Güncelleme Tarihi:
Belli ki herkes bu veda gerçek mi, dönüşü yok mu diye soruyor Barry Manilow’a... Çünkü sohbetimiz başlar başlamaz konuyu kendisi açıyor, anlatmaya başlıyor: “Ciddiyim. Bu benim son turnem. Kimseyi emeklilikle tehdit etmiyorum. Kafamda birkaç proje var, birkaç özel konser alacağım. Ama artık büyük turnelere çıkmayacağım. Fazlasıyla çıktım...”
Sonra bir an duraksayıp ekliyor: “Sakın yanlış anlamayın. Sevenlerim benim için önemli. Ama turneler yalnız otel odaları, bavul yapma ve bavul açmadan ibaret bana göre... Tek heyecan verici yanı sevenlerle buluşacak olmamdı, geri kalanı havalimanı, oteller ve ev özlemi...”
MUTFAKTA SIZAN ANNEME TAKILDIM
Ev demek, Palm Springs demek onun için... Orası, Lorna Luft ve Barry Manilow ile tanıştığım yer aynı zamanda... Lorna, Liza Minelli’nin de üvey kardeşi.
Bunları hatırlatıyorum, “Evet” diyor Manilow: “O günü hatırlıyorum. Lorna ve ben yakınızdır. Eskiden sevgiliydik hatta, bunu söylemiş miydim?”
Hayır söylememişti.
Konu açılınca yıllarca içinde tuttuğu daha derin bir sıkıntısını da anlatıyor: “Lorna ve Liza ile çok ortak noktamız var. Anneleri (oyuncu Judy Garland) ağır bir bağımlıydı. Liza, bunun etkisiyle bağımlılıklara karşı savaş açtı. Ben de bağımlı bir anne ve babanın çocuğuyum. Ailem hakkında bu gerçeği ne zaman mı öğrendim? Bir sabah erken kalktım ve buzdolabına giderken sarhoş anneme takıldım, az kalsın düşüyordum. Mutfakta yerde kendinden geçmişti. Bunu bugüne kadar hiçbir yerde söylemedim. Bağımlı bir ailenin çocuğu olmak sizi yalnız hissettiriyor. Geriye bakmamaya çalışıyorum.”