Müge SERÇEK BİROĞLU
Oluşturulma Tarihi: Kasım 02, 2014 01:14
Yıllar önce “Evlerinin Önü Boyalı Direk” şarkısıyla tanıdık Öykü Gürman’ı... Müzik konusunda kendisini ispatladı, derken enerjisi onu oyunculuğun içine de çekti. Kanal D’nin yeni dizisi “Urfalıyam Ezelden”le oyunculuğa adım atan Gürman, bu işin altından da başarıyla kalkmış görünüyor.
İlk defa oyuncu olarak karşımıza çıktınız. Nasılmış oyuncu olmak?
- Dizi başladıktan sonra çok yoğun bir hayatın içine girdim. Normalde ayda 4-5 konser verirdim, o sayıyı 2’ye indirdim. Aslında ben bugüne kadar oyunculukla ilgili birçok teklif almıştım zaten, deneme çekimlerine de girmiştim. Hatta ilk teklif sevgili Meral Okay’dan, “Bir Bulut Olsam” dizisindeki Narin karakteri için gelmişti.
Sizi oyunculuğa neden çekmek istediler sizce?
- “Boyalı Direk” şarkısıyla patladıktan sonra insanlar benden öyle bir enerji aldılar ki, herhalde bu enerji oyunculuk da yaparım şeklinde algılandı. Bu dizide olmamım en büyük nedeni müzisyen olmam. Sinan (Tuzcu) Bey’in ortak olduğu yapım şirketiyle “Nem Alacak Felek Benim” türküsüne klip çektik. Çekimler sırasında Sinan Bey bu diziyi yazdıklarından bahsetmiş, ama herhangi bir teklifte bulunmamıştı. Daha sonra Ceylan karakterinin bana çok benzediğini fark etmiş. Bu sırada yönetmenimiz Faruk Teber’in eşi Mine Teber, geçtiğimiz sezon Gülben Ergen Show’a katıldığımda yaptığım taklitleri görüp çok beğenmiş ve Faruk Hoca’ya söylemiş. Yani 3-4 kişi bu proje için beni düşünmüş. Daha sonra görüşmeye çağrıldım, detaylı bir deneme çekimi yaptık. Ardından ben yurt dışına tatile gittim. Ama aklım fikrim “Urfalıyam Ezelden” dizisinde kalmıştı. Tatilden hiçbir şey anlamadım desem yeridir. Ceylan’la yatıp Ceylan’la kalkıyordum.
Ya sonra?
- Beni tekrar deneme çekimine çağırdılar. Bu sefer İMÇ bloklarına gittim, oldukça heyecanlıydım. Settar (Tanrıöğen) Abi’nin “Öykü, sadece bu ana inan, bu an gerçek” demesi beni motive etti. Bu cümleye büyük anlam yükledim.
Ceylan karakterini ortaya çıkarmakta zorlandınız mı?
- Ceylan karakterini okuduğumda kendime çok benzettim. O da ben de neredeyse tüm günümüzü şarkı söyleyerek geçiriyoruz. Ama Ceylan, Öykü Gürman gibi profesyonel değil. Her konservatuvar mezunu gibi Ceylan’ın da tek derdi “Şimdi ben ne yapacağım” sorusuna cevap bulmak; TRT’nin korosuna mı gireceğim, albüm mü çıkaracağım, müzik öğretmeni mi olacağım? Orada burada şarkı söylemiş ama olmamış, yolunu bulmaya çalışan bir müzisyen Ceylan...
Konservatuvar mezunu olarak siz de bu süreçten geçtiniz mi?
- Elbette geçtim ama çok şanslıydım çünkü ailem bana her zaman destekti. Okulumu bitirdikten sonra çok kısa dönem bir yuvada müzik öğretmenliği yaptım. Pedagojik formasyon almak için yüksek lisans yaptım. Barlarda şarkı söyledim ama çok uzun sürmedi çünkü bunu para kazanmak için yapmıyordum. Çok rahat bir hayatım vardı, ailemle yaşıyordum.
DOLUNAY’A NE KADAR TEŞEKKÜR ETSEM AZBu süreçte Dolunay Soysert size oyuncu koçluğu yaptı...- Evet, çok kısa da olsa Dolunay Soysert karakteri çıkartmamda bana çok yardım etti. Ona nasıl teşekkür etsem azdır. Öykü Gürman karakterinden çıkıp tamamen Ceylan’a kanalize oldum. Şarkı söylerken bile Ceylan nasıl şarkı söyler diye düşünüp ona göre okuyorum. Dolunay çok iyi bir öğretmen, işini inanılmaz güzel yapıyor. Öğretmek başka bir meziyettir ve o bu konuda çok iyi.
Peki sizi izleyenler ne gibi eleştirilerde bulundular?- Birçok olumsuz eleştiri de okudum, ama daha çok olumlu eleştiriler geldi. Çünkü dizini cast’ı çok iyi oturdu. Ceylan benden başkası olamazdı. Konuşma tarzı, mimikleri, atarlı giderli hali falan tam benlik...
