Güncelleme Tarihi:
Onur Baştürk: Serenay ve Kerem’in tarafında ayrılık yok, sadece Instagram’larını daha bireysel ve iş odaklı kullanma fikri varmış. Bence de mantıklı.
Sonra ayrılınca problem oluyor beraber çekilen fotoğraflar.
Aslı Enver ve Murat Boz ayrılığının nedeniyle ilgili haberler ise çiftin son zamanlarda zaten ilişkiyi bir dargın bir barışık sürdürmeye çalıştığı yönünde.
Her an tekrar başlayabilir yani. Ama bu kez Aslı Enver kararlı görünüyor.
Cengiz Semercioğlu:
Serenay ve Kerem hiçbir zaman sayfalarında birlikte fotoğraf paylaşmadılar ki kaldırsınlar. Hikaye bölümüne yüklüyorlar hep ve onlar da 24 saat sonra kalkıyor.
Magazin Konseyi, haftanın öne çıkan olaylarını masaya yatırdı
Sıla Aşk yok
diyorsa yoktur
Sıla’nın Okan Can Yantır’la ilgili “Bizden aşk çıkmaz” cümlesine ne diyorsunuz?
Onur Baştürk: Galiba hepimiz yanıldık, yanıldılar, yanılıyorlar. Sıla “Aşk yok” diyorsa yoktur. İki sıkı dostla karşı karşıyayız.
O zaman artık bu bahsi kapatalım derim. Sıla zaten hayatında aşk varsa saklayan ünlülerden değil. Ortaya çıkıp söylüyor.
Ömür Gedik: Kendisi “Buradan aşk çıkmaz” dediyse bize de inanmak düşüyor. Her yemek yerken gördüğümüz iki insana âşık yapıştırması yapmaktan da vazgeçmemiz gerekiyor demek ki. Bunu en çok da kendime söylüyorum tabii. Geçen hafta bu ikili için “Ateş olmayan yerden duman çıkmaz” demiştim, yanılmışım işte...
Cengiz Semercioğlu:
Ocak ayında çıkan ilk fotoğrafları için de “İş konuşuyorduk” demişlerdi. Nedense ben bu açıklamaya inandım. Sıla öyle çok hızlı ilişki yaşayan, birini tüketip diğerine geçen biri değil. Ahmet Kural’dan hemen sonra yeni bir ilişki, Sıla’da alışık olduğumuz bir durum değildi. Madem buradan aşk çıkmıyor, Sıla’nın kapalı bir hayatı var, yine kabuğuna çekilmiştir...
Bırakın erkek hesabı da
ödesin hediye de alsın
Burcu Esmersoy’un “İlk buluşmada hesabı erkek öder” sözleri tüm hafta konuşuldu. Bu hesap işine Konsey son noktayı koysun.
Ömür Gedik: Çok eskiden, babamın bana “Erkek gibi ol aslan kızım” diye gaz verdiği dönemlerde erkeklere hesap ödetmez, kendi hesabımı mutlaka kendim öderdim.
Hatta bazen tüm hesabı, karşı tarafınkini bile ödediğim olurdu. Sonra baktım ki bu davranışım ilişkideki değerimi artıracağına düşürüyor.
Çünkü erkekler para ve emek harcadıkları kadınlara daha çok değer veriyorlar.
O yüzden hemcinslerime sesleniyorum, erkeklerin sizin için çaba ve para harcamasına izin verin, bırakın hesabı da ödesinler, hediye de alsınlar.
Siz de özel günlerde güzel hediyeler alır, altta kalmazsınız ama onların harcayacakları çabalara efelik yapıp asla engel olmayın.
Onur Baştürk:
Bence de Burcu haklı. Bir erkek kadını flört amaçlı yemeğe çıkarıyorsa, bu bir ilk buluşmaysa centilmenlik gereği hesabı ödemeli.
Amma velakin, günümüzde kadınlar da erkekleri flört amaçlı yemeğe çıkarabiliyor.
O zaman ne yapacağız? O noktada kafam karışıyor Konsey.
Cengiz Semercioğlu:
Ben erkek olarak değil ilk buluşmada, son buluşmada bile kadına hesap ödettiğimi hatırlamıyorum.
Lisede tost yerken de öyleydi ama. Bunu erkeklere öğret ama kadına da “Cüzdanını yanına alma” deme. Zaten genç kadınlarda maddiyat bu kadar öne çıkmışken bir de sen “Paraya bu kadar değer verin” deme...
Tam aksine kadınlara, “Hesabını ödeyemeyeceğin masaya oturma” de...
Serdar ve Chloe ayrı takılmayı bırakmalı
Serdar Ortaç, eşi Chloe’nin bir Arap şeyhinin oğluyla yemek yediğini doğruladı ve “Amerika’da bir sürü dostumuz var. O dostlardan birkaçıyla yemeğe çıkıyor. Oradaki Türkler dedikoduyu sevdiği için soruşturuyorlar” dedi. Chloe de dedikodu yapanları suçladı. Ortaç’ın evliliğinin bu kadar sorgulanmasına ne diyorsunuz?
Ömür Gedik: İlişkilerde çiftlerin özgürlük alanı olmasını savunanlar, buyurun alın size özgürlük alanı. Ayrı tatile çıkmalar, uzun süre ayrı kalmalarla ilişki yürümez. O tek başına gezmeler, ayrı takılmalar bir başladı mı alışkanlık yaratır ve devamı da gelir. Serdar’ın bu dedikodular karşısında kendisini kötü hissettiğini anlamak zor değil. Ortada bir aldatma olmasa da onun adına üzücü bir durum. Eşine laf söyletmediği için tebrik ediyorum ama bence bu yalnız takılmalara bir son vermeleri gerekiyor. Aksi halde ilişkileri incelip kopabilir.
