyecanla bekliyorum. Televizyonlarda özlenen hareketler bunlar. İyi olacağına şüphem yok.
- Onur Baştürk: Televizyonda böyle komedi şovlarına daha çok ihtiyaç var. Çünkü yer gök dizi. Ve dizilerin bazıları da üç aşağı beş yukarı aynı. En azından bu komedi şovlarında zeka var, espri var. O yüzden “Çok güzel Hareketler”in dönüşü sevindirici.
Sinemacılar Ankara’da istediklerini elde etti
“Organize İşler 2” vizyona girdi. Diğer filmler de peş peşe vizyona çıkacak. Bu arada sinema yasası çıktı ama 2 Temmuz’da yürürlüğe girecek. Yani mısır promosyonu tam gaz devam... Yapımcılar filmleri vizyona sokarak mağlubiyeti kabul mu ettiler?
- Cengiz Semercioğlu: Yapımcılar yasanın hemen yürürlüğe girmesi için mücadele ettiler ama bunu başaramadılar. Filmlerini vizyona sokmasalar çok daha büyük zarar edeceklerdi, şimdi vizyona sokarak kârdan zarar ediyorlar. Asıl 2 Temmuz’dan sonra yasada boşluklar bulunacak mı ona bakmak lazım...
- Onur Baştürk: Yapımcılar dikkatleri bu olaya çekmek için filmlerini geri çekti. Ama yasa yürürlüğe girdikten sonra filmleri vizyona sokmayı beklemek, kimsenin cesaret edeceği bir şey değil. Çünkü daha çok para kaybedeceklerdi.
- Ömür Gedik: Mağlubiyeti kabul ettiklerini düşünmüyorum. Bu polemik onları birbirlerine bağladı. Cem Yılmaz, Mahsun Kırmızıgül ve Şahan Gökbakar, Yılmaz Erdoğan’ın filminin gösterimine birlikte katılarak artık birbirlerine daha çok destek vereceklerini söyledi. Sinemacılar Ankara’da istediklerini elde ettiler.