Oyunculukta en çok zorlandığınız şey ne oldu?- Kendiniz dışında bir karakter yaratmak gerçekten çok sancılı bir süreçmiş. Artık dizileri de filmleri de çok farklı gözlerle izlemeye başladım. Yakın plan, geniş plan, amors falan derken izleyemez hale geldim hatta, detaylar içinde kayboluyorum bazen. Oyunculuğu şu mantığa oturttum; ne kadar oynamazsanız o kadar inandırıcı oynarsınız. Bu gerçekliği yakalamak için o enerjiyi ve duyguyu gözümle yansıtmam gerekiyor. Elimden gelenin en iyisi yapmaya çalışıyorum, buna inanın.
Oyuncu koçunuzla aynı dizide rol almak rahatlatıcı bir şey mi yoksa tam aksine baskı mı oluşturuyor?- İnanılmaz derecede rahatlatıyor. Dolunay’la karşılıklı oynayacağım sahneler yazılsın diye sabırsızlanıyorum. Zaman zaman çözümleyemediğim sahnelerde ona soruyorum, sette değilsek telefon açıp danışıyorum. Hem arkadaş hem de öğrenci-öğretmen ilişkisine dayanan saygın bir ilişkimiz var. Bu çok hoşuma gidiyor.
OYUNCULUK ÇOK KISKANÇ BİR MESLEKOyunculuğun hoşunuza gitmeyen yanları hiç mi olmadı peki?- Çok kıskanç ve nankör bir meslek çünkü dizi başladığından beri Ceylan olmak dışında hiçbir şey yapamıyorum.
Sette 7/24 çalışma haline alıştınız mı?
- Önce grip oldum, iki sefer serum yedim. Serumdan sonra sete gidip yine sabaha kadar çalıştım. Söylediklerine göre bu düzene alışırsam bir daha hasta olmazmışım. Çantamda ilaç torbasıyla geziyorum, ecza deposu gibiyim. Sevdiceğimden, anamdan, babamdan, kardeşimden çok set arkadaşlarımı görüyorum.
Dizinin jenerik türküsünü de siz seslendirdiniz bu arada...- Evet, “Kınıfır” türküsü çok büyük sükse yaptı. Bir “Boyalı Direk” nasıl 20 milyon tıklandıysa, bu türkü de o yolda ilerliyor. Hayatımda böyle güzel türkü duymadım. “Boyalı Direk”ten sonraki ikinci favorim diyebilirim. Yakında konserlerimde de söylemeye başlayacağım.
Şarkıcılık, oyunculuk... Sırada ne var? - Hayal ettiğim her şeyi yaşıyorum. Bundan sonraki hayalim kendi müziğimle Grammy tarzında bir ödül almak. Ülkemi tanıtmak, belki de kültür elçisi olmak. Ülkemi temsil edebileceğim platformlarda yer almak istiyorum.
YOĞUNLUKTAN ALBÜM ÇIKARAMIYORUMUzun zamandır albüm yapmıyorsunuz, yakın zamanda var mı böyle bir plan?- Açıkçası dizinin yoğunluğundan albüm çalışmalarım yarım kaldı. Şarkılar hazır ama fotoğraf çekimini gerçekleştiremediğimiz için ilerleyemiyoruz. 14 şarkılık bir albüm hazırladım.
Ne zaman çıkar peki, yeni yılda mı?- Hayır, yeni yıla kadar bekleyemez, bir ay içinde çıkarmak zorundayım.
Daha fotoğraf çektirmeye vakit bulamıyorsunuz, albüm çıkınca promosyon çalışmalarını nasıl yapacaksınız?- Onu her türlü yaparım, hiç sıkıntı olmaz bence. Bu arada Okan Bayülgen’in yeni programının jenerik şarkısını da söyledim, daha ona da klip çekeceğiz. Anlayacağınız çok bereketli bir zamandayım.
YAVUZ’LA AYNI GEMİDE İLERLİYORUZ
Siz çocuklarla ilgili bir sosyal sorumluluk projesine de imza attınız son dönemde...
- Evet, çocuklarımızın kaçırılmasını, cinsel istismara uğramasını engellemek, onları korumak amacıyla Yavuz Bingöl ile birlikte gidip Çocuk Suçları Derneği Başkanı’yla görüştük. 14 tane altın kural belirleyip bu kuralları şarkıya dönüştürerek okullarda zil olarak çalınmasını sağlıyoruz. Amacımız çocukları korumak. Bunun dışında daha birçok sosyal sorumluluk projesinde yer alıyorum ama sadece bunlarla gündeme gelmek benlik bir şey değil. Yaptıklarım bende kalsın bana yeter. Zaten Yavuz Bey’in de yıllardır bu anlamda yaptıkları ortada. Onunla aynı gemide, aynı yolda ilerliyoruz, bu konuda da birbirimizi her zaman destekliyoruz.