Cengiz Semercioğlu: Aslı Enver-Murat Boz’dan sonra buradan da bir Miami faciası çıkacak diye korkuyorum. Chloe’yi da Serdar’ı da yakından tanıyorum. Chloe gezmeyi seviyor, Serdar sağlığından dolayı uzun uçuş yapamıyor, o yüzden karısının yanında değil. Chloe de ailesiyle birlikte Miami’de. Tamam Chloe, Serdar’ı seviyor ama bu uzun mesafeler sırasında günün birinde aklı başka birine kayarsa Serdar üzülmesin sonra. Bu kadar sık ve tek başına uzun seyahatler iyi değildir Serdar, eşinin yanında ol...
Onur Baştürk: Yazık ya, ben üzüldüm Serdar Ortaç’a. İnsanın eşi hakkında böyle dedikodu yapılması hiç hoş değil. Serdar’ın kalkıp açıklama yapması ve eşini koruması da takdire şayan. Ama illa ki aralarında bir güvensizlik olmuştur. Sonuçta ateş olmayan yerden duman/yangın çıkmıyor...
Şükran çok şanslı
Seren Serengil, sunuculuğunu yaptığı programda Şükran Ovalı’nın estetiksiz fotoğrafı ekrana yansıtılınca “Çok kötü resim bulmuşsunuz, Caner Erkin boşayacak şimdi!” dedi. Erkin ise sosyal medyaya şunları yazdı: “Seni her halinle sevdim, seveceğim, buruş buruş oluncaya kadar.” Seren ve Caner’in yaklaşımlarını değerlendirelim.
Cengiz Semercioğlu: O günkü yayında 5-6 ünlünün eski ve yeni halini yayınlamıştık, Seren de Şükran için güzel şeyler söylemişti. “Ama Caner boşayacak şimdi” lafı çok iştah açıcı olduğu için herkes onun üzerine atladı. Caner ve Şükran bu meseleyi neden bu kadar ciddiye aldı? 40’ını geçmiş estetiksiz tek bir ünlü kadın gösterin bana. Bu meseleyi boşuna tartışıyoruz zaten, teknoloji o kadar ilerledi ki 2030’dan sonra ‘çirkin’ kadın kalmayacak. Caner de merak etmesin teknoloji sayesinde Şükran buruş buruş olmayacak...
Ömür Gedik: Yahu Cengiz kime “Bu halinle kocan seni boşar” desen alınır ve cevap hakkını kullanır. Caner’in eşine destek çıkmasını sevdim. Bu ülke eşi için “Mecbur muyum 50 sene sonra aynı kadınla yatıp kalkmaya, memenin teki bir tarafa düşmüş, öteki öbür tarafa” diyen Fedon’u da gördü. Caner gibi erkekleri öpüp başımızın üstüne koymamız lazım. Şükran doğru insanı bulmuş.
Onur Baştürk: Seren de abartmış! Demek ki estetiksiz kadın ona göre boşanacak, çirkin kadın! Oysa Şükran Ovalı her haliyle güzel. Caner Erkin de çok şık toparlamış, golünü atmış. Ovalı ülkedeki en şanslı kadınlardan biri bence. Onu el üstünde tutan bir adamla evli olduğu için...
Keşke filmi Almanya’da
gösterimden çekmeselerdi
Burak Özçivit ve Kerem Bürsin’in rol aldığı “Can Feda” filmi, “Nazilerden bahsettiği” ve “gençleri şiddete özendirdiği” gerekçeleriyle Almanya’da 18 yaş sınırı aldı. Yapımcı TAFF Pictures da filmi Almanya’da gösteriminden çekti, galaları iptal etti. Bu gelişmelere ne diyorsunuz?
Cengiz Semercioğlu: Hangi Amerikan savaş filmine +18 sınırı koymuş Almanya, ona bakmak lazım. Hangi II. Dünya Savaşı filmine sınırlama getirmişler? “Can Feda”da şiddet var da, onlarda yok mu? Bu sınırlamanın politik olduğu çok açık. Türk askerinin teröristlere karşı kahramanlığını anlattığı için “Şiddet var” diyorlar. Teröristin Türk askeriyle mücadelesi anlatılsa Altın Ayı verirlerdi! TAFF keşke filmi gösterimden çekmeseydi ama... O filmin afişinin bile sinemalarda durması bu karara en güzel yanıt olurdu.
Onur Baştürk: İşin “Nazilerden bahsediyor” kısmı ilginç. Filmi izlemediğim için yorum yapamıyorum ama Nazilerle “Can Feda” filminin bağlantısını gerçekten çözemedim. Almanlar abartmış. Şiddete özendirme konusunda haklı olabilirler. Buna kızıp galayı iptal etmek ve gösterimden filmi çekmek de bizim Türk tarafının abartısı olmuş.
Ömür Gedik: Yaş sınırına kızıp gala iptal etmek, filmi tamamen vizyondan çekmek pireye kızıp yorgan yakmak gibi geldi bana. Evet, Almanya tarafında bir baskı ve sınır getirme söz konusu olabilir ama bu yüzden filmi Almanya’daki Türklerden mahrum etmek anlamsız.
SON 24 SAATTE YAŞANANLAR