Güncelleme Tarihi:
Ateş üzerinde yürüdüm
Ekranlardan uzak kaldığı süre boyunca kendine vakit ayırmaya çalıştığını belirten Başak Sayan ‘Bu sene yazın eşim ve ben ateş üzerinde yürüdüm. Korun üzerinde yürüdük. İlginç olan şey şu; ben çok korkuyordum. Son ana kadar yapamam ben diyordum. Ateşin başında da hayır ben yapamam derken öncesinde bir meditasyon yapıyorsun. Korku dediğin şey senin zihninin sana söylediği şey. Sen onu kafanda yaratıyorsun. Pagan değilim ama doğayla ve doğanın güçleriyle çok alakalıyım. Zihnindeki sınırları kaldırdığında, yanmayacağına inandığında yanmıyorsun. O ateşin üzerinde yürüdüm hayatım değişti’ dedi.
Evliliğin tadını çıkarmak istedim
Uzun zamandır ekranlarda olmayan Başak Sayan ‘1 senedir çalışmıyorum. Televizyonla ilgili ya da sinemayla ilgili bir şey yapmıyorum çünkü çok yorgunum, bir süre ara vermek ve edebiyata yönelmek bana çok iyi geldi. Bu süreç içerisinde de yeni evlendim. Onun da biraz tadını çıkartmak istedim’ dedi.
Bütçede anlaşamadık
Kitaplarının filme çevrilmesine sıcak bakan Başak Sayan ‘Bu kitapların film olmasını istiyorum. Zaten ilk romanım ‘Bağlanma korkusu’nu film yapmak istemişlerdi. Ben de senaryosunu hazırlamıştım. Tam imza aşamasında, şartlarda anlaşamadık. Anlaşamayınca da film olamadı. O dönem onu kendim oynamak istemiştim. Birkaç şarttan birisiydi o, birkaç şart üzerinde anlaşamamıştık zaten. Türkiye’de şöyle bir durum var. Genellikle eğer iyi bir şey ortaya çıkarttıysan, ‘biz bunu yapalım, edelim’ ama senin hak ettiğin ederi, hak ettiğin değeri sana vermeden onu bir şekilde halletmek isterler. Bütçede anlaşamadık. O da hani emeğinin karşılığını alman gerekir fakat öyle bir durum vardır genelde. Özellikle işe yeni başladığın zamanlarsa bu. Ben de bu sektörde yeniydim ve şey durumu oldu, hani ‘bak biz senin senaryonu kitabını film yapacağız, çok da bir şey talep etmemen lazım.’ Durumuna geldiği için ben de bunu istemedim çünkü çok uzun süre emek veriyorsun ve onun bir ederi var’ dedi.