Aziz:Benim özrüm sesim

* “O Ses Türkiye”ye katıldınız ve ikinci oldunuz. Öncesinde sizi “Ve Kazanan” ses yarışmasında gördük. Şöhret olma hayali peşindeki gençlerden misiniz?
- Şöhret demeyelim, sadece sesimi geniş kitlelere duyurmak istiyordum. Zaten şarkı söylemeye 2 yaşında başladım.

* Bebeklerin 1 yaşından sonra konuşmaya başladıklarını düşünürsek, siz “anne” demeden şarkı mı söylediniz yani?
- Aynen, konuşmaya başlamadan şarkı söyledim... Anne ve babam birinci göbek akraba, kuzenler... Aşkları çocuk yaşlarında başlamış. Bir akraba evliliği çocuğu olarak benim özrüm de sesim olmuş sanırım.

* Bebekken başladığınızı iddia ettiğiniz mesleğin eğitimini alıyor musunuz?
- Mimar Sinan Güzel Sanatlar Lisesi’nden mezun oldum. Birçok liselerarası yarışmadan ödül aldım. Geçen sene katıldığım ses yarışması döneminde lise sondaydım. Sınavlara çok hazırlanamadım. Şimdi çalışıyorum, seneye sahne sanatları okumak istiyorum.

“ANNEM DOĞUM GÜNÜNDE AZİZ’İ DİNLEMEK İSTER!”

* Ses alanında başında küçük sıfatı olan; İbo, Onur gibi isimlerin hikâyeleri malum... Çoğu yok oldu. Siz de 18 yaşında ilk albümünü çıkaran biri olarak unutulma ihtimaline hazır mısınız?
- Evet. Hayatta her şey yaşanabilir... Benim amacım şöhret olmak ya da para kazanmak değil. Tek dileğim insanlara şarkılarımı söyleyebilmek. Ben sahnede çok mutluyum, orada kendimi iyi ifade edebiliyorum. Bunun da takdirini Şebnem Ferah, Hadise, Kenan Doğulu, Ebru Gündeş ve Murat Boz gibi isimlerden aldım zaten.

* Bütün bu saydığınız isimler bu kalabalık sektörün içinde sizi mi fark ettiler?
- Fark ettiler gerçekten. Mesela yarışmadan sonra sevgili Kenan Doğulu’nun annesi Serpil Teyze’nin doğum günü vardı. Kenan Doğulu, kardeşi Canan Abla’ya “Annemi doğum gününde en çok ne mutlu eder?” diye sormuş. O da “Annem en çok Aziz’i dinlemek ister” demiş. Ben de Kenan Bey’in annesinin doğum gününe gittim ve istemiş olduğu iki şarkıyı seslendirdim: “Bir Ben Bir Allah Biliyor” ve “Araftayım”... O gece beni evime de onlar bıraktı. Single’ım çıktıktan sonra Kenan Abi’yle mesajlaştık, şarkıya bayıldığını söyledi.



“BEN SEZEN AKSU, ARAMANIZI BEKLİYORUM” 

* Başka hikâyeleriniz var mı?
- Hülya Avşar basın danışmanımı aramış ve çok beğendiğini söyleyerek numaramı istemiş. Ama Hülya Hanım numarayı Sezen Aksu’ya vermiş. Yarışmadan sonra bir gün telefonuma mesaj geldi. “Ben Sezen Aksu, aramanızı bekliyorum” yazıyordu. Çok heyecanlandım. Beni stüdyosuna davet etti, desteklerini esirgemeyeceğini söyledi, “Stüdyomu kullanabilirsin” bile dedi. Birçok isme ses koçluğu yapan hocamla da Sezen Hanım’ın desteğiyle tanıştım. Başka bir hikâye daha anlatayım; yarışmada “Caruso”yu seslendirdikten sonra Sezen Cumhur Önal aynı şekilde aradı ve beğenilerini iletti. Bülent Ersoy’la telefonda konuştuk, sonra bir araya geldik. Ondan da çok güzel sözler duydum. Selami Şahin “İstediğin zaman desteğim seninle” dedi. Bu yaşta bunları duymak gurur verici.

* Sizi neden bu kadar sevdiler?
- Herhalde sebebi yaşımın küçük olması, enerjim, masumiyetim, sesim ve doğallığım...

ÇAPKIN OLDUĞUM KADAR ROMANTİĞİM DE

* İlk çıkış şarkınız “Efso”... Ne demek “efso”?
- Sosyal medyada gençler arasında kullanılan bir dil var. “Efso” da efsanenin kısaltılmışı oluyor. Şarkının söz yazarları Alper Narman ve Onur Özdemir. Onların yaptıkları şarkılar içinden “Efso” sözleriyle ilgimi çekti. Hitap ettiğim genç kitlenin de seveceği bir çalışma oldu. Bu şarkı efsane bir romantiği anlatıyor. Ben de çapkın olduğum kadar romantik bir erkeğim.

 

AZİZ HAKKINDA BİLMENİZ GEREKEN 5 ŞEY 

* İstanbul doğumluyum. Ama aslen Erzurumluyum. Babam çiçekçi, annem ev kadını. Bir ablam var.
* Yerinde duramayan, enerjisi çok yüksek biriyim. Arkadaşlarımla sohbet ederken bile aklım hep sahnedeydi... Benim yerim kesinlikle orası. Çünkü sahnede benliğime kavuşuyorum.
* Şarkı söylerken kendimden geçiyorum. Müzeyyen Senar dinlerken Müzeyyen Senar, Tarkan dinlerken Tarkan oluyorum.
* Sevgiye inanıyorum. Ama şu an o kadar yoğunum ki kız arkadaşım olsa bile ona ayırabilecek vaktim yok.
* Bir ilişkide benim için önemli olan ilk şey güven. Ama fizik de bir o kadar gerekli... Sarışınları seviyorum.

 

RÖPORTAJIN PERDE ARKASI

* Aziz’le Nişantaşı’nda bir kafede buluşuyoruz. Yanında kalabalık bir ekip var. Hafif utangaç, bolca heyecanlı ve biraz gergin...
* Kurduğu üç cümleden ikisi müzik üstüne. Uzun uzun müziğe olan aşkını anlatmak istiyor... Ama liseden beri müzik okuyan birinin müzik sevdalısı olması pek ilginç görünmüyor.
* Konuştukça kendi sektöründeki dev isimlerin ona olan beğenileri dökülüyor ağzından... O zaman Aziz’i dinlemek ilginçleşiyor.
* Bunları anlatırken ne kadar utansa da kendiyle ve sesiyle gurur duyuyor...

