Güncelleme Tarihi:
◊ Sondan başlayalım... Penti firmasının yeni yüzü oldunuz. Nasıl doğdu bu işbirliği?
- Teklif geldiğinde çok da düşünmedim aslında. Sevdiğim ve samimi bulduğum bir marka olduğu için hemen kabul ettim.
Hakikaten “evet” demeden önce marka ile uygun muyum ona baktım. Sonuçta güzel bir işbirliği oldu.
◊ Eğlenceli de bir reklam filmi çektiniz.
- Keyifli bir çekim sürecinin sonucu çünkü... Samimi ve yaşamın içinden karelerden oluşsun, bir hikayesi olsun istedik.
◊ Bu arada “İstanbullu Gelin”in ikinci sezon çekimleri başladı. Ve dikkatimi çekti; dizinin fragmanında da şarkı söylüyorsunuz, reklam filminde de... Nedir bu mikrofon tutkusu?
- Oyunculuğun yanı sıra şarkı söyleyip dans da edebiliyorsan, bu güzel bir artı bana göre...
Bir proje için şarkı söylemem ve dans etmem gerekiyorsa çalışır yaparım.
Kendimi zorlamayı seviyorum.
Diziyi sevmemin ana nedeni, hem oyuncu kadrosu hem de yönetmenlerimiz Zeynep Günay Tan ve Deniz Koloş diyebilirim. Ama beni “İstanbullu Gelin”de en çok vuran, Süreyya’nın özgür bir hayat yaşarken aşık olup apar topar Bursa’ya gitmesi ve aşkı için bambaşka bir hayata başlaması...
Onun evin içinde edilgen olmama çabasıydı hoşuma giden. Karakterin şarkı söylemesi de beni kalbimden vurdu diyebilirim.
7 SAATLİK UYKUMUN 1.5 SAATİNİ SPORA AYIRAMAM
◊ Bir ara setlerde el işi yapıyor, örgü örüyordunuz. Devam ediyor mu o hobi?
- Evet, hâlâ devam ediyorum. Geçen sezon çok sayıda yastık ve atkı yaptım. Kafayı harika boşaltıyor bu iş... Bazıları aynı amaçla spor yapıyor ama ben bana kalan 7 saatlik uykumun 1.5 saatini maalesef spora veremiyorum. Hep sette olunca de yapabileceklerin sınırlı. El işi severdim, ona başladım yeniden.
◊ Yer gök yastık kılıfı olmuştur evde...
- Yok, o kadar değil (gülüyor). Kendim için de örüyorum, sevdiklerime de hediye ediyorum. Evimin her yerinde goblen, televizyonumun üstünde dantel falan yok yani...
TİYATRO ARAYA SIKIŞTIRILACAK BİR İŞ DEĞİL
◊ Bu sezon tiyatro oyununuz olacak mı?
- Hayır, bu sene yapmayacağım.
◊ Neden?
- Bir iş yapıyorsan kafanla, ruhunla, her şeyinle yapacaksın. Tiyatroysa hele...
Bu durumda, setten çıkıp nasıl yetişeceğim stresi yaşayabiliyorsun. Bazen gerçekten yetişemiyorsun da zaten... Başlı başına bir sorumluluk tiyatro. Dolayısıyla tiyatroyu araya sıkıştırmayı doğru bulmuyorum. Bu iş araya sıkıştırılacak, “Yaparız ya” denilecek bir iş değil.
ÖZCAN’LA ÜÇÜNCÜ BİR İŞ DAHA YAPMAMIZ DOĞRU OLMAZ
◊ Dizi yayında, aralıkta da yeni sinema filminiz geliyor...
- “Öteki Taraf”... O da yine Özcan’la (Deniz). 8 Aralık’ta vizyona girecek.
◊ Özcan Deniz’le bu işbirlikleri devam edecek mi?
- Bir sinema filmi projesi olduğu söylendi ve görüşmeye gittik. O zaman da çalışmak istemiyorum dediğim bir dönemdi aslında...
Ama Özcan o kadar hevesli ve inançlı anlattı ki hikayeyi, işin içinde buldum kendimi.
Film gerilim türünde...
Türkiye’de daha önce pek denenmemiş bir iş.
Bir de bu proje diziden önce gerçekleşti, benim o dönem aklımda dizi yapmak da yoktu. Sonrasında yönetmenimiz Zeynep Günay Tan aradı, onunla konuşurken ısındım projeye... Hakikaten Özcan ile işbirlikçi gibi oldum (gülüyor).
◊ Özcan Deniz üçüncü bir işle gelirse?
- İkimiz için de çok doğru olacağını düşünmüyorum. Hep aynı kişilerle çalışma taraftarı değilim. Dikkat edersen, eski partnerlerimle de denk gelmemeyi başardım. Özcan’la şöyle bir avantajımız var, filmi çekerken çok tanışmıyorduk ve filmdeki sahnelerimin genelinde yalnızım. O yüzden de diziyi etkilemeyecek diye düşünüyorum.