Güncelleme Tarihi:
Gümüşsuyu’ndaki evine vardığımızda, bizi kapıda evin neşesi Jack Russel cinsi Kuki ile Mario karşılıyor. Ve çok sıcak bir haziran gününde, kavuran güneşe rağmen son derece yüksek bir enerjiyle çekime başlıyoruz.
Etnik ve modern parçaları çok şık bir şekilde bir araya getiren Şebnem Çapa’nın 60’lı yılların kadını olduğu çok belli: Çabasız, doğal, ışık saçan, çok renkli, aynı zamanda bir o kadar da sade... Ayrıca yaşsız bir kadın. Çok hızlı hazırlanıyor, gülmeyi seviyor.
Kendiyle, vücuduyla, hayatla barışık. Galiba tüm bu duygular, bu enerji, gardırobuna da sızmış. Kendine yakışanı çok iyi biliyor. En iddialı kıyafeti de, en sade günlük parçayı da aynı rahatlıkla taşıyabilen bir kadın. Gerisi Şebnem Çapa anlatıyor.
- Seyahat etmeyi çok seviyorum. Özellikle Asya kıtasına gitmeyi çok seviyorum. Ve tabii ki oranın doğasından, enerjisinden ve yaşamından fazlasıyla etkileniyorum. Tüm bunlar benim hayatıma yansıyor. Hiç bıkmadan Hindistan ve Tayland’a giderim. Yazı yaşamayı çok seviyorum. O yüzden kışın da olabildiğince Asya’da bulunmay tercih ediyorum. Dolayısıyla oralarda hep ince, hafif, en önemlisi de rahat kıyafetler giyiyorum.
ÖZGÜR VE RAHAT ÇİZGİDEN YANA
Stiliniz yıllar içinde çok fazla değişti mi?
- Her zaman özgür ve rahat giyimi tercih etmişimdir. Benim anlayışıma göre stil sahibi bir kadın asla modanın esiri olmaz. Gerçek şu ki, seneler içinde insanların yaşamdan aldığı zevkler nasıl değişiyorsa, giyim tarzları da değişiyor.
'Şık kadın'ı bizim için tarif eder misiniz?
- Şık kadın, giydiğini kendine yakıştıran kadındır. İlla ki moda olan marka bir parçayı giymek değildir şıklık... Maalesef giyim konusunda son derece bilinçsiziz. Kıyafeti askıda taşır gibi taşımamak, onunla bütünleşmek gerektiğine inanıyorum.
Siz o gün ne giyeceğinizi önceden tasarlar mısınız?
- Ne giyeceğime önceden karar vermek gibi bir huyum yoktur. Buna rağmen çok çabuk hazırlanırım. O günkü ruh halim neyse ona göre giyinirim.
- İlla ki şuradan alışveriş yaparım dediğim bir yer yok. Beğendiğim bir parça olursa, nerede satıldığı önemsizdir benim için... İlle de marka olacak diye bir takıntım yok.
SÖZ KONUSU AYAKKABIYSA KENDİMİ KAYBEDEBİLİRİM
Peki en sevdiğiniz aksesuvar nedir?
- Her kadının olduğu gibi ayakkabı... Bu konuda maalesef kendimi kaybedebilirim.
Takı takmayı çok sevdiğinizi de biliyoruz.
- Evet... Bu arada bileğimdeki uğur ve enerji boncukları ile ip gibi olan bilekliklerimi hiç çıkarmıyorum.