Güncelleme Tarihi:
◊ Klibi konuşacağız ama öncesinde şunu sormak istiyorum; hiç durmaz mısınız siz?
- İşimi o kadar seviyorum ki, yorulmuyorum. Çalışmaktan daha çok keyif aldığım bir şey yok. İdealim buydu zaten. Önce konservatuvar okumak istedim, sonra söz yazmaya başladım, ardından beste yapmayı öğrendim. Peşinden de yorumculuk geldi. Hayalini kurduğum işi yapıyorum.
◊ “Şarkılarımı sabah yazıyorum” dediğinizi okudum. Tüm sektör gece yaşarken, siz sabahları çalışıyorsunuz...
- Annem de bana “Senin her işin ters” der. (Gülüyor) Ama o saatlerde kulağım temiz oluyor, bedenim, ruhum dinlenmiş oluyor. Bizim meslekte kulak çok yorulur. Bir de iş güç, günün getirdikleri derken halin kalmıyor. Ama erken kalkarsan, çok zaman kalıyor kendine. Ben aileme, arkadaşlarıma zaman ayırmayı da seviyorum. Güne erken başlayıp tüm işlerimi halledince, akşam 5’ten sonra bana kalıyor gün.
◊ Erken derken, kaçta kalkıyorsunuz?
- Bir ara 6’da kalkıyordum, şimdi 7 gibi kalkıyorum.
BİTEN İLİŞKİYİ NİYE KÖTÜ HATIRLAYALIM?
◊ Yeni klibi “Âşık Oldum Giderken”e çektiniz. Bu şarkıda giden sevgiliye “Ne çok şey kattın ömrüme, bu sevda ancak seninle sevda olurdu” diye sesleniyorsunuz...
- Şarkılar bizim arkadaşlarımız. Bizi birazcık yukarıya çeksin istiyorum. İlişkide güzel şeyler de yaşıyoruz, bitince niye kötü analım ki? Niye kötü hatırlayalım?
◊ Kötü bitmişse niye güzel analım ki?
- Bu perspektifle alakalı. Anlamak istersen, gideni de anlarsın. Nereden baktığın o kadar önemli ki... Özünde kimse kötü değil. Nihayetinde aşktan bahsediyorsan, iki tarafı var. Aşk bitebilir, ayrılık da var.
◊ Pop müzik şarkılarında atarlar giderler havada uçuşuyor ama...
- Onlardan da yazıyorum ama kendim seslendirmiyorum! (Gülüyor)
BAZEN ÇEKİLMEZİM BAZEN ÇOK TATLI
◊ Albümdeki şarkılara bakınca; naiflik var, yüksek enerji var. Aşk da böyle bir şey sanırım...
- Ruhumuzu yükseltmek istediğimden böyle. İnsanları motive etmek istiyorum. Hani birine “Ne iyi yaptın da geldin” dersin ya, onun gibi. Bu hissi yaratmak istiyorum insanlarda. Bu arada naif şarkılarımı başka sanatçılara da dinletiyorum ama tercih etmiyorlar genelde. Bu da tarz meselesi. Şimdi “Bağdat”ı kime versem alır okurdu. Ama kendime sakladım. Benim şarkılarım yazılırken bana yakışanı belli oluyor.
◊ Aşkı da bu tatlılıkta mı yaşıyorsunuz, sevgilinize sormak isterim...
- Bana soruyorlar ama ben nasıl diyeyim “Ben şöyleyim, böyleyim” diye. Utanırım. Bazen çekilmezim, bazen çok tatlıyımdır. O anıma göre şekillenir.
◊ Başka sanatçılara verdiğiniz şarkıların değiştirilmesine nasıl bakıyorsunuz? Yoksa “anahtar teslim” mi veriyorsunuz şarkıları?
- Bazen. Gerekirse aranjede sabahlarım şarkı için. Ama eğer o sanatçı “Ben bunu aldım, kendi ekibimle yapacağım” diyorsa ona da tamam diyorum. Çünkü şarkı artık onun.
◊ Sonuca şaşırdığınız oluyor mu hiç?
- Olmaz mı! İçime sinmeyenler de oluyor. Ama benim içime sinmedi diye şarkı albüme konmaz diye bir şey yok. Onun içine sinmiş, artık onun dediğim gibi. Bu bir zevk meselesi.
◊ Bu “beste fabrikatörlüğü” işinde kişiye özel besteler yapmanıza çok şaşıranlar var. Size nasıl donelerle geliyor şarkı isteyenler?
- Fabrikatör diyerek abartmayalım. “Şunu severim, konusu böyle olsun” diye genel konulardan bahsediyorlar.
◊ Kiminle ilgili olursa olsun, sizin de dokunuşunuz oluyor. Kimden el aldınız diye sorsam?
- İlk bestelerim için Melih Kibar ve Adnan Ergil... Beste yapma sevgisi Melih Bey’den geliyor. Ona çok özendim. Ama bu işte Adnan Ergil’in emeği büyük. Bütün bestelerime yardımcı oldu. Sonrasında Aysel Gürel var. Birçok kişi, öğrenmekten vazgeçmediğimi ve ilgimi görünce bana yardımcı oldu.
◊ Kendi şarkılarını yazan bir sanatçı olmak ne kadar önemli sizce?
- Bazılarına Allah bir yorum veriyor, öyle bir hisle okuyor ki şarkıları, “Tamam” diyorsun. Şebnem Ferah mesela. Bayılırım. Başkasının şarkılarını da okusa, o hissi verirdi sana. Yorum çok özeldir. Olmasa da olur ama kendi şarkılarını yazan biri olmanın avantajı çok.
ARKADAŞLARI “GÖBEK ATTIRMAYACAĞIZ” DİYE DALGA GEÇİYOR
◊ Neredeyse tüm röportajlarınızda size “Evlenecek misiniz?” diye sormuşlar. Siz “evlilik fobim var” diyorsunuz da erkek arkadaşınız bu konuya ne diyor?
- Gülüyor ne yapsın... Geçenlerde de bir televizyon programında söylediğim söz haber oldu. “Göbek atsaydı birlikte olamazdık” demiştim. Tavla oynamayı çok sever, şimdi arkadaşları “Göbek attırmayacağız tavla sonunda merak etme” diye dalga geçiyor. Mahcup oluyorum tabii. Onun için hoş bir şey değil sonuçta.
ADIMI DUYUNCA ÇIĞLIK ATIYORLAR
◊ Arap hayranlarınız ve çocuk sevenlerinizin ilgisini sormak istiyorum.
- Adımı duyunca çığlık atıyorlar. Antalya’da bir AVM’ye gittik. İmza dağıtıyorum, baktım bayağı Arap var. Mikrofon elimde, “Ortadoğu’dan çok konuğumuz var, buradan oralara selam gönderiyorum” dedim. Aman Tanrım o ne ses! Zılgıtlarla AVM’yi inlettiler. Konser de vermek istiyorum oralarda. Çocukların ilgisi de büyük. Bir işimi, bir de çocukları çok seviyorum.
10 ŞARKI HAZIRDA BEKLİYOR
◊ Sırada neler var?
- 10 şarkım var hazırda. Ama daha yeni 14 şarkılık albüm yapmışım, iyi de gidiyor. Hem yenileri hemen paylaşmak istiyorum hem de çıkan albümümdeki şarkıların önünü kesmek istemiyorum. Bilemiyorum ben de ne yapacağımı...