Güncelleme Tarihi:
Onur Baştürk: Bu olayın “kadının sabrı” olarak algılanması büyük problem, kadınları küçümseyen, aşağı çeken türden üstelik. Eğer bizzat olayın kahramanı olan kadın da “sabır ve mutlu son” olarak algılıyorsa da öyle. Büyütülecek bir şey değil sonuçta. 14 yılın sonunda imza atmamış olsan da evli gibi olmuşsundur zaten. Abartmaya gerek yok.
Ömür Gedik: Ben Aylin ve Volkan adına çok sevindim. 14 yıl uzun bir süre. Herkes birbirini o kadar beklemeyebilir. Ama değeceğini düşünmüşler demek ki. Ve haklı da çıkmışlar.
Cengiz Semercioğlu: 14 yıl dile kolay... Bu 14 yılı keyifle, huzurla, birbirlerine saygılı şekilde, eğlenerek yaşadılarsa kaybettikleri hiçbir şey yok demektir. Beraberlik demek illa imza atmak demek değildir. 14 yıl sonunda da imza atalım demişler... Umarım nice 14 yıllar daha yaşarlar bu kez resmi karı koca olarak...
Onur Baştürk: Mert’tedir tabii, ama bazı kadınların istem dışı şu yüzünü ön plana çıkartma gayreti var hakikaten. Neden bunu yaptıklarını ben de merak ediyorum.
Cengiz Semercioğlu: Mert’in nasıl bu kadar hızlı evlendiğine hepimiz şaşırdık ama demek ki bazı evliliklerde zaman ve tanışma süresi beklemeye gerek yokmuş demek ki... Mert de İdil de gidişattan mutlu görünüyorlar. Allah bozmasın diyelim...
Ömür Gedik: Fotoğrafa bakınca insanın gözüne ilk önce direkt yüzük, sonra da saat çarpıyor. Hatta biraz reklam gibi. Bir yüzük ya da saat markasından teklif mi aldılar acaba?
Türk annenin erkek çocuğuyla sınavı
Seda Sayan “Oğlumun fakir bir kızla evlenmesini istiyorum”, Sibel Can ise “oğlum kimi severse onunla evlenir” dedi. Hangi anneye hak veriyorsunuz?
Cengiz Semercioğlu: Anneler kendi kendilerine konuşuyor işte... Türk annesinin erkek çocuğuyla bu sınavı ne olacak merak diyorum. Ünlü ya da ünsüz fark etmez, bütün erkek anneleri böyle işte. Seda’ya ne oluyor ki fakir kızla evlenmesini istiyormuş. Neyse Sibel’inki daha mantıklı bir açıklama olmuş. Çocuklar da sanırsın 18 yaşında, kazık kadar adamlar olmuşlar artık...
Onur Baştürk: Sibel Can’a tabii. Bu devirde, hele ki yeni nesilden birine “Şöyle biriyle evlen” diye nasihat vermek pek de gerçekçi
değil. Onlar kendi kararlarını kendileri vermeyi seviyor çünkü. Farklı bir nesil onlar.
Ömür Gedik: Sibel Can söylenmesi gerekeni söylemiş ama ben Seda Sayan’ı da dobra ve samimi buldum. Her annenin çocuğunun evleneceği kişi için bir kriteri vardır. Kimi severse onunla evlenir desek de aklımızdan ideal damat ya da gelini geçiririz
Barışacakları belliydi
Demet Akalın, Okan Kurt’la Paris’e giderek barıştı. Bekliyor muydunuz? Bu barışmayı kızları Hira’nın duyurmasına ne diyorsunuz? Yeniden evlenirler mi?
Onur Baştürk: Hira duyurdu kısmı gerçekten inandırıcı değildi. O kısmı geçelim. Elbette ikisinin barışacağı belliydi. Sadece
küsmüşlerdi bence, ortak zemin arıyorlardı bir araya gelmek için. Sonunda buldular.
Ömür Gedik: Bekliyordum bu barışmayı. Birbirlerini sevdikleri o kadar belli ki. Zaten boşanma da sevgisizlikten değil başka nedenlerden olmuştu. Ortada anne babasının bir araya gelmesini mutlulukla karşılayan tatlı bir de çocuk var. Ben Demet ve Okan’ın yeniden evleneceklerini düşünüyorum.
Erkekler susuyor kadınlar konuşuyor
Rock’çıların eşlerinin kavgası hayli sert oldu. Duman grubunun gitaristi Batuhan Mutlugil’in eşi Leyla Mutlugil, Kaan Tangöze ve Kıvılcım Ural’ın evlendiği gün şu paylaşımı yaptı: ”Karnı burnunda magazinlere poz veriyorlar. Ben hayatımda bu kadar rezil insanlar görmedim. Bir insanın her şeyi mi bu kadar ucuz olur?” Bu sözlere ve Kaan’ın evliliğine ne diyorsunuz?
Ömür Gedik: Nikâh görüntüleri ortaya çıkınca beklenen oldu, bir süredir uyuyan kavga yeniden alevlendi. Rock’çılar dünyasında kadınlar arasındaki kavgalar da böyle sert oluyormuş demek ki. Ama ne enteresan ki erkekler susuyor kadınlar konuşuyor. Eminim ne Kaan ne de Batuhan magazine böyle malzeme olmak isterdi.
Cengiz Semercioğlu: Bu tartışma daha geçen yıl bizim “Duymayan Kalmasın”da başlamıştı. Duman’ın yengeleri arasında uzun süredir bitmek bilmeyen bir gerilim ve çekişme var. Yengeler Duman’ı bitirecek diyorduk ama Kıvılcım evlenerek durumu 1-1’e getirdi. Batuhan’la Kaan’ın umurunda değil ama bu kadın çekişmesi, onlar işlerine bakıyorlar.
Hangi " Hain" o görüntüyü verdi
Sıla ve Ahmet Kural, arasındaki şiddet davası ortaya çıkan yeni görüntü ile farklı bir boyuta taşındı. Olaydan 18 saat sonra çekildiği iddia edilen görüntüler dosyaya girdi. Bu yeni gelişmeye ne diyorsunuz? Davada roller değişebilir mi?
Cengiz Semercioğlu: Bu meselede, bir zaman kayması var gibi. 29 Ekim’de darp edildiği söyleniyor Sıla’nın... Görüntüler 30 Ekim’den... Sıla’nın darp raporu aldığı tarih ise 31 Ekim saat 14.00... Ya tarihlerde bir karışıklık var ya da ifadelerde zamanlar karıştırıldı. Yani Sıla’nın deli olmasını beklememiz lazım, darp yoktu da darp raporu mu aldı yani? Daha neler...
Ömür Gedik: Ben bu görüntünün 18 saat sonra çekildiğini nereden anladıklarını bir türlü anlayamadım. Ama eğer bu iddia ispatlanırsa davada ve kamuoyunda dengeler değişebilir. İşte o zaman Ahmet Kural için iadeiitibardan söz etmeye başlanabilir.
Onur Baştürk: Dikkatli bakıldığında gözündeki morluk görünüyor. Ayrıca bizlerin kalkıp “morluk testi” yapması anlamsız kaçıyor, bizim
işimiz değil bu. Benim takıldığım nokta, efkarını dağıtmak için dostları arasında bağır çağır şarkı söylerken görüntüsü çekilen bir kadına, hangi arkadaşının bu görüntüleri ortalığa saçarak ihanet ettiği? Bence Sıla için en zoru bu. Kimin hain olduğunu bulmak ya da halihazırda biliyor olmak!