Güncelleme Tarihi:
“Biz bugün doktorumuza gittik. Kalbinin sana kavuşmaya can atan benim kalbim kadar hızlı atamadığına çok üzgünüm bebeğim. Ben seni sımsıkı tutuyorum, sen de hayata tutun ne olur. Ben seni nasıl bir özlemle bekliyorum bir bilsen. Sen yoksun diye ben yıllarca ne ağladım bir bilsen. Rüyamda hamile olduğumu gördüm geceleri uyumak istemedim sabahları uyanınca ağladım. Doğum günü, yılbaşı, bayram vs. her özel günde ağladım. Baban geçen gün diyordu ki; “Siren’in en sevmediği gün Anneler Günü, o gün yataktan çıkmak istemiyor”. Annelerime haksızlık etmek istemem ama haklı :( Burnuma kokun geldi ağladım. Her çocuk topluluğu gördüğümde ağladım. Aile konuşmaları yapılan her düğünde ağladım. Hatta her cenazede bile ağladım, ‘benimkini kim kaldıracak’ diye. Görene bilene ‘üzülme’ dedim, gerisi görmesin diye hep gülümsedim. Kimseyi üzmek istemedim. Kimsenin hayatı dışarıdan göründüğü gibi değil, hele peri masalı hiç değil miniğim. Ama senin hayatının gönlünce olması, masal gibi olması için her şeyi yaparım inan. Bil ki benim ve babanın eli hep üzerinde. Baban demişken ben ona ömrümce minnettar olacağım biliyor musun? 2 harika çocuğuna rağmen bana seni yaşatmak için uğraştığı için. Bil ki sen bana gelirsen ömrüm boyunca kıymetini bileceğim senin. Bil ki çocuklarına “öf” diyen ebeveynlerden olmayacağım. Çünkü onlar bilemezler ki yokluğunun ne demek olduğunu. Yeter ki sen güçlü ol, bizimle kal. Bu sana ilk mektubum. Annen yazmayı sever ama belki bir daha fırsatımız olmaz diye. O zayıf atan kalbinden öperim seni küçük bezelyem💋 Kalbin güçlensin bize gel ne olur..
Allahım yardım et ne olur..
Tebrik için arayan dostlarım, bugün çok ama çok üzgünüm konuşmak istemiyorum, msjlarıma da bakamıyorum. Sonra sarılırız birbirimize. Bezelyemin kalbi için dua edin yeter…”