Güncelleme Tarihi:
Beren Saat'in 'kahramanım' dediği ilk aşkı Efe Güray, 2004 yılında henüz 19 yaşındayken hayatını kaybetmişti.
Geçmişinde derin izler bırakan eski sevgilisinin ailesiyle bağını hiç koparmayan Beren Saat dün akşam, Efe'nin diş doktoru olan kardeşi Yaman'ın düğün törenine katıldı.
Ankara'da gerçekleşen düğün töreninde Beren Saat'e eşi Kenan Doğulu eşlik etti.
Gece boyunca sahneden inmeyen Kenan Doğulu, davetlilere unutulmaz bir gece yaşattı.
Yaman Güray, düğün fotoğraflarını sosyal medya hesabında paylaştı.
DEDİKODULARA NOKTAYI KOYDU
Zaman zaman Instagram hesabında Efe Güray ile ilgili paylaşımlar yaşan Beren Saat'e Kenan Doğulu'nun ne tepki verdiği merak ediliyordu. Doğulu'nun düğüne katılması ve Yaman Güray ile samimi halleri dedikodulara noktayı koydu.
"EFE HAYATIMIN AŞKIYDI"
Beren Saat, Efe Güray'ın kaybını yıllar sonra verdiği bir röportajda “Efe benim hayatımın aşkıydı… Onu trafik kazasında kaybettim. Morgta son bir kez görüp ona dokunmak istedim. İlerde ‘onu neden son kez öpmedim’ diye pişmanlık duyabilirdim. Annem yanımdaydı. Engel olmadı. Orada o morgda, sevdiğim adama bakarken ‘birinci hayatım bitti, şimdi ikinci hayatımdayım. Artık başka biriyim” sözleriyle anlatmıştı.
ONU ANMAKTAN VAZGEÇMİYOR
33. yaşını Efe Güray'ın kolyesini boynuna takarak kutlayan Beren Saat 35. yaş gününde ise sosyal medya hesabında kafa karıştıran bir mesaj yayınlamıştı.
"Bugün bir yaşıma daha girdim! İnsanların yaş aldıkça ne kadar acımasız olabildiği gerçeğiyle; hepsinin aslında aynı kusursuz bebek olarak Dünya’ya geldiği bilgisi arasında bocalamaktayım. Bir yandan kollektif bir aşkta yüzdüğüm, bir yandan en yakınımda nefreti hissettiğim bu yaş günümde artık ağlamayı aşmış, gelene gülmekteyim :) Ayak bastığım en karanlık doğum günüm olduğunu düşündüğüm anda Efe’yle şarkımız Hero çalınca birden mutfaktaki radyoda, ruhuma yeniden ışık yayıldı. Bence hayatımın ikinci yarısı daha güzel olanı olacak; yaşamın benim için inci gibi sıraya dizdiği travmalardan sonra bunu bekliyor, bunu umuyorum. Bir direniştir yaşamak ve bir akıştır aynı zamanda; bir kabulleniştir, parçalanıştır, bütünlenip yeniden doğuştur; bir serzeniştir yaşamak; ani bir yüzleşmedir, yeniden tanışmadır, yolun yarısında baştan başlamadır; deli derlercesine bir gülüştür; insan incitememektir şahsi incinmişliklerinden ötürü; bir dinleyiştir vaaz vermeden, ikna oluştur sual etmeden; bir diz çöküştür eğilebildiğince ve fakat dimdik bir inanıştır da yaşamak; öyle bir seviştir ki herkesi olduğu gibisine... İyi ki varsınız, iyi ki doğduk!..."