Ben hâlâ bir çocuğum

◊ “İstanbul Muhafızları: Ab-ı Hayat Çeşmesi” ile yollarınız nasıl kesişti?

- Menajerim “Bir animasyon iş çekilecek, üstelik reel karakterler de olacak. Seninle görüşmek istiyorlar, oynar mısın?” dediğinde şaşırdım. “Nasıl yani, bir Türk yapım şirketi animasyon film çekecek öyle mi? Kesinlikle olmalıyım o projede” dedim. Üstelik Türkiye’nin en çok izlenen çizgi filmiydi söz konusu olan. “İstanbul Muhafızları”nı zaten yeğenimden dolayı biliyordum. Senaryosunu okuyup Aslı karakterini de görünce “Bu iş benim” dedim. Birincisi hep çocuk işi yapmak istemiştim, ikincisi hiç denemediğim bir tür olan animasyonda rol alacaktım. Kendimi zorlamayı seven, her seferinde farklı karakterler oynamayı tercih eden bir oyuncu olarak bu benim için çok önemliydi. Aynı zamanda ilk uzun metraj filmim olacaktı. O yüzden seve seve kabul ettim.

◊ Bu proje oyunculuk anlamında size neler kattı?

- Bu projenin bana kattıklarını yazmak sayfalar alabilir ama kısaca bahsedeyim... Öncelikle var olmayan oyuncu arkadaşlarla duygu alışverişi yapmayı öğrendim. Bu kulağa biraz delice gelebilir ama gerçekten var olmayan, soyut karakterlerle aynı sahneyi paylaşmak her oyuncunun harcı değil. İkincisi filmimizde rol alan diğer arkadaşlarla aynı anda aynı şeyleri yapabilme yetisine sahip olduk. Özellikle partnerimi oynayan Lemi Filozof’la bir süre sonra baktığımız noktayı bile otomatik olarak belirlemeye başladık çünkü ilk başlarda bunun için bile metrelerle ölçümler yapılıyordu. Ve tabii çocukların nelerden etkilendiğini, onlarla nasıl iletişime geçilebileceğimi artık daha iyi biliyorum.

◊ Lazerlere bakıp oynamak çok zor olsa gerek. Bu süreçte kendinizi nasıl geliştirdiniz?

- Biz “İstanbul Muhafızları”nı hep reel mekanlarda çektik, greenbox bile çok nadir kullanıldı. Sadece çok kalabalık ve bol aksiyonlu sahnelerin olduğu Yerebatan Sarnıcı’nda lazerler kullanıldı. Karakterlerin tepkilerini yönetmenimizin önceden hazırlattığı storyboard ve videoboard’ları izleyerek kafamızda canlandırdık. Ben bu işte çalışırken “Şirinler”den esinlendim diyebilirim.

◊ Çocuklara hitap etmek size neler hissettirdi?

- Çocukları çok seviyorum, onlarla iletişimim de her zaman iyi olmuştur. Ben hâlâ yeğeniyle karşılıklı oturup lego oynayan bir çocuğum. Bu yüzden onları eğlendiren, üstelik öğretici ve kültürel anlamda katkısı olan bir projede yer almak büyük mutluluk.

◊ Gerçekten “Ab-ı Hayat” suyuna sahip olsanız, ne yapardınız?

- Aaa galamızın sonunda biz Ab-ı Hayat suyunu dağıttık, siz daha içmediniz mi? Şaka bir yana, nefsine her zaman hakim olmuş biri olarak Aslı karakterinin yaptığını yapardım.

◊ Çocukken favori çizgi film karakteriniz kimdi?

- Çocukken birden fazla favori çizgi film kahramanım vardı. Bunlardan en sevdiğim Kurabiye Canavarı’dır.

HEDEFİ HİÇ ÇALIŞMAMIŞ KADINLARI DA İŞ HAYATINA KAZANDIRMAK